- Katılım
- May 19, 2010
- Mesajlar
- 14,507
- Tepkime Puanı
- 189
- Puanları
- 63
- Yaş
- 50
Öykünün Adı: Merdiven
Yazar: Aysel TAN
Özgeçmişi:
1977 yılında Ankara’da doğdum. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitirdim. Ayrıca aynı üniversitede yüksek lisans yaptım. Şimdi de Anadolu Üniversitesi Felsefe bölümünde (Açık öğretim) okuyorum. Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu’nda öğretmenim. Evliyim iki çocuğum var. Eşimin işi dolayısıyla 3 yıldır Elazığ’da bulunmaktayım. Kısa film senaryosu (mansiyon ödülü aldım), dizi film senaryosu, hikâye ve roman yazıyorum. En büyük hayalim Kısa Film Senaryolarımın çekilmesi, hikâyelerimin de kitap olarak basılması. Kısa film çekmek için de çalışıyorum. Roman, hikâye, felsefi eserler okuyup, araştırma yapmaktan, resim çizmekten ve yarışmalara katılmaktan hoşlanıyorum.
Merdiven adlı öyküden kısa alıntı:
Mimarlık Fakültesi’nin 2010 senesi mezunuydu; müteahhitlerden birinin akrabası olduğu için bir inşaat firmasında iş bulmuş, fakat firma yolsuzluklarla çalkalanınca -yolsuzluğun içinde adı geçenlerden biri de müteahhit akrabasıydı- ilk tasfiyede açığa çıkarılmıştı. Yüksek maaş alıp rahat bir yaşam sürdüğü, her taraftan kolaylık gördüğü devirde bile çalışkanlığından taviz vermemiş, tembelliğin tutsak zincirlerine esir düşmemişti.
Sırf “yeni mezun” diye yeteneğine, çalışkanlığına rağmen firmadan kovulması ve müteahhit de anlaşılmayan bir beceri ile ailesini alıp İstanbul’dan kaçması aynı zamana rastlayınca; başvuracak kimsesi de olmayan Tamer, bir an önce kendi kendine iş aramaya koyuldu.
Şirketin kapısına geldiğinde başvurduğu onuncu adres olduğunu not aldığı deftere bakınca anladı; o sabah güzel bir güneşle ortalık aydınlandı, açık bej pantolonu kırışmış, beyaz keten ayakkabılarında yer yer çatlaklar baş göstermişti. Açık hava iş bulma konusunda umutlarını artırdı. Şirketten olumsuz cevabı alarak çıktığında saati dokuzu gösteriyordu. Küçük bir kafeye gitti, cebinden çıkardığı mendiliyle boynunu sildi, demli bir çay ile simit aldı. Son iş başvurusunun da olumsuz neticelenmesiyle büsbütün boynu bükük kaldı. O zaman koltuğunun altına sıkıştırdığı gazeteyi açtı ve ilanlara bakmaya başladı. DEVAMI İÇİN TIKLAYIN
Yazar: Aysel TAN
Özgeçmişi:
1977 yılında Ankara’da doğdum. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitirdim. Ayrıca aynı üniversitede yüksek lisans yaptım. Şimdi de Anadolu Üniversitesi Felsefe bölümünde (Açık öğretim) okuyorum. Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu’nda öğretmenim. Evliyim iki çocuğum var. Eşimin işi dolayısıyla 3 yıldır Elazığ’da bulunmaktayım. Kısa film senaryosu (mansiyon ödülü aldım), dizi film senaryosu, hikâye ve roman yazıyorum. En büyük hayalim Kısa Film Senaryolarımın çekilmesi, hikâyelerimin de kitap olarak basılması. Kısa film çekmek için de çalışıyorum. Roman, hikâye, felsefi eserler okuyup, araştırma yapmaktan, resim çizmekten ve yarışmalara katılmaktan hoşlanıyorum.
Merdiven adlı öyküden kısa alıntı:
Mimarlık Fakültesi’nin 2010 senesi mezunuydu; müteahhitlerden birinin akrabası olduğu için bir inşaat firmasında iş bulmuş, fakat firma yolsuzluklarla çalkalanınca -yolsuzluğun içinde adı geçenlerden biri de müteahhit akrabasıydı- ilk tasfiyede açığa çıkarılmıştı. Yüksek maaş alıp rahat bir yaşam sürdüğü, her taraftan kolaylık gördüğü devirde bile çalışkanlığından taviz vermemiş, tembelliğin tutsak zincirlerine esir düşmemişti.
Sırf “yeni mezun” diye yeteneğine, çalışkanlığına rağmen firmadan kovulması ve müteahhit de anlaşılmayan bir beceri ile ailesini alıp İstanbul’dan kaçması aynı zamana rastlayınca; başvuracak kimsesi de olmayan Tamer, bir an önce kendi kendine iş aramaya koyuldu.
Şirketin kapısına geldiğinde başvurduğu onuncu adres olduğunu not aldığı deftere bakınca anladı; o sabah güzel bir güneşle ortalık aydınlandı, açık bej pantolonu kırışmış, beyaz keten ayakkabılarında yer yer çatlaklar baş göstermişti. Açık hava iş bulma konusunda umutlarını artırdı. Şirketten olumsuz cevabı alarak çıktığında saati dokuzu gösteriyordu. Küçük bir kafeye gitti, cebinden çıkardığı mendiliyle boynunu sildi, demli bir çay ile simit aldı. Son iş başvurusunun da olumsuz neticelenmesiyle büsbütün boynu bükük kaldı. O zaman koltuğunun altına sıkıştırdığı gazeteyi açtı ve ilanlara bakmaya başladı. DEVAMI İÇİN TIKLAYIN
