Eşi ve Çocuğu Arasında Kalan Kadınlar

Annelik hiç kuşkusuzki mükemmel bir duygu çocuk söz konusu olunca bir kadın için akan sular adeta durur. Bir annenin evladı için yapamayacağı fedakarlık yoktur aynı şey muhakkakki baba içinde geçerlidir. Fakat genellikle çocuk yetiştirirken en çok yıpranan kadındır . Bütün yıpranmalara rağmen yinede kadın çocuğu için her şeyi göze alır.

Çocuk yetiştirme süreci güzel olduğu kadar çok zor olduğuda hiç şüphe götürmez bir gerçektir. Bu zorluğu eşler dahada zorlaştırıp içinden çıkılamaz bir hale getirmeleri , destek olmayıp yalnız bırakmalarıda da kadının üzerindeki baskıyı bir kat daha artırmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Dolayısıyla kadın ev içinde'de yeteri kadar huzurlu bir ortam bulamamaktadır. Bu durumsa bana kalırsa kadına yapılan şiddetin bir başka versiyonudur, fiziki şiddet olmasada psikolojik olarak şiddete maruz kalmak anlamını taşımaktadır.

Nedenmi?
Kadın eşi ve çocuğu arasında bir köprü konumuna getirilmekte hep arabulucu, hep olayları yatıştırıcı taraf kadın olmak zorunda gibi bir misyon yüklenilmesi kadının arada kalmasına sebep olmaktadır. Bu durumda kadının psikolojisi üzerinde hep bir baskı olarak sürekli eziyet edilmesi anlamını taşıyor. Ailemizdeki bluğ çağındaki çocuklarımız kişiliklerinin oturma evresinde oldukca hırçın ve dediğim dedik bir hal alıyorlar. Bu durumdaki çocuklara anlayış göstermeyen , dinlemeyen baba olayların çatışmalara dönüşmesine adeta çanak tutuyor. Bu tür aile içi çatışmalarda arayı bulma iki tarafıda idare etme yükü kadına düşüyor yani yine günah keçisi kadın ilan ediliyor.

Kadın aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık misali eşi ve çocuğu arasında ezilip duruyor. Çocuğunu idare etmese, ona yakın olmasa, onu anladığını hissettirip dinlemese olabileceklerin korkusu kadının hayatını kabusa çevirmeye yetiyor. Okadar çok çocuk var ki ailedeki çatışmalardan dolayı bunalıp evi terk etmiş veya kötü arkadaşlıklar kurmuş akabinde alkol veya madde bağımlısı olmuş sürekli gazetelerde bu tür haberleri okuyoruz. Bunların olabilecek korkusunu taşıyan kadın nasıl olurda bir çatışma anında eşinden yana olabilir. Doğal olarak eşini frenlemeye çalışan kadın o öfkeli ortamda hakarete hatta ve hatta şiddete de maruz kalabilir.

Eğer'ki eşler biraz idareci ve biraz anlayışlı olsa tüm bu sıkıntıları kadına yaşatmazlardı. Bir kadın ve 3 erkek çocuk annesi olarak açık yüreklilikle söyleyebilirimki ben çok arada kaldım . Baba ve oğulun tartışmalarına son vermeleri için elimden gelen herşeyi yaptım yettiğim anlarda oldu yetemediğim anlarda, ama önceliğim hep çocuklarım oldu hepde böyle olacak. Diyeceğim şudurki her ne olursa olsun kadının önceliği çocukları olur bu bakımdan erkekler biraz daha anlayışlı olmak zorundalar.

Kadını eş ve çocuk arasında tercih yapmak zorunda bırakmayın....