Evliliklerde'ki Azalan İlgi Kadın'ın Mutsuzluğu

Kadın dediğimiz zaman her daim ilgi, her daim özen ve her daim sevgi beklenildiği akıllara gelmeli kadın öyle bir yaradılışa sahipki bir an bile bu değerler azaldıysa kendini mutsuz ve yalnız hissetmekten alıkoyamayacak olduğunuda bunlara çok ihtiyacı olduğuda hep hatırlanması gerekmektedir.

Evliliklerde yapılan hataların en başında gelen ise nasılsa artık benim diyerek tüm bu değerlere bir boşveriş başlaması ilgilerin azalması , sohbetlerin ve paylaşımların azalması ,kadına ev içinde sanki bir eşya gibi davranışların başlamasıdır. Dolayısıylada kadının aslında hayalini kurduğu yaşamın bu olmadığını anlamasıyla başlayan mutsuzluk ve içine kapanan kadınların mecburi yürütülen evlilikleri ve hiç bir beklentisi kalmamış bir çok kadınlar topluluğu gözler önüne serilmektedir.

mutsuz-evlilik.jpg

Bu mutsuzluklardan dolayı hata yapabilen hatta özlemini duyduğu bir çok şeyi başkalarında görerek mutsuzluğuna mutsuzluk ekleyen kendisine gösterilen ilgiye kapılıp yanlış arkadaşlıklar kurabilen ve neticesinde çok vahim durumlara düşebilen kadınlarımız olduğunuda hepimiz bir çok kez şahit oluyoruz. peki ya hata kimde bu yanlışa düşende mi? düşürende mi?

Oysaki beklenilen biraz ilgi , biraz sevgi , hoş tutulmak , önemsendiğini hissetmek , bunları yapmak bir erkek için çokda zor olmasagerek bir zamanlar binbir vaadlerle gönlüne girdiğiniz de aynı kadın ,şuan tüm ilginizi ve sevginizi esirgediğiniz de aynı kadın ozaman bu çelişki niye?
Kadını bu hale getirmek niye? Yanlışa itmek niye? Sonra hata sende demek niye?

Yeri geldiğinde eşinde coşkuyu,yeri geldiğinde dinginliği, kimi zaman şefkati, kimi zaman sabırı sevgiyle harmanlanmış şekilde alamaz ise kadın bulamayınca bunları işte herşey bu noktada başlıyor. Uzaklaşmalar boygösteriyor. Kadın birde bakıyorki bir zamanlar hayatımın aşkı dediği kişi aslında çoktan uzaklaşmış, sadece bir alışkanlık haline gelmiş. Sevgi yerini mecburiyete bırakmış, kimisi soluğu mahkemede almış kimisi aman çocuklarım var diyerek bu hayata boyun eğmiş. Sonuç olarak ya biten yada amutsuz şekilde yürütülen evlilikler....

Tüm bu yaşananlara engel olmak sizin elinizde....
 

Ekli dosyalar

  • mutsuz-evlilik.jpg
    mutsuz-evlilik.jpg
    8.9 KB · Görüntüleme: 234
""Yeri geldiğinde eşinde coşkuyu,yeri geldiğinde dinginliği, kimi zaman şefkati, kimi zaman sabırı sevgiyle harmanlanmış şekilde alamaz ise kadın bulamayınca bunları işte herşey bu noktada başlıyor.""


:) doğru tesbit...
 
Evliliklerde'ki Azalan İlgi Kadın'ın Mutsuzluğuyla sonlandığında ; genelde giden kadın olur aslında bilinenin aksine...ama kadının gidişi farklıdır... kadın sessizce gider...kapıyı çarpıp çıkan erkeklerin aksine, aslında kadının gidişi çok daha gürültülüdür ama kimse duymaz...sessiz çığlıkların duyulmaması gibi öylesine içten ve öylesine derinden bir terkediştir bu...evliliği kendi içinde bitirir kadın önce ve sonrasında aklıma Cemal Süreya ' nın şiiri gelir bu konuda yazılmış olan en güzel, en doğru şiir...


bikter-ben_1327444913102.jpg




KADINLAR SUSARAK GİDER

Çok uzun emekler verir ilişkisini yürütmek için.

Birinin kadını olmayı yüreği, beyni, ruhu o kadar zor kabul etmiştir ki, başka bir adama ait olmayı istemez.

Erkek gibi, çorbanın tuzu eksik diye kavga çıkarmaz mesela, tam tersi, konuşmamız lazım der.

Erkekler de en çok bu cümleye sinir olurlar. Ertelenir o konuşmalar, maç bitimine, yemek sonrasına ve daha birçok lüzumsuz şeyin ardına ötelenir.

Kadınlar inatçıdır, hayata tutundukları gibi, aşklarına da sahip çıkarlar.

Bu yüzdendir, konuşup derdini anlatma isteği, karşı tarafı ikna edene kadar uğraşırlar.

Sonunda pes eder adam, bir ışık görür kadın, tüm derdini paylaşır.

Genellikle ne cevap alır? Abuk sabuk konuşma!
Gereksiz ve saçma gelmiştir adama anlatılanlar, hiç de üstünde durmamıştır.

Yine bir sıkıntı, tatmin edilemeden geçiştirilir ve adam gün gelip bunların kendisine ok gibi döneceğini bilemez.

Bir kadın şikayet ediyorsa, ya da erkeklerin deyimi ile vıdı vıdı ediyorsa; erkek bilmelidir ki, o ilişkiden hala ümidi vardır kadının.

Yürütmek, birlikte yaşamak, sorunları çözerek mutlu olmak istiyordur.

Daha önemlisi, o adamı hala seviyordur.

Kadın susarak gider!

En önemli detaydır, erkeklerin hiç anlayamadığı durum işte bu kadar basittir.

O gün gelene kadar konuşan, kavga eden, tartışan kadın, kendini sessizliğe vermiştir.

Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse, o zaman sevgisi de yara almış demektir.

Yüreğindeki bavulları toplamıştır, kafasındaki biletleri almış ve aslında bedeni orada durarak, ilişkiden çıkıp gitmiştir.

Kadın, gerçekten gitmişse, çok sessiz olmuştur ayrılışı, kimse hissetmeden, kapıları vurup kırmadan gitmiştir.

Her akşam eve geldiğinde, kapının açıldığını gören adam anlamaz ama bir kadın sessizce gider.

Ne mutfağında yemek pişiren, ne yan koltukta televizyon izleyen, ne gece ruhunu kenara koyarak yatakta sevişmeye çalışan kadın, artık o kadındır.

Bir kadının çığlıklarından, kavgalarından korkmamak gerekir, çünkü kadının gidişi sessiz ve asildir.

CEMAL SÜREYA
 
Geri
Üst