Sigarayı bırakma hattı Alo 171'i 2 ayda 200 bin kişi aradı

  • Konuyu başlatan deniz_incisi
  • Başlangıç tarihi
D

deniz_incisi

Guest
Geçtiğimiz eylül ayının son haftası faaliyete geçen Sağlık Bakanlığı'nın sigara bırakma hattı 'Alo 171'i iki ayda 200 bin kişi aradı.

Telefon hattını arayan vatandaşların hepsinin sigarayı bırakmaya istekli olması ve tedavi yollarını sorması dikkat çekiyor.

Uzman ekipler gelen başvurular üzerine sigara bağımlılarını uygun merkezlere yönlendiriyor. Ayrıca başvuran kişilerin iletişim bilgileri kişiye en yakın sigara bırakma polikliniklerine veriliyor.

Hatta 24 saat hizmet veren 15 kişiden oluşan hemşire ve sağlık personeline de yoğunluktan dolayı önümüzdeki günlerde ek takviye yapılacak.

Türkiye'de, 15 yaş ve üzerindeki yetişkinlerin yüzde 31,2'si yani yaklaşık 16 milyon kişi halen sigara içiyor. Sigara kullanımı erkeklerde yaklaşık yüzde 50, kadınlarda yüzde 15 oranında bulunuyor.

Radikal
 
F

Fırtına

Guest
Türkiye'de 2010 yılında 150 milyon paket daha az sigara içildi

Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazmi Bilir, 2010 yılında sigara paket satış oranının 100 milyar adetin altında gerçekleştiğini söyledi. Bilir, "Bu yıl geçmiş yıllara nazaran 150 milyon paket daha az sigara tüketildi." dedi.

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), Sağlık Bakanlığı işbirliği ile 4 farklı alanda yapılan araştırma sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. Toplantıya katılan Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Nazmi Bilir, dumansız hava sahası uygulaması ile birlikte sigara tüketiminin azaldığına dikkat çekti. Uygulamanın başlamasının ardından vatandaşların yüzde 10'unun sigarayı bıraktığını, içenlerinde günde tükettikleri sigarda miktarını azalttığını kaydeden Bilir, "Son 15 yıldan bu yana ilk defa bu yıl, satılan paket sayısı 100 milyar adetin altında gerçekleşti. Yüzde 15'lik azalma oldu. Yani bu yıl geçmiş yıllara göre 150 milyon paket daha az sigara tüketildi." dedi.

Ankara 112 Acil Servis kayıtlarından sigaranın yol açtığı kalp, solunum sistemi ve beyin damar hastalıkları nedeniyle acile başvuru sayılarının da incelendiğini kaydeden Bilir, "Bu hastalıklardan acil başvuranların oranı yüzde 15 ila 20 arasında azaldığını saptadık." diye konuştu.

Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Hilal Özcebe ise, yasadan sonra gerçekleştirilen partikül ölçümleri hakkında bilgi verdi. Özcebe, "Buna göre kafe, pastane ve kahvehanelerin yüzde 55'inde, lokantaların yüzde 31'inde, bar ve içkili lokantaların yüzde 62'sinde kapalı ortam hava kalitesinde düzelme olduğunu söyleyebiliriz. Tüm kapalı alanlarda partikül miktarında azalma olmakla birlikte bu azalma beklenen düzeyde değil." dedi.

GEBELER SİGARA DUMANINA MARUZ KALIYOR

Verilen bilgiye göre, araştırmalar kapsamında, gebeliğinin son üç ayında doğumevine başvuran 176 kadınla görüşmeler gerçekleştirildi. Buna göre gebelerin yüzde 10.7'si halen sigara içiyor, yüzde 55.1'i yakın çevresinde sigara içildiğini belirtiyor. Sigaradan pasif olarak etkilendiğini ifade eden 45 gebenin ve sigaradan etkilenmediğini belirten 44 gebenin idrarında kotinin (nikotinin vücutta değişime uğramış hali) düzeyleri de ölçüldü. Sigara kullanmayan gebelerde ortalama kotinin düzeyi 47 ng/ml olarak hesaplandı. Bu durumu değerlendiren Prof. Dr. Bilir, "Yani ben duman altı değilim diyen gebelerimiz bile aslıda duman altı. Toplu yaşam yerlerinde ya da evlerinde sigara dumanından etkileniyorlar." dedi.

Özcebe ise, gebelikte sigara dumanından pasif etkilenmenin anne karnında ölümlere, erken doğumlara, düşük kilo, yarık dudak ve yarık damakla doğum, öğrenme güçlüğü gibi bir çok rahatsızlığa neden olduğu uyarısında bulundu.

ARAŞTIRMALARDAN DİĞER SONUÇLAR

Araştırmaya göre 19 Temmuz 2009'dan önce 'sigara kullanan kişi benden izin almalıdır' diyenlerin oranı yüzde 65 iken, bu oran 2009'dan sonra yüzde 81'e yükseldi.

Temmuz 2008'den önce her 10 müşteriden 3'ü sigara içilmesinden rahatsız olduğunu belirtirken, bugün bu oran her 10 müşteriden 6'sına yükseldi.

Araştırmaya göre, yasanın uygulamaya girmesinden sonra bar ve lokanta çalışanlarının tütün kullanım sıklığı da değişti. Sigara içen çalışanların yüzde 60.8'i yasa uygulaması başladıktan sonra daha az sigara içmeye başladığını belirtiyor. Çalışanların yüzde 3.9'u sigarayı tamamen bıraktığını kaydediyor. Çalışanların yüzde 66.7'si tütün kullanımını bırakmayı düşünüyor. Sigara içen çalışanlar, günde içtikleri ortalama sigara sayısının 23'ten 16'ya düştüğünü dile getiriyor.

Cihan Haber Ajansı
 
F

Fırtına

Guest
Bakanlıktan tiryakiye yeni yıl hediyesi

Sağlık Bakanlığı, sigarayı bıraktırmak için 300 bin tiryakiye 540 liralık hap dağıtacak.

Sağlık Bakanlığı, tiryakilerin sigarayı bırakmaları için kesenin ağzını açtı. Bakanlık, kendisine başvuran 300 bin tiryakinin sigarayı bırakması için yeni yılda ‘ücretsiz’ hap dağıtacak. Piyasada 180 lira ve 64 liradan satılan bıraktırma ilaçlarından, ortalama 3 ila 2.5 kutu kullanmak gerekiyor. Bu durumda Bakanlık, sigarayı bırakması için tiryakinin cebine 540 lira koymuş olacak.

YARDIM EDİN LÜTFEN

Sigarayla mücadele için yoğun bir program uygulayan Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelinde 200 noktada sigara bıraktırma poliklinikleri oluşturdu. Ardından yine sigarayı bırakmak isteyen tiryakiler için Eylül sonunda ALO 171 hattını açtı. Bir ayda sigarayı bırakmak için telefonla yardım isteyen sayısının 200 bini geçmesi üzerine bakanlık, kapasite artırma kararı aldı.

Üst düzey bir bakanlık yetkilisi, Avrupa’daki örnekler incelendiğinde hiçbir ülkede böyle bir talep gelmediğini anlattı. Bunun üzerine hattın kapasitesinin artırılması için çalışmalara başladıklarını ve halen çalışan 15 kişiye ilave olarak 45 kişinin daha alınacağını açıkladı.

17 MİLYON TİRYAKİ

17 milyon tiryakisiyle dünyanın en çok sigara tüketilen ülkeleri arasında ikinci sırada yer alan Türkiye’de, sigaranın neden olduğu hastalıklar kamunun sağlık giderleri içinde önemli bir yük oluşturuyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2000 yılında hastaneye yatırılarak tedavi altına alınan 5 milyon kişinin yüzde 20’si yani 1 milyonu tütün ürünlerinin neden olduğu hastalıklardan tedavi görüyor. Hastanede meydana gelen ölümlerin yüzde 52’si de tütün ürünleri kullanımından kaynaklanıyor.

300 BİN KİŞİ İÇİN PAZARLIK YAPILDI

Bakanlık yetkilisi bu tabloyu değiştirmekte kararlı olduklarını belirterek, bir hafta 10 gün içinde tiryakiler için haplı tedaviye başlayacaklarını söyledi. Halen ilaç piyasasında sigara bıraktırma hapı olarak iki markanın bulunduğuna dikkat çeken yetkili, ilk etapta 300 bin kişinin sigarayı bırakma tedavisinde kullanılmak üzere firmalarla fiyat pazarlığı yaptıklarını belirtti.

DANIŞMANLIK YAPILACAK

Bu ilaçlardan Champix’in piyasa fiyatının 180 lira olduğunu, Glaxo’nun ise 64 liradan satıldığını ifade etti. Bakanlığın, toplu alım yapacağı için bu fiyattan almayacağını açıklayan yetkili, hangi tiryakiye hangi ilacın kullanılacağına ise doktorun karar vereceğini söyledi. Tiryakinin sigara bırakmak için başvurduğu sağlık kurumunda doktor gözetiminde bu ilacı kullanacağını ve danışmanlık verileceğini belirtti.

Bireysel kullanımlarda bu tabletlerin yüzde 20 ila 25 başarı gösterdiğini açıklayan yetkili, “Ancak biz başarının daha yüksek olacağını tahmin ediyoruz. Çünkü biz bırakmak isteyenlere danışmanlık da yapacağız. Neden sigarayı bırakması gerektiği, içmeye devam etmesi durumunda hangi sonuçlarla karşılaşılacağı anlatılacak. Dolayısıyla bu oranın üzerine çıkmayı umuyoruz” dedi.

Yetkili, “Kaldı ki başarı oranı yüzde 25 bile olsa, 300 bin kişide 75 bin kişi bile bıraksa bizim için önemlidir” dedi.

NİKOTİN BANDI YETMEDİ

Sigara bıraktırmaya yönelik piyasaya sürülen nikotin bantlarını üreten firmayla da görüştüklerini ifade eden yetkili, ancak firmadan böyle bir talebi karşılayacak üretim kapasitesi olmadığı yanıtı aldıklarını aktardı.

ERKEKLER SİGARADAN ÖLÜYOR

Bakanlık verilerine göre Türk erkeklerinin hipertansiyondan sonraki en yaygın ölüm nedeni sigaradan kaynaklanan hastalıklar. 2003’te sigara kullanımı nedeniyle ölen 55 bin kişinin yüzde 97’sini erkekler oluşturmuş.

HANGİ HASTALIKLARA NEDEN OLUYOR

Sigaranın neden olduğu hastalıklar arasında kanser (akciğer, pankreas, ağız, gırtlak, yemek borusu dahil olmak üzere diğer kanser türleri), kalp ve damar hastalıkları ile solunum yolu hastalıkları ( bronşit, amfizem, astım ve kronik obstrüktif akciğer hastalıkları) sayılıyor. Ayrıca sigara içmenin vücudun hemen her organına zarar verdiği ve çok çeşitli diğer hastalıklarla bağlantılı olduğu vurgulanıyor.

Hürriyet
 
F

Fırtına

Guest
Sigara Nasıl Bırakılır?

alkolsgr_48.jpg




Sigara içenlerin çoğu, tütün kullanımının ve özellikle sigara içmenin sağlığa zararlı olduğunun bilincindedirler. Sigara içen çoğu kişinin anlayamadığı şey ise, sigaranın, duyguları ve davranışı etkileyen kimyasal maddeler içeren bir alışkanlık olduğudur.

Sigara kullanan kişi, kanında belli bir nikotin düzeyini sağlamak için sigara içer. Birkaç saat sigara içmezse, bu düzey düşer ve sigara kullanan kişi sinirli ve huzursuz olur, çünkü sigaraya gereksinimi vardır. Tek bir sigara içilmesi ise, tüm bu şikayetleri ortadan kaldırır, sigara içimi, sigara içmeyen kişide sinirliliği ortadan kaldırmaz. Sigaranın ortadan kaldıracağı tek sinirlilik hali, nikotinin kesilmesinden dolayı meydana gelen haldir.

Nikotin, alışkanlık yapan bir madde olduğundan, sigarayı bırakmak güç olabilir. Hatta, çoğu kişi, ilk girişimlerinde başarısız olurlar. Ancak, sigarayı bırakmak güç olsa da olanaksız değildir. Her ne kadar önceki girişimlerinde başarısız olsalar da, ABD de yılda 3 milyon kişi bunu başarmaktadır. Çoğu insanın ilk girişimde başarısız olmasının nedenleri ise, kaç tane ve ne kadar zamandır sigara içtiklerine, sigaraya karşı duyarlılıklarına ve sigarayı bırakma girişimine ne kadar iyi hazırlandıklarına bağlı olarak değişiklik gösterir.

Unutmayın, başarısızılığa uğramış bir ya da birden fazla girişimden sonra bile denemeyi bırakmak için hiçbir neden yoktur. Eğer, geçmişteki çabalarınızla bunu başaramadıysanız, cesaretiniz kırılmasın. Bunun yerine, deneyimlerinizden birşeyler öğrenin ve başka bir sigara bırakma tarihi belirleyin, sigarayı bırakmak için kesin karar ve bunu izleyen bir girişim, başarılı olabilir ve sizin ve diğerlerinin sağlığı için ölçülemez önem taşıyabilir.

Sigarayı Bırakma Yöntemleri;

Sigarayı bırakmak için mükemmel bir plan ya da teknik yoktur. Ancak, başarılı sigarayı bırakma yöntemlerinde ortak olan şey, sigarayı bırakmanın kolay olmayacağı gibi gerçekçi bir beklentiyle kesin kararın verilmesidir.

3 ila 10 gün arasında sigarayı kesmeye bağlı fiziksel şikayetler yasayabilirsiniz. Bu şikayetler azalmaya başladığında, geçmişte alışkanlık olarak bir sigara yakacağınız zamanlarda (yemekten sonra ya da direksiyon başında) sigara içmek için bir dürtü duyabilirsiniz.

Sigarayı bırakmış bazı kişiler için, dürtüler aylar ve hatta yıllar boyunca gelip gidebilir. Ancak, bu dürtülerin yoğunluğu ve süresi zaman geçtikçe daha azalır.

Yeniden başlamaların çoğu, sigarayı bıraktıktan sonraki ilk hafta içinde yaşanır. Bunun nedeni, alışkanlığın güçlü olmasını da içeren birçok nedene dayanır. Yeniden başlamaların bir nedeni de, sigara bırakma programındaki zayıflıklardır. Sigara bırakma programı, günlük yaşamınızda çeşitli değişiklikler içermelidir, çünkü sigara içmenin yerine koyacak yeni alışkanlıklar edinilememesi nedeniyle çoğu kişi ilk üç ay içinde yeniden sigara içmeye başlamaktadır.

Kişişel sigara bırakma programınızı yaparken aşağıdakilere önem veriniz;

Bir sigara Bırakma Tarihi Tespit Edin;

Yakın bir tarih tespit edin. Daha sonra, sigarayı bırakma nedenlerinizi bir kağıda sıralayın. Girişime başlamadan ve düzenli olarak da program boyunca listenizdeki noktaları gözden geçirin.

Başka Kişileri de Dahil Edin;

Sigarayı bırakma planınızı, başarısız bir çabadan korkarak bir sır olarak tutmayın. Ailenize, arkadaşlarınıza ve iş arkadaşlarınıza söyleyin. Ne zaman ve neden sigarayı bırakmak istediğinizi onlara açıklayın ve onlardan destek olmalarını isteyin. Eşinize ya da bir arkadaşınıza sizinle birlikte sigarayı bırakmasını önerin.

Sigara Bırakma Günü Gelmeden;

Bu gün gelmeden önce, tadı, ambalajı ya da başka bir özelliği sizin için daha az çekici olan başka bir markaya geçin. Daha hafif bir markaya geçerek nikotin dozunuzu düşürün; her sigaranın yalnızca yarısını için. Ancak, dikkatli olun; daha hafif bir türe geçtiğinizde, daha çok sayıda sigara içme eğilimi olabilir, çünkü bağımlı hale geldiğiniz nikotin düzeyini tutturacak kadar sigara içmek istersiniz (bakınız Hafif Sigara) Her gün, içtiğiniz sigara sayısını ve sıklığını kademeli olarak azaltmaya başlayın.

Çakmak yerine kibrit kullanın, ya da tam tersini yapın. Normal günlük yaşantınızda küçük değişiklikler yapın. En sevdiğiniz çakmak ve kül tablalarını ortadan kaldırın ve üzerlerindeki sigara kokusunu çıkarmak için tüm giysilerinizi temizleyin. Bir tanesi hariç, tüm kül tablalarını atın ve her sigaradan sonra bu kül tablasını temizleyin. Karton yerine paketle sigara alın. Sigaraları başka bir odada tutarak, bunları ulaşılması zor hale getirin, sigara içme dürtüsü geldiğinde, sigara içmeyi erteleyin.

Sigara içmek için uyarıldığınızda içtiğiniz her sigaranın bilincinde olmak için yeni yöntemlerinizi kullanın. Unutmayın, yaşamınızın neredeyse bir tören halini almış önemli bir davranışından vazgeçiyorsunuz.

Bir Seferde Bırakın;

Sigarayı bırakma gününüzde, tamamen bırakın. O gün için içmemeye kesin karar verin. Tüm dikkatinizi bu hedef üzerine yoğunlaştınn. Bir sonraki gün, daha kolay olacaktır.

Düzeninizi Değiştirin;

Daha önce sizde sigara içme isteği uyandıran durumları önleyin ya da değiştirin. Sabah kahvenizi başka bir mekanda için. Eğer daha önce, her yemekten sonra masada bir sigara içiyor idiyseniz, yemeğiniz bittikten sonra derhal masadan kalkın. Bir sigara yakmak yerine, yürüyüşe çıkın. Eğer daha önce telefonla konuşurken, sigara içiyorduysanız, uzun telefon görüşmelerinden sakının ya da telefonunuzun yerini değiştirin. Eğer sigara içerken oturmayı sevdiğiniz bir koltuğunuz varsa, bunu geçici olarak kaldırın.

Çevrenizdekileri Değiştirin;

Sigara içme dürtüleri başlamadan, araba yıkama, bahçeyle uğraşma ya da duş alma gibi sigara içmeyi fiziksel olarak zorlaştıran faaliyetlere başlayın. Hemen hemen her tür fiziksel egzersizin yararı olacaktır, sigara içme davranışınız yerleşmiş olabilir ve bu nedenle de otomatik olarak görülebilir. Bu otomatik davranışı önceden tahmin edin ve alternatifler planlayın.

Dürtünün Süresini Belirleyin;

Dürtü geldiğinde saatinize bakın. Çoğu kısa sürer. Bu bir kez belirlendiğinde dürtüye karşı koymak daha kolay olacaktır.

Olumlu Düşünün;

Bunu başaramam diye düşünmeyin. Olumlu bir yaklaşım benimseyin. Birkaç dakika daha dayanabilirim, sonra dürtü geçecek ve ben iyi olacağım.

Eğer o an, bir sigara yakarsanız, bunu içmek zorunda değilsiniz, eğer içmeye başlarsanız, o zaman da bitirmek zorunda değilsiniz. Ve eğer bitirmezseniz, bu bir başarısızlık değildir. Bu, geçici bir aksilikten başka bir şey de değildir. Bu alandaki uzmanlar, artık sigara içmediğinizde, eski günleri aklınızda tutmanın ve sigara içme dürtüsü geldiğinde bunun hatırlamanın önemini belirtiler; Artık pis kül tablaları, sarı ve lekeli dişler, sigara kokan nefes ya da mobilyalarınızda, halınızda ya da giysilerinizde sigara yanıkları olmayacaktır. Artık nefesiniz kesilmeyecek ve daha dayanıklı olacaksınız.

Diğer olumlu bir adım ise, kendinizi ödüllendirmenizdir. Tütün almayarak biriktirdiğiniz parayla, kendinize bir şey alın.

Sigara içmemek İçin Yardımlar;

Nicorette olarak bilinen nikotin sakızı (nikotin polakrileks) tedavi programında bir yardımcı olarak yararlı olabilir. Nikotin sakızı adı verilen bu ürün, çiğnendiğinde dereceli olarak nikotin salar. Çok hızlı çiğnemek, fazla nikotin alınmasına neden olur, bu da mide bulantısıyla sonuçlanır.

Hedef, herhangi bir kesilme şikayetini önlemek için, nikotin düzeyinizi elde edecek kadar nikotin sakızı kullanmaktır. Nikotin sakızı, etkisini en üst düzeye çıkarmak için yanağınız ve diş etiniz arasına yerleştirilmek üzere tasarlanmıştir. Bu arada, sigara dumanının kokusu evinizden ve giysilerinizden çıkmaya başlar ve sigara alışkanlığınız da yavaş yavaş azalır.

Bu konuda biraz rahatlayınca, yapmanız gereken dereceli olarak kullandığınız nikotin sakızı miktarını azaltmaktır. Bunu, sigarayı bıraktıktan sonra 3 ve 6 ay arasında azaltabilirsiniz. Ancak 6. aydan itibaren nikotin sakızına son vermelisiniz.

Burada, nikotin sakızının yalnızca sigara bırakmak için bir yardımcı olduğunu ve herkes için uygun olmadığını vurguluyoruz. Bazı kalp hastaları, peptik ülseri olanlar ve hamile kadınlar bu sakızı çiğnememelidirler. Ayrıca, sakız, sigara içmenin diğer etkilerini kapsamaz. Her ne kadar, nikotinin acı tadını gidermek için hafif baharatlandırılmışsa da, sigara içenlerin çoğu bu tada birkaç günden sonra alışabilmektedirler. Bu sakızın hazımsızlık, mide ağrısı gibi yan etkileri olabilir, ancak bu rahatsızlıklar genelde hafif ve kısa sürelidir. Nikotin sakızını, ancak bir doktor reçetesiyle elde edebilirsiniz. Sigara içenlerin sigarayı bırakmalarına yardımcı olmak için başka ilaçlar üzerinde çalışılmalar sürmektedir.

Önce ödevinizi Yapın;

Sigarayı bırakma planınızı yaparken, doktorunuz size yardım edebilir ya da bir sigara bırakma oturumuna katılabilirsiniz. Sigarayı bırakmanızı kolaylaştıracak eğitilmiş bir kişinin yardımı, sigarayı bırakmayı başarmak için kişisel plan geliştirmenizde yardımcı olabilir. Bazıları ise, size kilo kontrolü ve stresle başa çıkma yöntemleri hakkında da yardımcı olabilirler.



hekimce.com
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
750 bin kişi bu numarayı aradı

Ve onlardan yardım istedi...


Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan ''Alo 171'' Sigara Bırakma Danışma Hattı'nı bugüne kadar arayan 750 bin kişi, sigarayı bırakmak için yardım istedi.

AA muhabirinin Sağlık Bakanlığı yetkililerinden aldığı bilgiye göre, 2010 yılının Ekim ayında hizmet vermeye başlayan ''Alo 171'' Sigara Bırakma Danışma Hattı büyük ilgi gösteriyor. Hattı kurulduğu günden bugüne kadar arayanların sayısı 750 bine ulaştı.

İlk etapta, sigarayı bırakma konusunda verilen 5 günlük eğitimde başarılıyla tamamlayan sağlık personellerinden 20 kişilik bir ekiple kurulan hatta, ilginin artmasıyla çalışan sayısı 110'a çıkarıldı. Günde yaklaşık 5 bin telefonun geldiği hatta görüşmeler ortalama 3.5 dakika sürüyor.

Hattı arayanlar sigara konusundaki her türlü sorularını görevlilere yöneltebiliyor. Görevliler de arayanlara sigarayı bırakabilmeleri için çeşitli yollar öneriyor.

-SİGARAYI BIRAKMAK İÇİN İLK ADIM: KARAR VERMEK-
Sağlık Bakanlığı'nın ''Dumansız Hava Sahası'' çalışmasında görev alan uzmanlar, sigarayı bırakmada ilk adımının karar vermek olduğunu belirtiyor.

Sigarayı bırakmak isteyen kişinin öncelikle kendisini fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak hazırlaması, sigarayı nasıl ve ne zaman bırakacağını planlaması gerektiğini ifade eden uzmanlar, şunları kaydediyor:

''Sigaraya bir yılda verdiğiniz paranın hesabını yapınız ve bu parayla neler alabileceğinizin bir listesini çıkarın. Sigara bırakma planınızı kesinleştirmek için bir iki hafta içerisinde sizin için önemli olan bir günü sigara bırakma tarihi olarak kesinleştirin ve belirlediğiniz bu tarihi arkadaşlarınıza, dostlarınıza söyleyin. Sigarayı bırakma kararınızı aileniz ve arkadaşlarınızla paylaşın. Onlardan destek ve anlayış isteyin.

Eğer eşiniz de sigara içiyorsa birlikte bırakmayı teklif edin. Birbirinize destek olarak zorlukların üstesinden daha kolay gelebileceğinizi unutmayın. Bırakmak için bir tarih belirleyiniz ve o gün geldiğinde bırakın. Bu kararınızı ailenizle, arkadaşlarınızla paylaşın. Çevrenizde olabildiğince çok kişiye sigarayı tespit ettiğiniz günde bırakacağınızı duyurunuz. Önceden kararlaştırılan bir bırakma tarihi, ani bir kararla bırakmaya kalkmaktan daha iyi sonuç verir.''

-''FARKLI MARKADA BİR SİGARA KULLANIN''-
Sigarayı bırakmaya karar vermeden önce farklı markada bir sigaranın kullanılması önerisinde bulunan uzmanlar, şunları tavsiye ediyor:

''Bırakma gününden bir hafta önce hoşlanmadığınız, sizce en kötü sigarayı içmeye başlayın. Gün içerisinde arkadaş ortamları veya stres altında kalma gibi sigara içme isteği doğurabilecek durumlarla nasıl başa çıkacağınızı önceden düşünün.

Ayrıca, sigara içme isteğinin şiddetlendiği anlarda öncelikle sigara bırakma konusunda kendinize verdiğiniz kararı hatırlayın ve bedeninizde oluşan olumlu değişiklikleri düşünün. Bunların yanı sıra psikolojik destek ya da nikotin bantları ve sakızları konusunda hekiminize danışabilirsiniz. Ancak iradeniz, inanç ve kararlılığınızın en büyük gücünüz olduğunu asla unutmayınız.''

-''TELEVİZYON KARŞISINDAKİ YERİNİZİ DEĞİŞTİRİN''-
Sigarayı bırakmak isteyenlerin ev ve iş yerindeki bütün sigaraları, çakmakları, kül tabakları ve sigarayı hatırlatacak her şeyi atmaları önerisinde de bulunulan uzmanlar, ''Asla ve hiçbir nedenle sigara satın almayın. Özellikle ilk günler sigara içilen ya da içme isteği uyandıran ortamlardan mümkün olduğunca uzak durun. Eşinize sigaranın sağlığına, bedenine ve hayatına katacağı olumlu etkileri aktararak sigarayı bırakmayı telkin edin'' görüşünü aktardı.

Sigarayı hatırlatacak alışkanlıklardan vazgeçilmesi çağrısında bulunan uzmanlar, şunları kaydetti:

''Televizyon karşısındaki yerinizi değiştirin. Yemekten sonra kahve içiyorsanız bırakın ya da başka bir şey içiniz. Kısaca daha önce ne yaparken sizde sigara içme isteği uyanıyorsa o eylemi yapmayın. Arabanızı iyice temizleyin. Kül tablalarını kolonya ile ıslatılmış pamuk ile doldurun. Arabanıza sigara kokusunu unutturacak güzel bir koku yerleştirin.''

Uzmanlar, sigara içenlerin kendi kendine yapacağı psikolojik telkinler, irade, inanç ve kararlılığın sigaraya karşı şiddetli arzu duymanın yol açtığı belirtileri azaltabileceği, psikolojik destek veya gerekiyorsa Nikotin İkame Tedavisi (NİT) gibi ilaçlarla tedavinin uygulanabileceğini vurgulanıyor. Ayrıca, spora başlama ve farklı sosyal aktivitelerin sigara içme arzusunun bastırılmasına da yardımcı olabileceği kaydediliyor.

AA
 
F

Fırtına

Guest
Sigara tüketiminde büyük düşüş.!

Kapalı alanlarda sigara içme yasağı, etkisini en fazla geçen yıl hissettirdi.

Türkiye'de içilen sigara miktarı, uzun yıllar sonra ilk kez geçen yıl 100 milyar adedin altına düştü.

AA muhabirinin Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'ndan (TAPDK) derlediği verilere göre, 2005 yılında 106 milyar 717 milyon adet olan Türkiye'de satılan sigara miktarı, 2006 yılında 107 milyar 908 milyon adede yükseldi. Söz konusu rakam, 2007 yılında ise 107 milyar 455 milyon adet olarak gerçekleşti.

Kapalı alanlarda sigara içme yasağının 19 Mayıs'ta uygulamaya girdiği 2008 yılında ise iç piyasada 107 milyar 859 milyon adet sigara satıldı. 2009 yılının Temmuz ayında kapalı alanlardaki sigara yasağının kapsamı genişletildi ve kahvahene, bar, kafe ve restoranlarda da sigara içmek yasaklandı. 2009 yılında, ülkemizde içilen sigara miktarı, yasağın genişlemesine paralel 107 milyar 555 milyon adede geriledi.

-TÜKETİMDE YÜZDE 13'LÜK DÜŞÜŞ-

2010 yılında ise sigara satışlarında bir önceki yıla yüzde yüzde 13,2 oranında düşüş kaydedildi. Geçen yıl ülkemizde 93 milyar 354 milyon adet sigara satıldı. Sigara satışı paket bazında da 4 milyar 667 milyon oldu.

Böylece geride bıraktığımız yıl, 2009 yılına göre tiryakiler 14 milyar 201 milyon adet daha az sigara içti. 2009 yılında 5 milyar 377 milyon 750 bin paket olan sigara tüketimi, 2010 yılında 4 milyar 667 milyon pakete indi. Buna göre, sigara satışlarında geçen yıl 710 milyon 50 bin paket azalma meydana geldi.

Sözkonusu rakamlara göre, 2009 yılında ülkemizde günde ortalama 14 milyon 733 bin 562 paket sigara içilirken, sigara tüketimi geçen yıl 12 milyon 788 bin 219 pakete geriledi.

Uzmanlar, sigara satışlarındaki bu düşüşte kapalı alanlardaki sigara içme yasağının yanı sıra, dumansız hava sahası ve sigaranın zararlarına ilişkin kampanyaların etkili olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, sigara fiyatlarındaki artış sonrası gündeme gelen sigara kaçakçılığının da mevcut tabloda payı bulunabileceğine dikkati çekiyor.

-5 YILDA 524 MİLYAR SİGARA-

Öte yandan 2006-2010 dönemini kapsayan son 5 yılda, Türkiye'de 524 milyar 131 milyon adet sigara satıldı. Bu şekilde 5 yılda, tiryakiler 26 milyar 206 milyon 550 bin paket sigara içti.

Bu rakamlara göre Türkiye'de kişi başına yılda ortalama 7 bin 731 adet sigara tüketildi. Paket hesabıyla da yılda ortalama 387 paket sigara içildi.

5 yıllık süreçte sigara için tiryakilerin cebinden her yıl ortalama 18 milyar lira çıktı. Bu rakamlara göre ülkemizde her ay 1,5 milyar liralık, her gün de 50 milyon liralık sigara tüketildi.

Bu arada TAPDK verilerine göre, üretici firmalar geçen yıl 21 milyar 897 adet, bir başka ifadeyle 1 milyar 94 milyon 850 bin paket sigara ihracatı gerçekleştirdi.

İhraç edilen sigara miktarı 2009 yılında 25 milyar 358 milyon adet, 1 milyar 267 milyon 900 bin paket olarak belirlenmişti.
 
F

Fırtına

Guest
Yasak acile başvuruyu azalttı!

615522_detay.jpg



"Sigara ile bağlantılı hastalıklar nedeniyle acile başvuru 2009 yılının ilk 6 ayında 83 bin 089 iken, 2010'un aynı döneminde vaka sayısı 64 bin 314'e geriledi"

Kapalı mekanlarda sigara içilmesini engelleyen kanun, yürürlüğe girdiğinden bu yana sigara ile ilişkili hastalıkların acil başvurularında % 22,5 oranında bir azalma tespit edildi. Türk Toraks Derneğinin yaptığı bir çalışmaya göre, Türkiye'de 2 yıl önce devreye giren ''Dumansız hava sahası'' uygulaması kapsamında tütün kontrolü ile ilgili 12 bin 453 gazete ve dergi haberi incelendi. Sağlık açısından olumlu ve olumsuz içerikli haberlerin zaman içindeki akışı değerlendirilerek, haberlerin reklam eş değerleri de haber kaynağı dikkate alınarak hesaplandı.

Yapılan çalışmada elde edilen genel sonuçlar şöyle;

''Sigara ile bağlantılı hastalıklar nedeniyle acile başvuru 2009 yılının ilk 6 ayında 83 bin 089 iken, 2010'un aynı döneminde vaka sayısı 64 bin 314'e geriledi. Bronşit tanılı vaka sayısında yüzde 39.8, alt solunum yolu infeksiyonunda yüzde 4,3, allerjik rinit tanısında yüzde 61,9 ve KOAH atak başvurularında yüzde 21,2 azalma oldu. Nisan 2009'da allerjik rinit tanısında belirgin bir artış yaşanırken, 2010'da böyle bir pik izlenmediği görüldü. Sonuç olarak, kapalı yerlerde sigara içme yasağının uygulamaya konulduğu 19 Temmuz 2009'dan sonra sigara ile ilişkili hastalıklar nedeniyle acile başvuru oranları düşüşler başladı ve sigara ile ilişkili hastalıkların acil başvurularında toplam yüzde 22,5 oranında bir azalma izlendi.''

Türk Toraks Derneğinin çalışmasına göre, toplumsal bilinci arttırmak için sürdürülen medya çalışmalarının olumlu haber akışını arttırırken, kanun karşıtı grupların basın etkinliğini azalttığı görüldü. Sigara yasağının başladığı Temmuz 2009'da, yasakla ilgili olumlu haberler bir önceki aya göre yüzde 61 artarken, olumsuz haberlerin yüzde 365 arttığı tespit edildi. Bununla birlikte olumlu haberlerin Temmuz 2009'da reklam eş değeri 10,556 ABD doları, olumsuz haberlerin 7,262 ABD doları olarak bulundu.

Olumsuz haberler Temmuz 2009'dan zirve yaptıktan sonra azalmakla birlikte düzenli olarak devam etti. Çalışma süresince yasakla ilgili olumlu haberlerin toplam reklam eş değerinin 56,2 milyon, olumsuz haberlerin 39,9 milyon, Sigara Sağlık Ulusal Komitesi basın bültenlerinden yansıyan haberlerin 3,2 milyon ABD doları tuttuğu saptandı.


habertürk
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
975 bin kişi sigarayı bırakmak için aradı

Arayanlar en çok hangi soruları soruyor?

975 bin kişi sigarayı bırakmak için aradı

Sağlık Bakanlığı’nın geçen ekim ayında faaliyete geçirdiği “ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı”nı bu zamana kadar 975 bin kişi aradı. İlk dönemde 15 operatörle kurulan danışma hattında çalışan operatör sayısı 120’ye çıkarıldı. 90 hat kapasitesinde hizmet veren Sigarayı Bırakma Hattına günlük gelen arama sayısı ise 7 bin olarak belirlendi. Yardımcı sağlık personelinin görev yaptığı Danışma Hattı’nda çalışanlar bir haftalık bir eğitimden geçiriliyor.

NASIL BIRAKABİLİRİM?
Bakanlıktan alınan bilgiye göre Alo 171 sigara bırakma danışma hattını arayanların en çok sorduğu sorular şöyle:

* Sigarayı kendi çabalarımla nasıl bırakabilirim.
* Sigarayı bıraktığımda yaşayacağım yoksunluk belirtileriyle nasıl başa çıkabilirim.
* Profesyonel yardım için ne yapmam gerekiyor.

Danışma hattında çağrıların ortalama bekleme süresi 0.5 dakika olurken çağrı başına konuşma süresi 2.6 dakika olarak belirlendi. Arayanları bilgilendiren danışma hattı operatörleri, onları Sigara Bırakma Polikliniklerine yönlendiriyor. Bu merkezlerde sigarayı bırakmak isteyenler ücretsiz olarak tedavi oluyor. Sigara Bırakma Polikliniklerinin adres ve telefon numaraları Alo 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı aranarak veya Havan internet adresinden öğrenilebiliniyor.

DENİZ BİLİROĞLU- GAZETE HABERTURK
 
F

Fırtına

Guest
İki yılda 2 milyon kişi sigarayı bıraktı

'Uygulanması mümkün değil, kahvehane ve lokantalar kapıya kilit vurur' gibi sözlerle eleştirilen kapalı alanlarda sigara içme yasağı işe yaradı.Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre 'Tam dumansız hava sahası' uygulamasının başladığı 2008'den bu yana 2 milyonu aşkın kişi sigarayı bıraktı. 15 yaş ve üzerinde sigara içen kişi sayısı 16 milyondan 14 milyona düştü. 2009'da Türkiye'de tüketilen sigara sayısı, toplam 107 milyar adet olarak kayıtlara geçerken, bu rakam geçen yıl 93 milyara geriledi.

'Tam dumansız hava sahası' uygulamasının ardından sigarayı bırakan tiryaki sayısı her geçen gün artıyor. Sağlık Bakanlığı'nın son araştırmasında ortaya çıkan verilere göre yasağın başladığı 2008 yılından bu yana 2 milyonu aşkın kişi sigarayı bıraktı. Böylece Türkiye'de 15 yaş ve üzerinde sigara içen kişi sayısı 16 milyondan 14 milyona düştü.

Bakanlık bir taraftan işletmelerin kapalı alanlarda sigara yasağını ihlal etmemesi için uğraşırken diğer yandan tiryakileri bu zararlı alışkanlıktan vazgeçirmeye çalışıyor. Bu amaçla kurulan 'Alo 171' sigara bırakma hattında, tıp ve eczacılık öğrencilerinin yer alacağı yeni bir ekip hizmete başlayacak. Mevcut 120 kişilik ekibi güçlendirmek için önümüzdeki günlerde ihaleye çıkacak olan bakanlık, kazanacak firmadan aralarında tıp ve eczacılık fakültesi öğrencilerinin de bulunduğu 80 kişilik sağlık ekibi kurmasını isteyecek. Sağlık konularında altyapısı olan öğrenciler, telefonda hastayı bilgilendirecek. Gerekirse sigara bırakma polikliniklerine yönlendirecek.

Ekim 2010'da faaliyete geçen Alo 171'i nisan ayına kadar 1 milyon kişi aradı. Personel sayısı gün geçtikçe artırıldı, hatta bekleme süresi 30 saniyeye kadar düşürüldü. Bu arada sigarayı bırakmak isteyenlerin yönlendirildiği polikliniklere 300 bin adet sigara bırakma ilacı dağıtılıyor. Doktor raporu ile yazılan bu ilaçlar hastaya ücretsiz veriliyor. Öte yandan Türkiye'de 2009'da toplam 107 milyar adet sigara tüketilirken, bu rakam geçtiğimiz yıl 93 milyar adede düştü.

Zaman
 
F

Fırtına

Guest
Sigara yasağı acil başvurularını azalttı

Sigara yasağıyla birlikte sigaraya bağlı hastalıklarla ilgili acil servislere başvuru oranının azaldığı bildirildi.

Türk Toraks Derneği'nin Antalya'nın Manavgat ilçesinde düzenlenen 14. Yıllık Kongresi'nde sigara yasağının, sigarayı bırakma ve hastalıklara etkisiyle ilgili sonuçlar paylaşıldı.

Kocaeli Üniversitesi'nden Prof. Dr. Füsun Yıldız, sigara yasağının ardından gerçekleştirdikleri bir yıllık çalışmanın sonuçlarını açıkladı. Öncelikle 2 bin 721 kişiye anket uyguladıklarını belirten Yıldız, her 3 kişiden birinin sigara kullandığını saptadıklarını ifade etti. Anketin ardından 48 hekime gönüllü sigara bırakma eğitimi verdiklerini ifade eden Yıldız, 2 olan sigara bırakma polikliniğinin 15'e çıktığını kaydetti. Tüm ilçelerde halk eğitim toplantıları düzenlediklerini dile getiren Yıldız, 6 ay içinde 3 bin kişinin nikotin bağımlılıklarının, karbonmonoksit ölçümlerinin yapıldığını dile getirdi.

İlk yıl sonunda 2 bin 400 kişiye anket uyguladıklarını vurgulayan Yıldız, ilk yıl yüzde 31,2 olan sigara içme oranının yüzde 24 olarak saptandığına dikkati çekti. Yıldız, ''Sevindirici sonuçlardan biri de sigara içen her 3 kişiden 1'i sigarayı bırakmayı o yıl içinde denemiş'' dedi.

İlk ankette, sigarayı ne zaman bırakırsın sorusuna, ''sağlığım bozulduğu zaman'' diyenlerin, ikinci ankette, ''sağlıklı yaşamak için'' cevabını verdiklerini belirten Dr. Yıldız, çalışmada, sigaraya bağlı 7 hastalıkla ilgili 15 hastanede acil başvuru oranlarının da araştırıldığını dile getirdi. Yıldız, acile başvurularda yüzde 23'lük azalma saptadıklarını vurgulayarak, alerjik nezle hastalığında yüzde 62, bronşit hastalığında yüzde 40 ve KOAH alevlenmelerinde yüzde 21 azalma belirlendiğini kaydetti.

İSTANBUL'DAKİ ACİL SERVİSLERE BAŞVURULAR

Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Sekreteri Yrd. Doç. Dr. Osman Elbek, aynı çalışmanın Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı ve arkadaşlarınca İstanbul'daki Anadolu yakasında tekrarlandığına dikkati çekti.

İstanbul'da sigara yasağının uygulanmasının tütün kullanımı ve pasif içicilikle ilgili tanılarda acil servis başvuruları üzerine etkisinin değerlendirildiği çalışmada, Ocak-Mayıs 2010 döneminde bir yıl öncesine göre akut solunum yolu enfeksiyonu başvurularında yüzde 61, alerjik nezle başvurularında yüzde 59, kalp krizinde yüzde 34, zatürrede yüzde 33, KOAH'ta yüzde 21, astımda yüzde 21, akut bronşitte yüzde 19 ve akut nazofarenjit başvurularında yüzde 16 oranında azalma saptandığını belirlendi.

TÜRKİYE TÜTÜNLE MÜCADELEDE AVRUPA DÖRDÜNCÜSÜ

Türk Toraks Derneği Tütün Kontrolü Çalışma Grubu Sekreteri Yard. Doç. Dr. Osman Elbek ise, Tütün Kontrol yasasının üçüncü yılının tamamlamak üzere olunduğunu ve Türkiye'nin bu yasa sayesinde, tütün kontrolü ile mücadelede Avrupa'a ilk 4'e girdiğini bildirdi.

Tütünle mücadelenin 1990'yılların ortalarında başladığını belirten Elbek ''Sigara ile mücadele bugüne kadar ilmek ilmek gelinen bir mücadelenin sonucudur. Onlarca yıl yapılan mücadelenin ardından sonuca ulaşabiliyorsunuz'' dedi.

Yard. Doç. Dr. Elbek, gazete ve televizyonlarda yayınlanan, ''sigaraya son'', ''bıktı'', ''nikotine son'' gibi reklamlara da itibar edilmemesini isteyerek, sigaranın bilimsel çalışmanın yanı sıra tütünr bağımlısının sabır ve özverisiyle bırakılabileceğine işaret etti. Bir bağımlıya ''sigarayı bıraktı'' diyebilmek için en az 1 yıl tütün kullanmaması gerektiğini anlatan Elbek, önemli olanın sigarayı bırakmak değil, bu durumu sürdürebilmek olduğunu vurguladı.

''KADINLAR SİGARAYI DAHA İYİ BIRAKIYOR''

Yard. Doç. Dr. Elbek, kadınların tütün bağımlılığından daha kolay kurtulabildiklerine de işaret ederek, ''Türkiye'de kadınlar sigarayı çok daha iyi bırakıyorlar. Kolay bırakıyorlar. Türkiye'de sigara içme oranı kadınlarda artıyor ama kadınlar sigara bırakma konusunda daha iyi konsantre oluyorlar'' diye konuştu.

Elbek, eğitim seviyesi düşük olanların yarı sıra, düşük gelirlilerin de sigarayı bırakmada daha fazla zorlandıklarını belirtti. Yard. Doç. Dr. Elbek, Türkiye'de tütün kullanımını azaltmak ve bu konudaki başarının sürekliliğini sağlamak için eğitim seviyesinin yükseltilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Anadolu Ajansı
 
F

Fırtına

Guest
'Bir defalık içim' tiryakiliği yeniden başlatıyor.!

743520110422082424160.jpg



Uzmanlar, sigara kullanım alışkanlığının, kulaktan duyma bilgilerle değil, doktor kontrolünde bırakılmasını tavsiye ediyor. Gögüs hastalıkları uzmanları, bağımlı madde kullanıcılarının nikotin esaretinden kurtulmalarında tedavinin en az 3 ay sürmesi gerektiğini belirtiyor.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Yıldız, tiryakilerin 'sigarayı hayatımdan çıkardım' diyebilmeleri için bir yıl süresince ağızlarına hiç tütün mamülü almamalarının mücadeleyi kazanma başarısı olacağını belirtti.

Yıldız, bir tiryakinin 'sigarayı bıraktım' diyebilmesi için 365 gün bağımlılığa karşı mücadele vermesinin çok önemli olduğunun altını çizdi. Yıldız, sigara tütününün içinde aşırı derecede bağımlı madde bulunduğu için doktor kontrolü olmazsa iradeye yenik düşülebileceğini kaydetti.

Sigarayı bıraktıktan sonra yeniden bir kerelik içimle mücadeleye sıfırdan başlamak zorunda kalınacağına dikkat çeken Yıldız, sigaraya başlamada bırakmada da 'bir seferden bir şey olmaz, bir fırt çekelim' anlayışının çok yanlış düşünce olduğunu söyledi.

Yıldız, şöyle dedi;

"Sigarayı bırakma konusunda kesinlikle koca karı ilaçları ve şarlatanların para kazanmak için piyasaya sürdüğü ilaçlara inanmayalım.. Sigara bağımlılığı tedavisinde doktor kontrolü şart.. Sigara içinde aşırı derecede bağımlı yapan madde var. Bağımlı madde yoğunluğu çoğu zaman insan iradesini felç edebiliyor.

Sigarayı bırakmaya inanalım ve tedavisini doktor kontrolünde yapalım. Doktor kontrolünde yapılmayan sigara bırakma mücadelesinde genelde başarılı olunmuyor. Hasta bir ay, iki ay ve üç ay bırakıyor. Fakat yeniden başlıyor. Bu, sigarayı bırakma değildir. Bir kişinin, 'sigarayı hayatımdan çıkardım' diyebilmesi için en az bir yıl ağzına tütün mamülü almaması gerekir." diye konuştu.

Sigarı bırakmada, toplum önündeki insanların rol model olması gerektiğinin altını çizen Yıldız; doktor hastasının, öğretmen öğrencisinin ve ünlü kişilerin ulu orta tütün mamülü kullanmasının mücadeleyi olumsuz etkileyeceğini kaydetti.

Yıldız, kapalı yerlerde sigara içilmemesi yasağının yürürlüğe girmesiyle birlikte akut solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı alerjik nezle, bronşit, kalp krizi ve astım hastalıklarında yüzde 61'e varan seviyelerde azalmanın olduğunu kaydetti.


haber7
 
F

Fırtına

Guest
Sigara atom bombası kadar tehlikeli.!

Sigara içiminin kimyasal zehirliliğinden çok radyo-zehirliliğinin daha etkili olduğu saptandı.

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) yayınlarından derlediği bilgilere göre, sigaranın pek çok zararından biri de içindeki radyoaktif maddelerin soluma yoluyla insan vücuduna alınmasından kaynaklanıyor.

Sigara içilen kapalı mekanlarda havadaki partiküllerin ana kaynağı sigara olarak gösteriliyor ve bu partiküllerin çoğu da kanserojen. Yapılan bilimsel araştırmalara göre akciğer kanserine yakalanma olasılığı, günde 1-9 adet sigara içilmesiyle 4,6 kat, 10-19 adet sigara içilmesiyle 7,5 kat, 20-39 adet sigara içilmesiyle 13,1 kat ve 40 sigaranın üzerinde bir tüketimde ise 16,6 kat artıyor. Yani günde 2 paket sigara içen bir kişinin içmeyene oranla 16 kat daha fazla akciğer kanserine yakalanma olasılığına sahip bulunuyor.

Günde 1-9 adet sigara içiminin sonucu kansere yakalanma riskinin Japonya'da atılan atom bombasına maruz kalanların sadece yüzde 1'inden azının almış olduğu 3 sivertlik (Sv) bir dozun neden olacağı riske eşdeğer olduğu belirtiliyor. Söz konusu dozun ancak 10 bin adet göğüs röntgen filmi çekilmesiyle alınabilen çok yüksek bir doz olduğuna da dikkat çekiliyor.

Günde iki paket sigara içen birinin akciğer kanserine yakalanma riskine eşdeğer risk oluşturan atom bombası dozunun da anında öldürücü olduğu belirtiliyor.

Bilimadamları tarafından yapılan araştırmalara göre, günde 2 paket sigara içenlerin sadece Po-210'dan 25 yılda 2 Sv'lik (ortalama 80 milisivert (mSv)/yıl) önemli bir doz alabileceğini belirtiyorlar. Bir radyasyon işçisinin maruz kalabileceği izin verilen en büyük doz değeri ise 20 mSv/yıl..

Araştırmalara göre, ABD'de velilerin sigara içmesi yüzünden yılda 6 bin 200 çocuk ölüyor, hastalanan çocuklar için her yıl 4,6 milyar dolar düzeyinde tıbbi harcama yapılıyor. Bu nedenle ABD'de birçok eyalette çocuklu evlerde sigara içme yasağının getirilmesi gündemde bulunuyor.

RADYO-ZEHİRLİLİK

Sigara içiminin kimyasal zehirliliğinden çok radyo-zehirliliğinin daha etkili olduğu da bilimsel araştırmalarla saptanmış durumda.. Sigaradaki radyonüklitlerden en zararlısı, sigaranın yaklaşık 600-650 derecelik alev sıcaklığında tamamen buharlaşan polonyum-210 (Po 210) isimli bir madde..

Filtreli sigaralar ve porositesi yüksek sigara kağıtları, sigara içilmesi sırasında oksijen miktarını artırıp tütünde tam yanmayı sağlayarak sigaranın alev sıcaklığını artırdığından toryum, uranyum ve potasyum gibi buharlaşma sıcaklığı yüksek diğer radyonüklitlerin de buharlaşarak ciğerlere alınmasına neden oluyor.

Sigara içen bir insan sadece potasyumdan yaklaşık 35-40 Bekerellik (Bq) bir radyasyona maruz kalıyor. Bu da yaklaşık yılda 0,1 milisivertlik (mSv) önemli bir radyasyona maruz kalındığının göstergesi.. Sigaradaki radyasyon sadece potasyumdan gelen radyasyonla da sınırlı değil.. Bunun yanında toryum, uranyum ve en önemlisi polonyum-210 radyonüklitlerinden gelen radyo-zehirliliğin de mutlaka incelenmesi gerektiği ifade ediliyor.


Anadolu Ajansı
 
F

Fırtına

Guest
Ücretsiz tedaviyle sigara tiryakiliğine son.!

Çalışmalar, ücretsiz ilaç ve destek tedavilerinin tiryakilerin sigaradan vazgeçmeleri konusunda olumlu etki yaptığını gösteriyor.

Ankara Sigara Bırakma Merkezleri Platformu'nun (ASBMP) çalışması, ücretsiz destek tedavisinin olumlu sonuçlarını ortaya koyarken tehlike sinyallerini de bir kez daha göz önüne serdi.

Ankara'daki 16 sigara bırakma merkezinin oluşturduğu Sigara Bırakma Merkezleri Platformu'nun geçen yılın Ağustos-Aralık ayları arasında gerçekleştirdiği proje kapsamında, uygun katılımcılara ücretsiz vareniklin veya bupropiyon verildi. Bazı hastalara da farklı preparatlar halinde nikotin içeren nikotin replasman tedavisi uygulandı.

Gönüllü katılımcılar ilk ay boyunca haftada bir kez yüz yüze, sonrasında ise ayda bir kez telefonla olmak üzere kontrol görüşmeleri ile takip edildi. Katılımcıların ilk aydan sonra en çok iki kez daha ilaç temini için merkezlere başvurdukları görüldü.

Yüzde 44'ü kadın bin 97 kişi üzerinde yapılan çalışmaya katılanların yüzde 4'ünün ''eğitimsiz'' olduğu, yüzde 16'sının ilkokul, yüzde 19'ünün ortaokul, yüzde 31'inin lise ve yüzde 30'unun yüksek okul veya üzerinde bir eğitim kurumunu bitirdiği saptandı. Katılımcıların yüzde 40'ının eşlik eden diğer bir hastalığının olduğu, yüzde 32'sinin ise var hastalıkları nedeniyle her gün düzenli olarak ilaç kullandıkları tespit edildi.

Araştırmaya katılanların sigaraya ortalama 17 yaşında başladığı, bazı hastaların bu alışkanlığı edinme yaşının 13'e kadar indiği belirlendi. Hastaların günde ortalama 22 adet sigara tükettiği, bunun 38'e kadar çıktığı da saptandı. Katılımcıların sigaraya başlama nedenlerinin başında özenti geldiği, sigarayı bırakmayı daha önce deneyenlerin yaşadıkları en büyük güçlüğün ise sinirlilik olduğu tespit edildi. Proje katılımcılarının 1. ay sonunda sigara bırakma oranları yüzde 72 iken, 3., 6. ve 9. aylarda bu oranlar sırasıyla yüzde 66, 60 ve 58 olarak belirlendi.

GENÇLER İÇİN TEHLİKE SİNYALLERİ

Koordinatörlüğünü Hacettepe Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü Müdür Yardımcısı ve Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Çelik'in yaptığı ASBMP'nin yürüttüğü çalışmanın değerlendirmesinde, özellikle gençlere yönelik tehlikelere dikkat çekildi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ), ''Bedenen, ruhen ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali'' olarak tanımladığı sağlığın korunması ve geliştirilmesi için bazı yaşam davranışlarının bireyler tarafından içselleştirilmesi gerektiği üzerinde durulduğu, bu davranışların başında da sigaradan uzak durmak geldiği ifade edilen değerlendirmede, şunlara işaret edildi;

''Sigara içme, bireylerin ilerleyen yaşla birlikte karşı karşıya kaldıkları kronik hastalıkların oluşumunda altta yatan önemli faktörler arasındadır. Kronik hastalıkların oluşum sürecinin uzunluğu, bu sağlıksız davranışın yaratacağı risklerin bireyler tarafından algılanmasını geciktirebilir. Özellikle çocukluk ve gençlik dönemleri, gerçekte 'riskli' davranışların daha sık olduğu dönemler olup bu riskli davranışları değiştirmek için daha fazla çaba göstermek gerekir. Sigara, dünyada yaygın olarak kullanılan, sağlık, sosyal ve ekonomik durumlar üzerinde ciddi sorunlara yol açması nedeniyle yıllardır mücadele edilen en önemli madde bağımlılığı problemidir. Sigara kullanımı, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri arasında ilk sırada, tüm ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Ülkemizde ise sigara tüketimi giderek artmakta ve sigara kullanım yaşının ilköğretim çağına kadar düştüğü görülmektedir.''

Sigara bağımlılığının tedavisi için ilaçla tedavi ve psikolojik yöntemler geliştirildiği, sigara bağımlılarının çoğunun sigara bırakmayı düşünse de nikotinin bağımlılık yapıcı özelliği nedeniyle bu düşüncesini uygulamaya geçirenlerin sayısının oldukça az olduğu ve bu nedenle sigara bırakma müdahalelerine gereksinim duyulduğu kaydedildi. Bu projede toplumun en önemli sağlık sorunu olan sigara kullanımının önüne geçebilmek için geniş katılımlı bir sigara bırakma platformu oluşturulduğu, bu sivil örgütlenme ile sigara bırakma polikliniği olarak sağlık hizmeti sağlayan yapıların ortak eş güdüm içerisinde hareket ettikleri ifade edildi.

Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi'nin de desteklediği proje çerçevesinde ilaç firmaları ile yapılan görüşmeler neticesinde uygun katılımcılara ücretsiz ilaç desteği sağlandığı belirtildi. Katılımcılarda, sigaraya başlama yaşının hemen hemen ergenliğe geçiş döneminin sonlarına denk geldiği belirtilen değerlendirmede, şunlara işaret edildi;

SİGARAYA BAŞLAMA YAŞI DÜŞTÜ

''Orta yaş grubunda yer alan bu katılımcıların sigaraya başladıkları dönemlerden günümüze kadar geçen sürede, sigara başlama yaşı ülkemiz için adölesan dönemin başlarına, hatta öncesine kadar düşmüştür. Katılımcıların yaklaşık yarısında eşlik eden hastalıkların ve yaklaşık üçte birinde düzenli tedavi almayı gerektiren bu hastalıklara eşlik eden başka hastalıkların bulunduğu dikkate alınırsa, sigaraya başlama yaşının daha da düştüğü günümüzde kronik hastalıkların ortaya çıkış yaşlarının orta yaş grubundan daha gerilere kayabileceği öngörülmelidir.''

Çalışmaya katılanların sigara bırakma oranları incelendiğinde, ilk 9 ayda ulaşılan yüzde 58'lik bırakma oranı ile dünyanın birçok ülkesinde ulaşılan başarı oranlarının üzerine çıkıldığı belirtilerek, dünyadaki sigara bırakma hizmetleri açısından en başarılı merkezler bazında verilen oranlara göre de yine ilk sıralarda yer alındığı, bunun Ankara Sigara Bırakma Merkezleri Platformu katılımcılarının sergiledikleri özverinin iyi bir kanıtı olduğu vurgulandı. Çalışmaya ilişkin değerlendirmede, şu önerilere de yer verildi;

''Çocuklarımızın ve gençlerimizin sigaraya başlamalarının engellenmesi, sigara ile mücadelede atacağımız en önemli adımdır. Sağlık Bakanlığı'nın başlattığı ve sürdürdüğü Dumansız Hava Sahası projesi ile bu amaca yönelik etkin eylem planları sürdürülmektedir. Ankara Sigara Bırakma Merkezleri Platformu olarak ise bizler, toplumda sigara bağımlılığı ile mücadele için ihtiyaç duyulan nitelikli ve kaliteli hizmeti sunmak için bir araya gelmiş olmamızın verdiği gururu yaşamaktayız. Ankara Sigara Bırakma Merkezleri Platformunun gerçekleştirdiği bu program ile elde edilen başarılı sonuçlar kampanyanın yaygınlaştırılma düşüncesine yol açmış ve akabinde de tüm ülkede 250 bin sigara bağımlısına yönelik olarak 'Sağlık Bakanlığı Türkiye Sigara Bırakma Tedavisi Destek Programı' Mart 2011'de yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.''


Anadolu Ajansı
 
F

Fırtına

Guest
Tiryakilere bedava sigarayı bırakma ilacı.!

381758.jpg



Sağlık Bakanlığı, sigarayla mücadelede yeni bir adım atıyor..

300 bin tiryakiye sigarayı bırakmaları için ilaçları bedava verilecek. Ancak bu ilaçlara ulaşmak o kadar da kolay değil.. “Çok genç yaşta bana KOAH hastası olacağım söylendi. 18 sene sigara içtim, 20 günlük bir ilaç kullanımıyla sigarayı bıraktım” diye konuşan Miyase Taşatan, sigarayla mücadelede ilaç tedavisi görenlerden biri..

NTV'deki habere göre, Sağlık Bakanlığı sigarayla mücadele kapsamında fiyatı 180 lira olan ilaçları uygun görülen hastalara ücretsiz veriyor. Ancak bu ilaçlara ulaşmak o kadar da kolay değil.. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Nursev Vardaroğlu, “Ücretsiz olduğunu duyup gelenler oluyor ama biz gerçekten samimi istekli olanları ayırt etmek zorundayız” diyor.

İLAÇSIZ BIRAKMAK DA MÜMKÜN

Psikiyatrist Tonguç Demin Berkol, “Bu tedavi için iki seçeneğimiz var. Bir davranışçı psikoterapi, bir de ilaç tedavisi.. Biz burada ikisini birden kullanıyoruz” diye konuşuyor. Psikolog Batuhan Küçüksanat ise ilaç olmadan da sigarayı bırakmanın mümkün olduğunu şöyle anlatıyor;

“Duvara bakarak içerseniz, içtiğiniz sigaranın küllerini biriktirirseniz, içtiğiniz sigara size bir süre sonra eziyet olarak gelir. Sigarayla beraber yapmayı sevdiğiniz şeyleri yapmayacaksınız. Mesela sigarayı çay ve kahveyle içmek yerine süt ve sodayla için..”
 
F

Fırtına

Guest
"Nikotin tedavisi obeziteyi önleyebilir"

642420110529093254266.jpg



Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Yale Üniversitesi'nden bilim adamları sigara içenlerin beyinlerinde açlık hissini azaltan bir nöron tespit ettiler.

Science (Bilim) isimli akademik dergide yayımlanan araştırmada, fareler üzerinde yapılan deneyler sonucunda, nikotinin beyindeki doyma hissi veren bir nöronu harekete geçirdiği bulgusuna yer verildi. Söz konusu nöronlar, sigara içme isteği yaratan nöronlardan farklı.. Araştırmanın ulaştığı sonuç, nikotin tedavisinin aşırı beslenme sorunlarını azaltabileceği..

Açlık da, sigara isteği de yok;

Yale Üniversitesi merkezli araştırma ekibinden Profesör Marina Picciotto, ulaştıkları bulguların büyük faydaları olabileceğini söyledi. Profesör Picciotto, nikotin içeren bir ilaç sayesinde tokluk hissi veren nöronlar harekete geçirilirken, sigara içme isteği yaratan nöronların etkilenmeyebileceğini söyledi.

"Bu, açlık hissi bastırılırken, sigara isteği ortaya çıkmayabilir anlamına geliyor" diyen Profesör Picciotto, yine de ilacın yan etkilerinin incelenmesi gerektiğini ekledi. Özellikle nikotinin yol açtığı kan basıncının yükselmesi gibi etkilere dikkat çeken Picciotto, "bu tip yan etkilerin önlenebilmesi halinde aşırı kiloluluk gibi büyük bir sağlık sorunu karşısında önemli bir adım atılmış olacaktır" dedi.


BBC
 
F

Fırtına

Guest
Sigaradan bilimsel yöntemle kurtulun.!

Kişiye özel ve bilimselliği kanıtlanmış yöntem ve ilaçlarla tedavi uygulanarak sigarayı bırakmada yüksek oranda başarı elde ediliyor. Uzmanlara göre, sigaradan kurtulmak isteyen kişinin bunu bir ''hastalık'' olarak kabul etmesi yeterli oluyor.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç, 'sigara içme hastalığını' nasıl tedavi ettiklerini anlattı.

Sigara bırakma dileğini belirten kişileri öncelikle bir eğitim toplantısına çağırdıklarını, 45 dakika süren bu toplantı boyunca kişinin nasıl bir durumla karşı karşıya olduğunu, hekimler olarak sigara içmeyi tıp gözüyle nasıl algıladıklarını, kişiyi bu durumdan kurtarırken neler yaptıklarını anlattıklarını belirten Prof. Dr. Kılınç, ''Sonra bizimle işbirliği yapıp bu hastalıklarını tedavi ettirmek isteyenleri polikliniğe davet edip ilk bir ay içinde 4 kez randevu veriyoruz. Daha sonra da 6 ay boyunca ayda bir, sonrasında 3 ayda bir olmak üzere 1 yıl boyunca hastalarımızı takip ediyoruz'' dedi.

Prof. Dr. Kılınç, ilk başvuruda kişinin sigaradan ne zarar gördüğüne dair basit tetkikler yaptıklarını, tümü devlet tarafından karşılanan bu tetkiklerde sigaraya bağlı bir hastalığa işaret eden bir sorun çıkarsa o yönde incelemelerini sürdürdüklerini, çıkmazsa sigara bırakma tedavisini yönetmeye başladıklarını ifade etti.

SİGARA BIRAKTIRMA İLAÇLARI

Sigara bıraktırma sürecinde bilimselliği kanıtlanmış üç tedavinin olduğunu dile getiren Prof. Dr. Kılınç, şöyle devam etti;

''Nikotin bantları, sakızları ve dil altı tabletleri var. İki tane de hapımız var. Bunlar Sağlık Bakanlığı tarafından sigara bıraktırma başarısı kanıtlanmış ve zararlı olmadığı, yan etkileri tolore edilebilir olan ilaçlar. Bunun dışında bazı sigara bıraktırdığını iddia edilen yöntemler var. Biorezonans, akupunktur, hipnoz, moraterapi gibi. Bunlar bilimselliği kanıtlanmamış, bilim camiası tarafından sigara bırakma başarıları ispatlanmamış yöntemler olarak isimlendiriliyor. Bu yöntemleri kullanıp bırakanlar da olabiliyor, ama bunlar o yöntemin etkinliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda elimizde bilgi yok. Dolayısıyla vatandaşlarımızın bu konuda dikkat etmesi gerekiyor. Pahalı yöntemler ve tedavi başarısı garanti olmayan yöntemler. Dolayısıyla devletin onay verdiği bilimsel tedavileri kullanmaları, yapacakları girişimde başarılı olma şanslarını artıracaktır..''

İlaçlı ve ilaçsız bırakma arasındaki farkın sorulması üzerine Kılınç, ''İlaçsız da bırakılabilir, ama 10 hastanın birisi bırakabiliyor. Bunu anestezisiz ameliyat olmaya, diş çektirmeye benzetebiliriz. Buna gerek yok. Biz uygun yöntemlerle, kişiyi zora sokmayacak yöntemlerle bunu kolaylıkla başarabiliriz'' dedi.

HASTALIK OLARAK KABUL ETMEK YETERLİ

Prof. Dr. Kılınç, bir bağımlılık olduğu için işin psikolojik boyutunun öneminin sorulması üzerine, ''Sadece psikolojik boyut değil, yapılan ilaç tedavisine ek olarak kişinin bir kere sigara içmeyi hastalık olarak kabul etmesi ve diğer hastalıklara davrandığı gibi davranması gerekiyor'' dedi.

Bırakma sürecinde kişinin sigaradan ayrılmak için buna uygun davranması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Kılınç, ''Eskisi gibi içmeye devam ederse, eski içtiği ortamlarda kontrol edici önlemler almazsa o zaman zorlanıyor tabii ki. Bir tansiyon hastasının turşu suyu içerek, 'İlacımı kullanıyorum, ama tansiyonum kontrol altına alınamıyor' demesi gibi bir şey.. Bu nedenle hastalığını kabul etmek psikolojik açıdan çok önemli'' şeklinde konuştu.

İkinci olarak kişinin kullandığı sigaranın kendine dost değil, düşman olduğunu kabul etmesi gerektiğini, eğer kişiler kafasında sigaranın içindeki zehirleri zehirsizleştirdiğine dair birtakım inanışlara sahiplerse ''Spor yapıyorum'', ''Vitamin kullanıyorum'', ''Brokoli yiyorum'', ''Selenyum içiyorum'', ''Dedem 80 yaşına kadar içti bir şey olmadı, genetiğim sağlam'', ''Şu ana kadar içtim bana bir etkisi olmadı, herhalde bana zarar vermiyor'' gibi birtakım gerçek olmayan düşünceleri savunurlarsa ve bunları gerçek gibi algılarlarsa o zaman bırakmalarının zorlaştığını söyledi.

Prof. Dr. Kılınç, ''Ama sigara bir numaralı katildir ve birlikte olduğu herkese eninde sonunda zarar verecektir. Eğer bu katilin gerçek yüzünü tanırlarsa, bu katilden kurtulmak için önlerinde engel olarak gördükleri her şeyi eğitim almış hekimlerle halledebilirler'' dedi.

ZARARLARINI BİLE BİLE İÇENLER

Sigaranın katil olduğu artık herkesçe bilinen bir gerçek olmasına rağmen içilmeye devam edilmesinin nedenlerinin sorulması üzerine Kılınç, şu karşılığı verdi;

''Yüksek dozdaki nikotin içeriğinin hızlı keyif vermesi, bunun baş sorumlusu.. Bu hızlı keyiften mahrum kalmamak için ya da yaşadıkları birtakım zorlukların çözümüymüş gibi sigarayı kodladıkları için zararlarını göz ardı ediyorlar. Beyinde bozulmuş olan bu mekanizma nedeniyle aslında içimi sürüyor. Dolayısıyla ilaç tedavisi bunun ortadan kaldırılması, sigaranın beyinde bitirilmesine yardımcı olan en önemli tedavilerden birisi.. Bunun yanında sigarayı gerçekten düşman görmek.. Yani 'zarar verir, kanser yapar, KOAH yapar' diyoruz ama içenler buna çok ikna olmuyorlar, kendilerinde bunun işaretlerini görmedikleri zaman. Ama görmeye başladıkları zaman 'Bu bana söylenmişti' demeye başlıyorlar. Bizim amacımız gerçekten onun riskli tehlikeli olduğunu onlara inandırabilmek. Bunu tabii birebir görüşmelerde daha kolay yapabiliyoruz. Çünkü her sigara içen birbirinden farklı.. Herkese farklı yaklaşım gerekiyor. Bunu da eğitim almış olan hekimler çok iyi biliyorlar. O nedenle nasıl her tansiyon hastası birbirinden farklıysa, her sigara içenin sigara içme durumuna göre de yapılacak müdahaleler birbirinden farklıdır..''

Prof. Dr. Kılınç, sigara bırakma tedavisinin ''battaniye usulü'' bir tedavi olmadığını, kişiye özel yapılması gerektiğini, belirterek, ''Keşke standart bir tedavi olsa, televizyondan ilan etsek, herkes de bunu yapsa ve sigarayı bıraksa. Maalesef böyle bir tedavi yok. Onun için kişilerin sigara bırakma polikliniklerine ve bu işin eğitimini almış hekimlere ulaşması çok önemli. Bu şekilde müdahale edilen kişilerde bırakma başarıları çok yüksek'' diye konuştu.

''Merkeze başvururken, bırakmak için kararlı olmak mı gerekiyor, yoksa böyle bir hastalığım var, doktor beni iyi et demek yeterli mi?'' şeklindeki soruya Kılınç, ''Kesinlikle ikincisi yeterli.. Çünkü kişiler, 'Beyninde bitir gel, kararını kesin ver gel' dediğinizde kafasında kendi kendine çözemediği birtakım sorularla başbaşa kalıyorlar. Hâlbuki o çözemediği, onun için çok zor olan sorular eğitim almış sağlık çalışanları tarafından anında kolaylıkla çözülebilecek sorular. Dolayısıyla bırakmayı istemese, ya da yakın zamanda düşünmese veya çok az düşünse bile hekime başvurarak kafasındaki soruları paylaşıp, 'Ben şu şu gerekçelerle sigarayı terk edemeyeceğimi düşünüyorum' demesi, hekimin ona yardımcı olmasına aracı olabilir'' yanıtını verdi.

KADINLARIN VE ERKEKLERİN BIRAKMA ZORLUĞU FARKLI

Prof. Dr. Kılınç, sigarayı bırakmada en büyük engelin sorulması üzerine, bunun kadınlarda ve erkeklerde farklılık gösterdiğini söyledi. Kadınlar için kilo almanın baş engel olarak gösterilebileceğini dile getiren Kılınç, bırakma sürecinde kilo alınsa bile bunun kaçınılmaz bir sonuç olmadığını, buna katı bir diyet uygulamadan, yöneterek destek verdiklerini bildirdi.

Prof. Dr. Kılınç, erkekler için de daha çok sigaranın zararını engellediğini düşündüğü birtakım aktivitelere sahip olunması olarak gösterirken, ''Bir de aşırı güven oluyor, bırakamayacağını düşünen bir kişi uygun müdahaleyle kolayca bıraktığında, 'Çok zor değilmiş, istediğimde bırakabiliyorum' deyip bıraktıktan sonra sigaraya tekrar dönme riski oluyor. Ya da sigarayı bırakırken el ayak titremesi, konsantrasyon dağınıklığı, baş ağrısı uyku bozukluğu, sinirlilik, gerginlik gibi bazı durumlar var. Ama bunlar da ilaçla halledilebiliyor'' şeklinde konuştu.

Merkezlerin sigara bıraktırma başarısına dair soruya Kılınç, ''3 aylık tedavi başarılarına baktığımızda, yani tedaviye başladıktan sonra 3. ayda, 10 kişiden 7'sinin bıraktığını görüyoruz. Yani ilk 3 ayda bırakma oranı yüzde 70. Sağlık Bakanlığı'nın sigara bırakma ilaçlarının ücretsiz verilme projesinin etkisi büyük. Bir de tütün kontrolü konusunda şimdiye dek olmadığı kadar bilim insanlarıyla işbirliği içindeler'' dedi.


NTV
 
F

Fırtına

Guest
Sigara tüketimi 2 yılda yüzde 15 azaldı

Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) verilerine göre, sigara yasağının ikinci yılını geride bırakan Türkiye'de, 2009 yılında 107 milyar 555 milyon adet olan yıllık sigara tüketimi, yaklaşık yüzde 15 oranında gerileyerek 2010 yılında 93 milyar 355 milyon adete indi.

Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesinden (SSUK) yapılan açıklamaya göre, sigara yasağında 2 yılı geride bırakan Türkiye'de kapalı alanlarda hava kalitesinin yükseldiği, partikül miktarı ve sigara kullanımına bağlı görülen acil hastalık başvurularında düşme, sigara tüketim sayılarında azalma, vergi gelirlerinde artma olduğu ve ikram sektörü işletmeleri ile alışveriş merkezlerinin sayısının ve cirosunun arttığı görüldü.

Yasakla birlikte kapalı alanda sigara içmeyenlerin içtikleri sigara sayısını azalttıkları veya sigara içmekten vazgeçtikleri belirlendi.

DÜŞME TRENDİ DEVAM EDİYOR

Bu doğrultuda, TAPDK verilerine göre 2009 yılında 107 milyar 55 milyon adet olan yıllık sigara tüketimi, 2010 yılında 93 milyar 355 milyon adete indi ve 2011 yılının ilk dört ayında düşme trendinin devam ettiği görüldü.

Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı (HASUDER) verilerine göre de, kapalı alanlarda hava kalitesi düzeldi, yasanın ikinci aşama uygulamasından sonra yapılan ölçümlerde partikül miktarında düşme saptandı.

Kafe, pastahane ve kahvehanelerin yüzde 55'inde, lokantaların yüzde 31'inde, bar ve içkili lokantaların yüzde 62'sinde kapalı ortam hava kalitesinde düzelme olduğu görüldü.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığının verilerine göre ise işletmeler zarar görmedi. 2010 yılında 15 bin 739 kahvehane açılırken, 7 bin 956 kahvehane kapandı.

Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) ile Akademetre Research verilerine göre de, alış veriş merkezi ciroları 2009 yılında yüzde 5,5 oranında arttı.

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve Marmara Üniversitesi verilerine göre ise pasif sigara dumanının oluşturduğu hastalıklar azaldı. Pasif sigara dumanı ile artan solunum yolu enfeksiyonları, akciğer kanseri, astım, kalp damar hastalıkları gibi hastalıkların acil başvurularının İstanbul'da yüzde 20 oranında azaldığı saptandı.

TÜRKİYE ÖNCÜ OLDU

Sigara yasağı kapsamında bu gün 31 ülkede aynı kanun uygulanıyor ve bu kanunlar ile 739 milyon kişinin sağlığı korunuyor.

2008'de dünya nüfusunun sadece yüzde 5'i sigara dumanından korunurken Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi'nin ivmesi ve Türkiye gibi ülkelerin örnek oluşturması sonucu, bu oran 6 puan artarak yüzde 11'e ulaşmış durumda.. Bu oranın bundan sonra da hızla artması bekleniyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi (SSUK) Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, şikayet kutusuna gelen başvuruların halen ihlallerin devam ettiğini, ancak vatandaşların da bu konuda hassas olduğunu gösterdiğini belirtti.

Dağlı, ''Bir çok yakınma yaz aylarında açık hava olmasına rağmen kalabalık olan yerlerde sigara dumanının rahatsız ettiği doğrultusunda.. Bu yakınmaların devamı, New York ve Avustralya'da olduğu gibi park ve plajlarda da sigara tüketiminin yasaklanmasını getirebilir'' görüşünü savundu.


Anadolu Ajansı
 
F

Fırtına

Guest
Dumansız hava sahası tuttu.!

Türkiye'de kapalı alanlarda sigara yasağı iki yılı geride bıraktı..

Yasanın çıkarılmasında önemli rol oynayan TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 4207 sayılı Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine İlişkin Yasa'da yapılan en kapsamlı değişikliğin iki yıl önce yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, kamu binalarının kapalı alanları, koridorları dahil her türlü eğitim, sağlık, üretim, ticaret, sosyal, kültürel ve spor amaçlı özel hukuk kişilerine ait binalar, taksi hizmeti verenler dahil kara, demir, deniz ve havayolu toplu taşıma araçları, okul öncesi eğitim kurumları, dershaneler, özel eğitim ve öğretim kurumları dahil ilk ve orta öğrenim kurumları, kültür ve sosyal hizmet binalarındaki tütün yasağının 19 Mayıs 2009'da, lokanta, kahvehane, kafeterya ve birahane gibi yerlerde ise 19 Temmuz 2009'da hayata geçtiğini ifade etti.

Sevilen adıyla ''dumansız hava sahası'' projesinin 22. ve 23. Dönem parlamenterlerin katkılarıyla hazırladığını, yazılı ve görsel medyanın, sivil toplum kuruluşlarının desteği ve halkın büyük oranda ve kısa sürede benimsemesiyle yasanın bugün artık başarıyla uygulanmakta olduğunu kaydeden Erdöl, sevindirici sonuçlar alındığını vurguladı. Erdöl, ''Bu yasa sonucunda artık zararları tartışılmayan, milyonlarca kişinin hastalanarak ölümüne sebep olan sigarayla mücadelede ülkemiz büyük adımlar atmıştır. Bugün pek çok gelişmiş ülkeye de örnek olan bu yasayla gençlerimizin bu zararlı alışkanlıktan uzak tutulması büyük ölçüde başarılmıştır'' dedi.

TÜKETİM DÜŞTÜ

Sigara tüketiminin 2010 yılında yüzde 15 düştüğünü, bu düşüşün 2011 yılında da devam ettiğini anlatan Erdöl, tütün mamullerine bağlı hasta olanların sayılarında ve hastanelerin acillerine başvurularda da önemli düşüşler olduğunu, yasanın uygulanmasını takiben kalp krizi nedeniyle acile başvuranların oranının yüzde 30, astım nedeniyle başvuranlarda ise yüzde 20 azalma görüldüğünü söyledi.

Dumansız hava sahası projesi ile pasif içiciliğin de önemli ölçüde önüne geçildiğini ve solunan havanın kalitesinin arttığına dikkati çeken Erdöl, ayrıca pasif içiciliğin azalmasıyla, buna bağlı olarak gelişen üst solunum yolu ve benzeri hastalıklarda önemli düşüşler kaydedildiğini ifade etti.

Erdöl, ''Bu dönemde iddia edildiğinin aksine kahvehane, kafeterya gibi kuruluşların sayılarında da artışlar olmuştur. Buna bir örnek vermek gerekirse; Sanayi ve Ticaret Bakanlığının verilerine göre 2010 yılında 7 bin 956 kahvehane kapanırken, 15 bin 739 kahvehane açılmıştır'' bilgisini verdi.

''DUYARLILIKLA ÇÖZÜLECEK''

Yasanın uygulanmasındaki ulaşılan başarının en büyük paydaşının konuya sahip çıkan halk olduğunu belirten Erdöl, şöyle konuştu;

''Köylerde, kırsalda bile rahatlıkla uygulanan yasa; sigara içen bazı kurum amirlerinin bulunduğu kurumlarda maalesef onların yasağa uymaması nedeniyle uygulamasında zorluklar çekilmektedir. Yine gözlemlediğim kadarıyla, taksici esnafı da bu kanuna pek riayet etmiyor.

Tabii ki, bu istisnaların da zamanla ve halkımızın duyarlılığıyla çözülecektir. Dumansız hava sahası konusunda yükümlülüklerini yerine getirmeyenler için belediye sınırları içinde belediye encümenine, belediye sınırları dışında mahalli mülki amirlere yetki verilmesinin de yasanın uygulanmasındaki sorunları azaltacağı düşüncesindeyim..''
 
F

Fırtına

Guest
Pasif içicilik sperm DNA'sına zarar veriyor.!

ABD'de yapılan yeni bir araştırmada, pasif içiciliğin erkeklerin spermlerinin DNA'sına zarar verdiğini ve virüslü hücrelerin kalıtsal yolla çocuklarına geçtiğini belirterek, sigara içen babalar ve çocuklarda kanser riskinin yükselmesi arasındaki bağlantıya dikkat çekildi.

ABD'nin California kentinde Lawrence Berkley National Laboratory'de görev yapan Francesco Marchetti'nin, 32 fare üzerinde yaptığı bir araştırmada, fareler iki hafta boyunca her gün 90 dakika 3 ve 16 arasında sigara dumanına maruz bırakıldı.

İngiliz gazete The Guardian tarafından yansıtılan araştırmada, altı hafta sonra farelerin spermlerinin DNA'sının bir bölgesinde proteinlerin önlendiği belirtilerek, düşük ve yüksek düzeyde doğrudan sigara içirilen farelerde spermlerdeki değişim sıklığının, ortalama yüzde 4-4.7 olduğu vurgulanarak, pasif içici olan farelerde de bu oranın yüzde 2-6-4.6 olduğuna dikkat çekildi.

Ayrıca, sigara dumanına maruz kalmayan farelerde bu oranın yüzde 1.3-1.5 civarında olduğu belirtildi.

Haberde, sigara içen erkeklerde; spermlerinde anormalleşme riskinin yüksek olduğunun, hareket kapasitesinin eksildiğinin ve DNA hasarını yükselttiğinin bilindiğine dikkat çekilerek, araştırmanın lideri Marchetti'nin, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı'nın son zamanlarda yaptığı araştırmalarda sigara içen babalar ve çocuklarda kanser riskinin yükselmesiyle yeterince kanıt bulunduğu ve tütün içmenin mutasyona uğrayan virüslü hücrenin kalıtsal olarak geçmesine neden olduğunu yazdığı kaydedildi.
 
F

Fırtına

Guest
Kalbin en büyük düşmanı.!

660430_detay.jpg



Bırakmadıysanız, artık bırakın!

Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Yekta Gürlertop, ''Sigarayı azaltarak bırakmak kesinlikle yanlış bir uygulama, bu meseleyi kökten halletmek gerekir'' dedi.

Gürlertop, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin Başhekimlik salonundaki toplantıda yaptığı konuşmada, Sağlık Bakanlığının sigara konusunda çok güzel çalışmaları olduğunu söyledi.

Gürlertop, şöyle konuştu;

''Kalp damar problemleri ve kalp hastalıkları belli bir yaşa geldiğimizde mutlaka karşımıza çıkacaktır. 'Tıp Dünyası' olarak amacımız bunu mümkün olduğunca geciktirmek. Hepimizin amacı sağlıklı yaşlanmak.. Kalp sağlığı konusunda hayatımızda değiştirebileceğimiz en önemli şey sigaradır. Çünkü şeker hastalığımızı çok değiştiremiyoruz, kolesterolümüzle çok oynayamıyoruz, yaşımızı değiştiremiyoruz ama sigarayı bırakabiliriz. Sigara kesinlikle kalbimizin düşmanı, bırakmalıyız. Bir iki tane içiyorum az içiyorum veya azaltarak bırakıyorum uygulamaları son derece yanlıştır. Sağlık Bakanlığının bu konuda çok güzel çalışmaları var. Sigarayı azaltarak bırakmak kesinlikle yanlış bir uygulama, bu meseleyi kökten halletmek gerekir. Kalp ve damar sağlığımızı korumak istiyorsak dikkat etmemiz gereken en önemli husus sigara içmemektir..''

Gürlertop, sigara içmemenin yanı sıra kalbi korumak için tansiyonu, şeker hastalığını, kolesterolü iyi kontrol etmekle birlikte kilo almamak, spor yapmak ve sağlıklı beslenmek gerektiğini bildirdi.


AA
 
Tekerlekli Sandalye
Üst