Neden ben? Allah beni seviyor inşallah...

Tolga meraba dostum. Bence siz de en az benım kadar iyi biliyorsunuz ki müslümanlar Hz. Muhammede Allahın kulu ve elçisi gözüyle bakar. Durum böyleyken efendi sözcüğünü başka yerlere çekmenin anlamı yoktur. Hz. Muhammed müslümanların gözünde son peygamberdir, bu yüzden de diğer peygamberlerden daha fazla önem veriyorlar kendisine, diğer peygamberler için efendimiz sözcüğünün kullanılmamasının nedeni bu olabilir. Sanırım Hz Muhammed için kullanılan efendimiz sözcüğü bir nevi önderimiz anlamında kullanılıyor.

Bir insan Allahı yaratıcı olarak ve Hz Muhammedi de onun kulu ve elçisi olarak görmedikçe müslüman olamaz. Bir insan müslümansa muhakak bunun idrakindedir, nasıl olur da başka anlamlar peşine düşüyorsunuz?

Bana inanman doğru olur çünkü müslümanlar Rab olarak Allahı kabul ederler, kendilerini de Allahın kulu olarak görürler, Hz Muhammede küle olarak görmezler kendilerini... Hz Muhammed küleliği kaldırmıştır, nasıl olur da müslümanların kendilerini onun külesi olarak görebileceğine inanıyorsunuz?

Bu konuda haklısınıız tabi ki.. Aslında göreceli bir durumdan bahs ediyoruz. Benim bahsettiğim niyetle efendimiz diyen varsa sorun yok, eğer sizin bahsettiğiniz niyete göre efendimiz diyen varsa tabi ki o zaman hakısınız. Burda tüm müslümanları genellememek lazım, dediğim gibi kişinin niyetine bağlı olarak siz ya da ben haklı oluruz.

Tolga, yok dostum ben sizin gibi "insan"ca eleştiri yapan birine kırılmadığım gibi bu tür sohbetleri faydalı bulur ve severim. Anlatamıyorum diyorsunuz da hiç doğru değil, gayet iyi anlatıyorsunuz. Gerek Türkçeniz gerekse anlatma tarzınızda hiç sorun yoktu bana göre. Genelleme kısmını baştan açmış olsaydık sanırım baştan hemfikir olurduk. Estf, benim de bir kusurum olduysa affola dost.. Varsa hakkım helal olsun, siz de helal edin inş. Size de selamlar, saygılar; selametle kalın..

İslama ve peygamber efendimize dil uzatan dinden uzaklaşmış ve boş konuşmaları dahada öamura batan insanları rabbim doğru yolu göstersin. ( Amin )

Muhammed Aleyhisselamın mucizelerinin en büyüğü Kur'an-ı Kerim'dir. Bugüne kadar gelen bütün şairler, edebiyatçılar, Kuran-ı Kerim'in nazmında ve manasında aciz ve hayran kalmışlardır. Bir ayetin benzerini söyleyememişlerdir. İcazı ve belagati insan sözüne benzemiyor.Yani bir kelimesi çıkarılırsa veya bir kelime eklense, lafzındaki ve manasındaki güzellik bozuluyor. Nazmı arap şairlerinin şiirlerine benzemiyor. İşitenler ve okuyanlar tadına doyamıyorlar. Yorulsalar da usanmıyorlar. Okumsaı ve işitmesinin sıkıntıları giderdiği sayısız tecrübelerle anlaşılmıştır. Nice azılı İslam düşmanları, Kur'an-ı Kerim'i dinlemekle, kalpleri yumuşamış, imana gelmişlerdir. Kur'an-I Kerim'i değiştirmeye çalışanlar oldu ise buna muvaffak olamamışlardır. Allahü Teala buna izin vermemiştir ve vermeyecektir.

Hayber gazasında önüne zehirlenmiş koyun kebabı koyduklarında, "Ya Resulallah beni yeme, ben zehirliyim" sesi işitildi.