101 Şifalı Bitki

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Alternatif yada tamamlayıcı tıp diye adlandırılan bitkilerle tedavi özellikle avruba ülkelerinde sıkca kullanılıyor. Son yıllarda ülkemizde de rağbet gören bu tedavi yöntemi gün geçtikce bilim insanlarını bitkilere yoğunlaştırdı ve etken maddeleri üzerine araştırmalar yapılmaya başlandı. Bizlerde bu başlık altın da sizlere 1011 Şifalı Bitki yi anlatacağız. Umarız herkesin işine yarar.

Alıç
Latince adı:Crataegus monogyna
Almanca adı:Weissdorn
Fransızca adı:Aubepine
İngilizce adı:Hawthorn
İtalyanca adı:Biancospino
Özellikleri:Günümüze kadar geneleksel bir ilaç olarak kullanılan alıç genellikle kırlarda ve daglık yerlerde yetişir.Kırmızı ve sarı renkli olan olıç önemli bir C vitmini ambarıdır.Meyveleri genellikle çekirdeksiz üzüme benzer.Bahar aylarında açar ve meyvesini genellikle sonbahar aylarında verir.Ülkemizde genellikle batı ,güney ve dogu anadoluda yetişir.
Önerilen hastalıklar:Kalp rahatsızlıgı bulunan kişilerde çok yaygın olarak kullanılması gerekir.Kan dolaşımında olumludur.Beyni çalıştırır. Kalp ritmi bozuk olanlarda kullanıldıgında ritmi düzeltici etkisi vardır.Uzun süre kullanıldıgında bilinenen bir yan etkisi yoktur.
Kullanım şekli :bir bardak kaynar suya iki çay kaşıgı çiçek ve yaprak konulur.Yirmi dakika sonra süzülür, bu suya bir tatlı kaşıgı hakiki bal ilave edilip içilirse kalp çarpıntısına iyi gelir, ayrica kalp ritminide düzenler.Aynı bileşenler uykusuzluk,baş dönmesi ve yüksek tansiyona iyi gelir.
Yan etkileri: Kalp ilaçı kullanan kişilerde doktor nezaretinde kullanılması önerilir.Hamilelerde kullanılması genellikle önerilmez.
 
Son düzenleme:

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Badem
Latince adı:prunusdulcis
Almanca adı:Süser mandel
Fransızca adı:Corps
İngilizce adı:Body
İtalyanca adı:Corpo
Özellikleri:Badem genellikle Çin ve Orta Asyada yetişir.Ayrıca ipek yolunu kullanan gezginlerinde badem yediklerini sanırım hepimiz okudugumuz yazılarından biliyoruz.Gezginler bademi bu ipek yolu vasıtasıylaTürkiye ve Orta Doguya getirmiştir.Türkiyede ise Ege ve Akdeniz bölgesinde tarımı yapılmaktadır.Mart nisan aylarında çiçek açar badem.Uzun bir zamandır Akdeniz kıyılarında badem yetiştiriçiliyle ugraşılmaktadır.Ülkemizde kışı soguk geçiren yerlerde genellikle ekonomik nedenlerden ötürü badem yeriştiriciligi yapılmamaktadır.İki çeşit badem vardır bunlar acı badem ve tatlı badem.
Önerilen hastalıklar:Baş agrısını ve böbrek agrılarını azaltır.Kabızlıgı giderici bir etkisi vardır.Yaraları iyleştirir.Güneşynıklarına iyi gelir.Göğsü hastalıklardan korur.acı badem kullanılırsa genellikle idrar yollarını açar ve
idrar yaptırır.Hamilelerin kilo almasını saglar.Bedenin ve zihnin yorgunlugunu alması ise ne kadar önemli bir yemiş oldugunu kanıtlar.Ayrıca bedemden istedigimiz verimi alabilmek için çok iyi çignememiz gerekir.
Yan atkileri:Acı bademi genellikle çokj aşırı tüketilmesi önerilmez.
 

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Böğürtlen

Latince adı:Rubus fruticocus
Almanca adu:Broombeerblaetter
Fransızca adı:Mure
İngilizce adı:Blackberry
İtalyanca adı:Mora
Özellikleri:Gülgiller ailesindendir.Ormanlarda,yolların kenarlarında, bahçelerde kendiliginden yetişir.Çok yıllık bir bitki olan böğürtlen çalı görünümüne sahip olmaktadır.Ayrıca kışın yapragını dökmez.Böğürtlen meyvesini yaz sonu ile sonbahar başlangıcı arasında verir.Kırmızı ve siyh renklerde de böğürtlen vardır.
Önerilen hastalıklar:Burun kanamalarında, mide kanamalarında,hazımsızlıkta,romatizmada etkilidir.Böğürtlen köküyle ayrık otu kökü birlikte kaynatılıp içilirse böbrek kumlarını dökmeye yardımcı olur.Eger kökü kaynatılıp içilirse kandaki şeker miktarınıdüşürür.Yaprakları çay gibi demlenip içilirse mide ve bagırsak kanamalarını durdurucu etkiside mevcuttur.Bademcik ve bogaz hastaklıklarında genellikle kullanılması önerilir.Ayrıca böğürtlenin bir ayrı özelligide saç dökülmelerini önlemesidir.
Kullanım şekli:Yaprakları çiçek açmadan önce toplanır ve serin bir yerde kurutulur.bir litre suya yarım avuç konur.On dakika kadar kaynatılır,bir saat kadar demlenir.İyice süzüldükten(3 kat tülbentten süzerseniz daha iyi olur) sonra günde 2-3 bardak içilir.
Yan etkileri:Bilinen hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır.
 
Son düzenleme:

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Bamya
Ebegümeciler ailesinden olan olan bamya ılık yerlerde yaşar ve hazmı oldukça kolaydır.Yapragı üzüm yapragına benzeyen bamyanın tohumları yuvarlaktır.
Özellikleri:Yaş ve kuru olrak yenilebilir.Tazeyken kullanılması önerilir.İçerisinde A,B1,B2 ve C vitamini ihtiva eder. Ülkezin 8 bölgesindede yetişir.
Önerilen hastalıklar:Öncelikle sindirim sistemini düzenleyici etkisi oldukça bilinir.Mide ve bagırsakların çalışmasını düzenler.Kanı temizlemeye yardımcı olduguda bilinir.Ayrıca iyi bir idrara söktürücüdür.Bamya halsizligi olan kişiler tarafından kullanılırsa halsizligede iyi geldigi bilinir.
Kullanım şekli:Minareller açısından çokça zengin olan bamyanın çiçekleri ezilip kurutulup kaynatılırsa göğsu yumuşatır ve rahatlatır.
Yan etkileri:Bilinen ciddi hiçbir yan etkisi yoktur.
 

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Havuç
İki yıllık olan bir bitkidir.B,C,D,E vitaminlerini oldukça fazla ihtiva eder.Çok faydalı bir bitki olan havuç genellikle sarıkırmızı ve turuncu renktedir.Havuç bitkisinin dere otuna benzeyen ince yaprakları bulunur.Ülkemizin her yöresinde yetişir havuç.
Önerilen hastalıklar:Havuç düzenli olarak tüketildiginde sigara içenlerin sigara bırakmasında etkili oldugunu şahsen ben yakın çevremde gördüm.Havuç kandaki kollesterolun düşmesine yardımcı olur.Araştırmalara göre sürekli havuç kullananlarda kollesterolun sbt kaldıgı ama havuç kullanmayanlarda kollesterolün bi inip bi çıktıgını bulunmuştur.Ayrıça havuç ihtivba ettigi lif nedeniyle kabızlıga iyi gelir.Havuç ayrıca kan yapar,böreklerin çalışmasına yardımcı olur.Önemli bir etkiside havuç kalp ve beyin damarlarının çalışmasını kolaylaştırır.Midedeki ülseri yenmede ömenli bir konumdadır.
Kullanım şekli:Genellikle taze sıkılan suyu içilir.Ancak iki bardaktan fazla içilmesi önerilmez.Vucut hücrelerini arttırıcı etkisi vardır.Ergenlik sivilcelerini yok eder ve ses kısıklıgına iyi gelir.Hamilelerde kullanılması önerilir. Taze havuç lapası güneş yanıklarını tedavi eder.Havucu rendelemek B veC vitaminin kaybolmasına yol acar.Havuçları en iyi kullanım şekli soyulmadan yenmesidir.
Yan etkileri:Bilinen hiçbir yan etkisi yoktur.
 

Sağlık Teknikeri

Üye
Üye
Katılım
Haz 8, 2010
Mesajlar
1,090
Tepkime Puanı
23
Puanları
38
PapatyaÖzelllikleri:Avrupa,Asya,Afrikada ve hindistanda yetişir.

Türkiyede ise her bölgede yetişir.Çiçegin orta kısmı sarıdır.Yaz aylarında toplanıp kurutulur.paptya çiçekleri haziran aylarında tamamen açmadan kurutulur.rutubutdiz yerde saklanır.
Önerilen hastalıklar:Ateşi düşürmeye yardımcı olur.,Agrıları giderir.Terletir ve sinirleri yatıştırmada yardımcı olur.Bagırsak gazını alır. Yorgun olan kişiler tarafından içilirse vucuda rahatlık verir.Bademcik ihtihaplarında iyidir.Bel agrılarına iyi gelir.Saçları sarartır.mikropları öldürücü etkisi vardır.eger papatya çayıyla garagara yapılırsa bogaz agralarına iyi gelir. ayrıca vucuttaki zehirleri doşarı atar.İyi bir iştah açıcı olan papatya hazmı kolaylaşlatır. soguk algınlıgına iyi gelir.menapoza girenlerde iyi gelir.
Kullanım şekli:Kurutulmuş papatya çay gibi demlenir ve günde 2-3 bardak içilir.
Yan etkileri:Bilinen ciddi hiçbir yan etkisi yoktur.
 

Sağlık Teknikeri

Üye
Üye
Katılım
Haz 8, 2010
Mesajlar
1,090
Tepkime Puanı
23
Puanları
38
Nergis Nergisgiller familyasından olan nergisin soganı zehirli bir bitkidir.Sıcak ve nemli bir özelliktedir.Beyne çok faydalıdır.Fazla miktarda kullanılması önerilmez.Ayrıca baş agrısına iyi gelir.Diger bir öznemli özelligide kalbi ve beyni küüvvetlendiren bir koku maddesi barındırır.
 

Sağlık Teknikeri

Üye
Üye
Katılım
Haz 8, 2010
Mesajlar
1,090
Tepkime Puanı
23
Puanları
38
peygamber çiçegi
Özellikleri:Bileşikgiller ailesinden olan petgamber çiçegi genellikle ılık bölgelerdeki tarlalarda yetişir.Çiçekleri sarı veya menekşe rengindedir.Bir yıllık otsu bir bitkidir.Mayıs veya hazizan ayları içerisinde açan çiçekleri toplanır ve serin bir yerde kurutulur.
Önrilen hastalıklar:İyi bir iştah açıçıdır ayrıca idrar söktürmedede iyidir.böbrekteki kumun dükülmesinede yardımcı oldugu kanıtlanmıştır.Agrıları kestiğide bilinir.Vucutta biriken zehirli meddelerin atılmasına yardımcı olur.Fazla miktarda kullanılmasından dolayı kalbe zarar verir o yüzden fazla miktarda kullanılması önerilmez.Göğüsleri yumuşatır.Ayrıca karaciğer hastalıgına iyi gelir.Nefes darlıgı için birebirdir.´Kanın temizlenmesinde önemli rol oynar.Ayrıca karnında su toplananlarda kullanılırsa suyu yok edici etkidedir.
Kullanım şekli:bir avuç peygamber çiçegi,bir litre suda kaynatılıpgünde bir iki defa bir çaybardagı içilir.
Yan etkileri:Fazla kullanımı kalbe zarar verir.Bunun dışında bilinen ciddi hiçbir zararı yoktur
 

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ebegümeci
Özellikleri:Ebegümecigiller famılyasında yer alan ve yaklaşık aynı cınsten yer alan 1400 kadar bu türden bitki yer alır.
Yaklaşık olarak dünyanın her tarafında yetişir. Bütün iklim koşullarına karşı direnç gösterir.Ülkemizde genellikle 7 yaygın türü vardır.Çiçek ve yaprakları birlikte kullanılır.Bazı yerlerde sebze olarak tüketilir. Eflatun yada mor renkli çiçekleri mevcuttur.Eger bitkiden şifa almak istiyorsanız bitkiyi taze olarak tuketilmesi gerekir.Mayıs ayından Eylüle kadar çiçekleri ve yaprakları toplanabilir. Bitki döktüğü tohumlarıyla çoğalır.
Önerilen hastalıklar:Gastrit ve mide ülseriyle savaşmada birebirdir. Üst solunum yolları enfeksiyonlarında etkili olup iyi bir balgam söktürücüdür.Bademcik şişmelerinde ve agız kurulugunda da kullanılır.Bunun için çayından sıkça gargara ayapılması önerilir. Nefes darlıgındada önerilir.Ebe gümeci yaralanmalarda kırıklarda ve damar iltihaplarında etkilidir.Ayrıca kaşıntıyı giderir.
Kullanım şekli:Genellikle akşamleyin sabaha kadar soguk suya bırakılarakta demlenebilir.Demlenen ebegümeci ılklaştırılıp içilebilir. Demleme esnasında kalan ebegümeçlerini bronşların ve bogazlarımızın üzerine konulursa bogaz agrılarına iyi gelir.Kaşınan yerlerin üzerine ebegümeci çayıyla yıkanırsa kaşıntıyı giderir.Genellikle soguk suda demlenen ebegümeci tercih edilir.
Yan etkileri: Bilinen ciddi hiçbir yan etkisi yoktur.
 

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Çörek otu

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) 14 asır önce şöyle buyurmuştu: “Şu kara tanede (çörek otu) ölümden başka her derde deva vardır.”
Çörek otu neden değerlidir?
Çörek otunun tohumunda doymamış yağ asiti, eterli yağ, vitaminler ve organizma için zaruri olan ve çok az miktarda tüketilmesi gereken değerli maddeler bulunur. Bu maddelerin karışımı, hasta kişinin iyileşmesine vesile olur.

Çörek otunun bileşimi nedir? İçinde neler bulunur?
Çörek otunun tohumunda takriben %38 oranında karbonhidrat, %35 oranında çeşitli yağlar, %21 oranında da albumin bulunur. Geri kalan %6 ise, yüzden fazla maddeden oluşur. Bu orana çok değerli olan doymamış yağ asitleri de dahildir. Linolen asidi, alfa linolenasidi ve iç yağı bunlar arasındadır. Eterli yağlar olarak kofur, nigellon, alfa-pinen vb. mevcuttur. Çok az miktarda bazı vitaminler (B1, B2, B6 folasidi niacin), mineraller (demir, kalsiyum, magnezyum, çinko ve selen) ve amino asitleri vardır.

Doymamış yağ asitleri ve eterli yağ, savunma sisteminde çok yararlıdır. Vitamin ve mineraller, savunma sisteminin işlemesinde önemli rol oynar. Çörek otunun tesiri, çok sayıdaki bu maddelerin karışımından gelmektedir.

Çörek otunun faydaları nelerdir?
Çörek otunun genel faydaları şöyle sıralanabilir:
•Mikrop, virüs ve mantarlara karşı öldürücü tesire sahiptir.
•İfraz boşaltıcı ve solunum borusunu genişleticidir.
•Kan şekerini düşürür.
•Damar hastalıklarını önler.
•Hazmı kolaylaştırır.
•Vücuttaki zehirleri süzerek atar.
•İdrar söktürücü özelliği ile safraya iyi gelir.
•Yaraların çabuk iyileşmesini ve hücrelerin yenilenmesini hızlandırır.
•Alerjiyi önler.
•Savunma sistemini dengeler.
•Hormon sistemini ve ruh hâlini sağlamlaştırır.
Çörek otu nasıl kullanılır?
Çörek otu çeşitki şekillerde kullanılabilir. Değişik kürleri mevcuttur.
Çörek otu zayıflatır mı?
Zayıflamanın en güzel yolu günde üc defa aç karnına, yani yemeklerden yarım saat önce bir tatlı kaşığı çörek otu yemektir.
Hastalığı ne olursa olsun, insanlar çörek otunu kürler halinde (örneğin 21 gün) bir tatlı kaşığı yemelidir.
 

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Keçi boynuzu
Aslında keçiboynuzunun insan vücuduna yararlarını okuyunca bu harika meyveye büyük haksızlık yapıldığını düşünmemek mümkün değil. Gerçekten de, bazı yörelerde harnup olarak da bilinen keçiboynuzu, nefes darlığı ve astım gibi solunum rahatsızlıklarından akciğer kanserine, kolesterolden sarılık tedavisine kadar birçok hastalık için benzeri olmayan mükemmel bir ilaçtır. Balgam söktürücü özelliği ile göğsü yumuşatıp bronşları açar, öksürüğe, gribe, kemik erimesine ve kansızlığa iyi gelir.

Ayrıca A, B, B2, B3 ve D vitaminleriyle kalsiyum, sodyum, potasyum ve fosfor yönünden son derece zengin olan keçiboynuzu, bu açıdan çocukların vücut ve zeka gelişimine büyük katkı sağlar.


Nefes darlığına kesin çözüm
Tıpta "Dispne" olarak isimlendirilen nefes darlığına karşı en etkili maddelerden biri keçiboynuzudur. Uzmanlar, keçiboynuzunda nefes darlığına karşı etkili olan maddenin, hemen hemen başka hiçbir bitkide bulunmadığını belirtmektedir. Bu etkin madde, aynı zamanda bazı alerjik astım rahatsızlıklarında öylesine etkilidir ki; derhal sonuç almak mümkün olabilmektedir.

Ayrıca alerjinin sebep olduğu nefes darlığı problemlerinde büyük bir başarıyla uygulanabilir. Alerjik nefes darlığı yüzünden yılın belli mevsimlerinde kortizon tedavisinden başka çare bulamayan insanlar vardır. Keçiboynuzu kürü, bu insanların çoğunda daha hemen ertesi gün rahatlama sağlamaktadır.


Keçiboynuzu kürü:

Nefes darlığının tedavisi için kullanılacak keçiboynuzu kürünün hazırlanması da uygulanması da son derece kolaydır:

Orta büyüklükteki 6-7 adet keçiboynuzunu soğuk ile iyice yıkayın. Daha sonra kırarak bunların herbirini 4-5 parçaya bölerek kaynamakta olan yaklaşık yarım litre suyun içine atın. Hafif ateşte 7-8 dakika daha kaynatın. Soğuduktan sonra süzerek suyunu cam şişeye doldurun.

Her gün sabah kahvaltı arasında ve akşam yemeğinden önce; bir çay bardağı keçiboynuzu suyuna bir küçük çay kaşığı bal ilave edip karıştırın ve için. Yaklaşık yarım litre olarak hazırladığımız keçiboynuzu suyu en çok üç gün buzdolabında bozulmadan korunabilir. Her üç günde bir, taze olarak yeniden hazırlamanız gerekecektir. Bu küre, hiç ara vermeden onbeş gün devam edin.


Bir uyarı:Bu kür, nefes darlığı çeken 5 ile 12 yaş arasındaki çocuklara uygulanırken, sadece sabahları kahvaltı arasında bir çay bardağı içilecek, akşam yemeklerinde içilmeyecektir.


Akciğer kanserine koruyucu kalkan
Keçiboynuzu, insanların korkulu rüyası akciğer kanserini önleyen mükemmel bir bitkidir. Ancak akciğer kanserine yakalandıktan sonra keçiboynuzu ile tedavi şansı kalmamaktadır. Önemli olan uygulanacak periyodik keçiboynuzu kürleri ile akciğer kanserine karşı mükemmel bir koruyucu kalkan oluşturmaktır.


Bu kürün hazırlanması da odukça kolay:
6-7 adet orta büyüklükteki keçiboynuzunu kırarak kaynamakta olan 3 su bardağı (yaklaşık 600 cc) suyun içine atın ve kabın kapağını kapatarak,3-4 dakika daha hafif ateşte kaynatın. Ocağı söndürüp 20 dakika demlenmeye bırakın. Sonra keçiboynuzu parçalarını içinden çıkarıp suyu serin bir yerde muhafaza ederek, dört gün peşpeşe her sabah ve akşam birer çay bardağı için. Uygulama her ay bir defa tekrarlanacak.


Diğer faydaları
Keçiboynuzunun yapısında bol miktarda potasyum, fosfor, demir, çinko, bakır bulunduğundan, kemik erimesi, kansızlık, zayıflık, demir eksikliği durumlarında doğal şifa kaynağıdır.

* Balgam söktürerek göğsü yumuşatır ve bronşları açar.

* Kemik erimesine ve kansızlığa iyi gelir.

* Karaciğere takviye yaparak sarılığın tedavisine yardımcı olur.

* Hafızayı kuvvetlendirir, dikkati artırır.

* Kolesterolü düşürerek kalp ve damar sağlığını korur.

* Bağırsak kurdu, tenya, solucan gibi bağırsak parazitlerini temizler.

* Mideye kuvvet verir.

* Kanda biriken zararlı maddelerin dışarı atılmasını sağlar.


Pekmezi de bir harika
Özellikle keçiboynuzunun pekmezi de bol miktarda yapılmaktadır. Harnup pekmezi olarak bulabileceğiniz bu harika gıda maddesi de vücudumuz için son derece yararlıdır.

İşte Harnup pekmezinin faydaları:

* Kalsiyum bakımından çok zengindir (sütün 3 katı).

* İçindeki E vitamini sayesinde; öksürüğe, gribe, kemik erimesine ve kansızlığa iyi gelir.

* Balgam söktürür, göğsü yumuşatır, bronşları açar, sigara tiryakileri için faydalıdır ve nefes darlığına oldukça etkilidir.

* Yüksek ham selüloz etkisi ile bağırsak rahatsızlıklarına ve gastrite etkilidir. Mide ve bağırsak gazlarını dışarı atarak mide şişkinliğini giderir. Bağırsak kurdu, tenya, solucan gibi bağırsak parazitlerini temizler. Mideye kuvvet verir.

* Yüksek mineral ve vitamin içeriği ile de diş ve diş etleri üzerinde çok olumlu etkileri vardır.

* Yüksek doğal şekerler, zengin mineraller (özellikle çinko) ve vitaminler (A , B , B2, B3, D) içeriği dolayısıyla doğal güç ve besin kaynağıdır.

* Yüksek sodyum ve potasyum içeriği sayesinde tansiyon, karaciğer ve akciğer üzerine çok yaralı etkileri bulunmaktadır. Kanın zehirli maddelerini temizler.
 

zekak1978

Üye
Üye
Katılım
Ağu 29, 2010
Mesajlar
17
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
emeğine sağlık bilgilerden haberdar ettin
 

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nar

Nar bu aralar çok rabet gören bir meyve. Nar suyu içmek isteyenlere önerim Atatürk Orman Çiftliğinin Nar Suyunu için.Katkı maddesi olarak hiçbirşey içermeye ve cam şişede satılıyor.Cam şişe neden derseniz cam şişe kullanmak saglık acısından iyidir.
Şimdi tam zamanı. Şeker hastaları için birebir. Sadece bu da değil, bakın nelere çare oluyor.
Nar şifa kaynağı. Narın şifalı özelliklerinden en iyi şekilde faydalanabilmek içinse ya meyveyi tazeyken yemeli ya da taze sıkılmış suyunu içmeli. İşte nar mucizesi…
Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Karadeniz, kalbi kuvvetlendiren nar suyunun, karaciğer zafiyetini giderdiğini, mide iltihabını ve ağrısını geçirdiğini söyledi.
Nar meyvesinin yüzde 15′inin karbonhidrat, yüzde 0,8′inin protein olduğunu, ayrıca B1 ve B2 vitaminleri ile kalsiyum, fosfor ve demir bakımından zengin olduğunu ifade eden Karadeniz, “Nar mideyi temizlemekte, deniz tutmasına karşı iyi gelmektedir. Ayrıca nar içindeki zarları ile yendiğinde mide ülserini iyileştirmektedir.” dedi.
Mucizevi meyvenin market raflarında satılan suları ise bu faydaları sağlamaktan uzak. Pastörizasyon işlemi ve kutuda bekleme sonucunda meyvenin besin değerinde kayıplar oluşabiliyor. Meyveyi taze olarak yemeli veya taze sıkılmış suyunu içmeli.
Nar suyunun böbrek ve karaciğer hastalıklarına karşı çok faydalı olduğuna dikkati çeken Turan Karadeniz, şu bilgileri veriyor:
• Nar suyu yüksek tansiyon hastalığının tedavisinde, kalp ağrılarında, basur hastalığının tedavisinde faydalı olmaktadır.
• Böbrek zafiyetine karşı nar suyu içilmesi yararlıdır.
• Nar suyunun harareti giderici özelliği bulunmakta, şeker ve kurdeşen hastalığına iyi gelmektedir.
• Kalbi kuvvetlendiren nar suyu, karaciğer zafiyetini gidermekte, mide iltihabını ve ağrısını geçirmektedir.
• Nar ekşisi şeker hastalarına tavsiye edilmektedir.
• Nar şırasının şekerle hazırlanan şerbetinin idrar söktürücü özelliği vardır.
• Romatizma ağrılarının hissedildiği eklem ve uzuvlara nar şırası sürüldüğünde, ağrı kesici özelliği bulunmaktadır.
• Bayılmalara karşı nar şerbeti içilmelidir. Tatlı nar suyu, ses kısıklığı ve zatürreye karşı şifalıdır.
• Narın meyvesi ve suyunun yanı sıra çiçekleri ve kabuğu da yararlarıdır. Nar çiçeği bağırsak yara ve iltihaplarını iyileştirir. Boyun tutulmasında nar çiçeği lapası boyna konursa şifalı gelir.
• Narın kabuğu çay gibi demlenerek içildiğinde, mide ve bağırsak hastalıkları ile ishal ve dizanteriye karşı oldukça faydalı olmaktadır.
Mucizevi meyvenin market raflarında satılan suları ise bu faydaları sağlamaktan uzak. Pastörizasyon işlemi ve kutuda bekleme sonucunda meyvenin besin değerinde kayıplar oluşabiliyor. Meyveyi taze olarak yemeli veya taze sıkılmış suyunu içmeli.
 

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Elma



Enerji kaynağıdır!



Elmanın verdiği enerji 100 gramda 54 kaloridir. Bu enerji yağdan değil, meyve şekeri ve organizma tarafından ağır olarak sindirilen şekerden gelmektedir. Bu veriler ve genel anlamıyla elmanın besleyici özelliği, bu meyveyi özellikle spor yapanlar için vazgeçilmez yapar. Gerçekten de fiziksel aktiviteler çerçevesinde elmanın içeriğindekiler spor öncesinde, sırasında ve sonrasında organizma üzerinde pozitif etkiler yaratır:
1. Spor öncesinde tüketildiğinde; enerji verir.
2. Spor sırasında tüketildiğinde; organizmaya çeşitli mineral ve vitaminler yükler.
3. Spor sonrasında tüketildiğinde; %85 oranındaki su içeriğiyle organizmanın ihtiyacı olan suyu tamamlayarak toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Elma ile zayıflayın

100 gr. elmada

Glucid
% 12,6

Protid
% 0,3

Su
% 84,3

Lif
% 2,5

Lipid
% 0,3


Vitamin deposudur!



Elmanın sağladığı vitaminlerin en önemlisi C vitaminidir: en fazla kabuğunda ve kabuğun hemen altında yoğun olarak bulunur. Bu nedenle iyi yıkanmış elmanın kabuğuyla tüketilmesi en doğrusudur.Elma ile zayıflayın

Elmanın içerdiği diğer vitaminler ise B1, B2, PP, B5, B9, Provitamin A (karoten) ve E vitaminidir. Elma ile zayıflayın

100 gr. elmada

B9 0,012
A 0,070
C Antioksidan. Organizmanın savunmasını güçlendirir. 5
B1 Kas ve sinir sistemi için mutlaka gereklidir. 0,03
B2 Hücrelerin iyi çalışması ve dokular için gereklidir 0,02
PP Hücre enerjisi, ergenlik ve genel fonksiyonlar için gereklidir 0,3
B5 Yağ ve şekerlerin kullanımında önemlidir; saç, deri ve kas sağlığı için gereklidir
0,1
B6 Yaşamsal mekanizmaların anahtar vitaminidir. Amino asit ve protein metabolizması için gereklidir.
0,05
E Antioksidan. Cilt yaşlanmasına karşı koruyucudur. 0,6

Oligo-element ve vitamin zenginidir!



Elmanın faydalarından ilginç bir tanesi de içerdiği potasyum (100 g’da 120-200 mg) zenginliği ve az sodyumdan (100 g’da 10 mg’dan az) ötürü dinlendirici olmasıdır. Bu kombinasyon ve %85 oranındaki su, elmaya idrar söktürücü özelliği de verir. Ayrıca potasyum içeriği yüksek tansiyona karşı savaşta önemlidir. Elma ile zayıflayın

Elmanın diğer içerikleri fosfor, kalsiyum, magnezyum, demir, çinko, selenyum, manganez de hücre metabolizmasında çok önemli rol oynar. Elma ile zayıflayın

100 gr. elmada

Magnezyum
4

Fosfor
9

Potasyum
145

Kalsiyum
4

Çinko
0,09

Demir
0,2

Manganez
0,03


Muhteşem lif kombinasyonu!



180 g’da 5 g gibi yüksek bir lif zenginliğiyle sindirim sisteminde büyük rol oynar.
Elmada bulunan Suda çözünen lifler ve Suda çözünmeyen lifler kombinasyonu bağırsak hareketlerini tetikler ve hızlandırır. Kabızlığa karşı elmayı kabuğuyla yemek önerilir çünkü lif kabuğunda daha yoğundur.Elma ile zayıflayın


Daha az kolesterol!



Yapılan pek çok araştırmanın ortak sonuçlarına göre:- günlük olarak tüketilecek 3 adet elmanın 2 ayda yaklaşık %10 oranında kolesterolün düşmesine yardımcı olduğu,
- kötü kolesterol (LDL) oranını düşürdüğü
- iyi kolesterol (HDL) oranını da 4 misli yükselttiği
saptanmıştır.Elma ile zayıflayın

Bu nasıl olabiliyor? Nedeni, elmanın lif olarak zengin bir besin olması ve bu özelliğinin de kolesterol ve yağın birikmesine engel olmasıdır.


Daha iyi nefes!



Galler’de 2500 kişi üzerinde 5 yıl süreyle yapılan bir araştırmanın sonucu, daha önce yapılan bazı araştırmalara uyumlu olarak haftalık tüketilen elma sayısının nefes fonksiyonuna pozitif etkileri olduğunu göstermiştir. Yenen ortalama elma miktarı arttıkça sigara kullananlar da bile nefes alma kapasitesinde artış saptanmıştır. Bu etki elmadaki antioksidanlardan kaynaklanmaktadır.

Vücuda faydaları..


Böbreklerin temizlenmesine yarar,
Baş ağrısına iyi gelir,
Kolesterolü düşürür,
Yüksek tansiyonu düşürür,
Kan şekerini kontrol altında tutar,
Romatizma ve gut hastalığına iyi gelir,
Uykusuzluğa iyi gelir,
Bağırsaklardaki parazitlerin dökülmesini sağlar,
Elma + kereviz/maydanoz yorgunluğa iyi gelir,
Elma+kızılcık suyu veya elma+ananas+üzüm suyu gribe iyi gelir,
Elma+armut suyu kabızlığa iyi gelir. Elma ile zayıflayın

İçinde birçok vitamin ve mineral bulunduran elma, vücudun mahrum bırakılmaması gereken bir meyve.

Kökeni Doğu Avrupa olan elmada sindirilebilir şeker, bedenin dengesi için çok gerekli enzimler, temel asitler ve potasyum, sodyum, kalsiyum, fosfor gibi madenler bulunur. Diyetler için de mükemmel bir seçenek...
Ortalama hemen hemen herkesin severek yediği elmanın faydaları saymakla bitmiyor. Çağın belalı hastalığı kanserden, kolesterole kadar birçok hastalığın gerek riskini azaltmada gerekse önlemede önemli rol üstleniyor.
Öğle yemeğinden önce yendiğinde ya da kabuğuyla pişirildiğinde bağırsakları çalıştırır ve yumuşatır, kabızlığı önler. İçindeki petkin maddesi zararlı kolesterolü (LDL)'yi düşürürken, faydalı kolesterol (HDL) oranını yükseltir. Dalağın kan yapmasını sağlar. Çalışırken devamlı olarak oturanlar ve fazla kilolular için çok faydalıdır.
Bünyesindeki C vitamini sayesinde bağışıklık sistemi güçlenir.Elma ile zayıflayın
Nefesi rahatlatır. Yapılan bazı araştırmalar, elma yiyenlerin daha kolay nefes aldığını göstermektedir.Gastritten kaynaklanan yanmaları hafifletir.Elma kürü, gut, böbrek, mesane hastalıkları ve hemoroit tedavisinde de işe yarar. Sabah aç karna yendiğinde kanı temizler ve toksinleri atmayı sağlar.
Isırarak yenirse, dişleri temizler ve diş etlerini güçlendirir.Uykudan önce yenirse rahatlatır ve kolay uyumayı sağlar.Yeşil, hafif ekşi olanları mide bulantılarını önler.
Düşük kalorili (50 kalori) olduğu için şişmanlığı önler, kan şekeri düzeyini ve yüksek tansiyonu olumlu bir şekilde etkiler.Ortasına biraz marmelat ekleyip fırında pişirildiğinde, rejim yapanların tatlı yeme isteğini giderir.

OLAĞAN DIŞI BİR MEYVE!

Her bir elma çekirdeğine, koskoca kimya fabrikalarının 10mikrona küçültülen şifreleri yerleştirilmiştir. Elmanın terkibindeki maddeleri eksiksiz yapabilmek için, gerekli olan bu fabrikalar, ağaç olduktan sonra demiri terkibine alır, kemik iliği ve kanın temel maddesi olan 2
değerlikli demiri korumak için, özel elma asidi hazırlar ve bu terkibin hassas mideleri rahatsız etmemesi için, yine terkibine karbonat iyonları ekler. Elmanın terkibinde var olan harika iksirlerin en önemlilerini, şöyle sıralamak mümkündür:Terkibindeki hususî meyve şekeri ile doğrudan doğruya karaciğer hücrelerini korur. İçindeki meyve asitleri, bir yandan 2 değerli demiri ve C vitaminini bozulmaktan korurken, diğer yandan karaciğerdeki kimyevî
faaliyetlerde yapıtaşı rolü oynar. İki değerli demir iyonları, alyuvarların yapısı için gerekli olan kanın temel elemanlarındandır. Kansızlık hastalarına ilâç şeklinde verilen demiri, 2 değerinde tutmak çok zor olduğundan, ayrıca C vitamini de verilir; bağırsak!ardaki 3 değerlikli demir, bağırsaklara zarar vermekten öteye geçmez.
Elma, terkibinde taşıdığı bikarbonat iyonları sayesinde, sindirimi kolaylaştıran tek meyvedir.
Elmada suda eriyen vitaminlerin tamamı mevcuttur. Yüksek miktardaki C vitamini, bir insanın günlük C vitamini ihtiyacına denktir.
Elmanın kökleri vasıtası ile topraktan aldığı demir iyonunu indirgeyerek, 2 değerli demir hâline getirmesi, başlı başına bir hârikadır. Zira; böyle bir faaliyetin elmaya, uzaktan-yakından bir faydası yoktur. Üstelik 3 değerli demiri, 2 değerli demir hâline indirgemek fevkalâde zor bir
kimyevî hâdisedir ve bir elmada bulunan iki değerli demir, milimi milimine bir insanın günlük demir ihtiyacı kadardır. Elma ile zayıflayın

Günde bir elma yemek,sizi tüm hastalıklardan korur.İki elma yerseniz kalp ve damar hastalıklarından korunmuş olursunuz.Kolesterolü normale indirir ve kabızlığı giderir,sindirimi kolaylaştırır.Güzel kokusu rahatlatır ve tansiyonu düşürür,sinirleri yatıştırır.Artrit,tomatizmalar ve gut hastalıklarında çok yararlıdır.Kalbi koruyan flavonoidlerden bol miktarda içerir. Portakal suyundaki C vitamininin üçte biri elmada da bulunur. Enerjinin yavaş bir şekilde açığa çıkmasını sağlayan fraktoz şekerinden bolca içerir. Ancak bebeklerin ya da emekleyen çocukların midesini rahatsız edebilir.
 

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Domates
Domatesin Faydaları

Kulağa ilginç geliyor olsa da, domates bazen derdi ve tasayı silip götürebilir. Her ne kadar, bu aralar çokça duyduğunuz, domatesin prostat kanseri riskini azalttığına dair yeteri kanıt yok yorumlarına rağmen, kanıtlanmış birçok yararını size sayabiliriz.
Domatesin içeriğinde bulunan A ve C vitaminleri, folik asit, potasyum, gıda lifi ve koruyucu antioksidanların yararları tartışılamaz. Organik domatesler, bazı kimyasallardan arınarak yetiştirildiği için, daha fazla flavonoit içerirler. Aynı zamanda antiviral özellikleri bulunur. Size sunduğumuz 5 madde ile, neden sandviçlerinize, omletlerinize, soslarınıza ve salatalarınıza domates eklemenin önemini göreceksiniz.
Cildinizi Korur: Kabuğu incecik bu meyvenin, cildinize güneş koruyucu krem etkisi sağladığını biliyor muydunuz? Yapılan bir araştırmada, güneş yanıklarından şikayetçi ve güneşe karşı hassas cilde sahip olan bir grubun günlük beslenmelerine domates eklendi. Akdenizde yaygın olan bu tarz bir beslenme düzeni uygulayanların ciltlerinin, 10 hafta sonunda güneşin UV ışınlarına karşı daha güçlü bir hal aldığı belirlendi.
Yaşlanmaya Karşı Savaşır: Domateslerin, serbest radikalleri önleyici likopen ve beta karoten içerdiğini söylemiştik. Bazı hücrelerde, serbest radikaller DNA ya %42 ye varan hasarlar verirler. Domatesleri, her zaman tavsiye ettiğimiz az miktarda zeytinyağı ile birlikte tükettiğinizde, yaşlanmaya karşı vücudunuz daha güçlü bir hale gelir. Gerçek Yaşınız hesaplanırken, kan basıncı seviyeniz çok önem taşır. 115/76 ve daha az seviyede bir kan basıncı seviyesi sayesinde, 12 yıla kadar gençleşebilirsiniz.
Kan Basıncınızı Düşürür: Tostlarınız içine domates ekleyin. Bu meyveler (hayır yanlış yazmadık, domates meyvedir, sebze değil) kan basıncınızı düşürmeye yararlar. Hipertansiyondan şikayetçi bir grup hasta üzerinde yapılan bir araştırmada, hastaların günlük besinlerine domates eklendi. 8 hafta süren araştırmada her gün domates tüketen hastaların sistolik kan basıncınca 10 derece düştüğü ve diyastolik kan basıncı değerlerinin de 4 derece düştüğü gözlendi.
Gribi Önler: Karotenler (likopen ve beta karoten) gibi sebze ve meyvelerden elde edilen koruyucu pigment değerleri düşük olan insanların, günlük domates tüketmesi önerilir. Bakteri ve virüslerle savaşmaya yardımcı olan karoten bileşikleri çok önemlidir. Günlük domates ihtiyacınızı bir bardak domates suyu ile giderebilirsiniz. Göreceksiniz, soğuk algınlığı ve gribe karşı vücudunuz çok daha dirençli olacaktır.
Kolesterolü Kontrol Eder: Günde bir domates, sizin arter ve kalp sorunlarınıza karşı olan savaşınızda en güçlü dostunuz olabilir. Günlük domates yemeye başladıktan sonraki 4 hafta içerisinde HDL kolesterol seviyeniz %15 artar, bununla beraber LDL kolesterol seviyeniz düşer.
 

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Kaysı
İnsan Sağlığına Yararları
İhtiva ettiği organik ve inorganik maddeler vasıtasıyla insan sağlığına olumlu etkilere sahiptir. Kayısı yüksek miktarda şeker, nişasta, protein, pektin, pektoz selüloz, organik maddeler, vitaminler, asitler,organik ve inorganik maddeler içermektedir. Kayısı minerallerden potasyum ve vitaminlerden ß karoten yönünden çok zengindir. Vitamin A, vücudu ve organları saran epitel doku ve gözün sağlığı, kemiklerin ve dişlerin gelişimi ile sağlığı, endokrin bezlerinin çalışması için gereklidir. 200-250 gram kayısı diyeti yeteri kadar yağ içeriyorsa günlük A vitamini tüketiminin 1/3’ünü karşılar.
Ayrıca kayısının sodyumca fakir, potasyumca zengin oluşu bazı özel diyetlerin düzenlenmesinde yardımcı olabilir. Sodyum ve potasyum, vücut sıvılarının ozmatik basıncı ve asit baz dengesi için gereklidir. Vücutta sodyum birikimi ödemlere yol açar. Potasyum yetersizliğinde ise glikojen yetersizliği görülür. Kayısı Sodyumun kısıtlanmış diyetlerde, mesela konjestif kalp yetmezliğinde, böbrek hastalıklarında, asit toplanması gereken hepatit sirozda ve uzun süre kartikosteroit tedavisi gören kişilerde kolaylıkla kullanılabilir.
Beynin düzenli çalışmasını sağlar, stres azaltır.
Karaciğerin tahrip olan kısımlarınının tamirini sağlar.
Kemiklerin çok daha düzgün ve sağlam olmasında, önemli rol oynar.
Dişlerin daha sağlam ve kuvvetli olmasında çok önemli etkisi vardır.
Kan yapımını arttırarak, kansızlığa engel olur.
Mide ve oniki parmak bağırsağı ülserlerinin meydana gelmesine engel olur ve bu arada meydana gelmiş ülserlerin iyileşmesinde de önemli rol oynar.
Böbreklerde taş teşekkülünü azaltır.
Üreme sistemi üzerinde olumlu rolü bulunup, cinsel gücü arttırır.
Kansere karşı koruyucu bir etkiye sahiptir.
Kalp kaslarını kuvvetlendirir ve daha düzenli olarak çalışmasını sağlar.
Kayısının potasyumca zengin sodyumca fakir ve A vitamininin öz maddesi Karotence zengin olması insan beslenmesinde çok önemli boyutlar kazandırmaktadır.
 

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Şeftali

Yaz aylarının en sevilen meyvelerinden biri olan şeftali kiraz ve kayısı gibi gülgiller ailesindendir.


Dünyaya Çin'den yayıldığı düşünülen şeftali uzun yaşam ve ölümsüzlük sembolü olarak Çin sanatında çömlek ve porselen dekorasyonlarında kullanılmıştır.

En iyi sıcak iklimlerde yetişen şeftali Avrupa 'ya İran'dan İspanyollar tarafından getirtilmiştir.

Ağız kokusunu alır.


Böbrek taşlarını eritir.


Bağırsak kurtlarını öldürür ve olgunu yumuşaklık yapar.



Kanı zehirlerden temizler.


Gut hastalığına karşı etkili bir ilaçtır.



Çiçekleri kabızlığı giderir ve barsak solucanlarını düşürür.



Bol miktarda idrar söktürür.



Meyvesi hazmı kolaylaştırır.İdrar yollarını temizler.



Basur memelerinden doğan şikayetleri giderir.


Safra kesesi ve böbrekler için faydalıdır.


Şeftali çiçeğini kuru yada tazesini 1 litre kaynayan suya 10 gr atın. 10 dakika bekletin.çay gibi içilirse bağırsaklara yumuşaklık verir öksürüğü hafifletir.



Şeftali alırken özellikle hoş kokulu olmasına dikkat edin. Eğer olgun şeftali alacaksanız hemen tüketin. Olgunlaşmamış şeftalileri evde oda sıcaklığında bir kese kağıdı içinde 2-3 bekletirseniz olgunlaşmalarını sağlarsınız. Şeftalinin olgunlaştığını dokunduğunuzda yumuşamasından ve hoş kokusundan anlayabilirsiniz.
 

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Kuru İncir

Enerji verir

Vitamin ve mineral bakımından zengin bir gıdadır.

Bağırsaklardan toksik maddelerin atılması kandaki kollestrol seviyesinin düşürülmesi gibi faydaları da vardır.

Bağırsak iltihabı olanlar inciri çok yemelidir.

İncirin kurutulmuşu çok değerli olup, iyi bir besin kaynağıdır. Balgam söktürücü, yumuşatıcı olarak kullanılır.

Ayrıca kış aylarında vücudun direncini arttırır, pek çok sağlık sorununa karşı güç ve dayanıklılık kazandırır.

İncirin bünyesinde şeker, albüminli maddeler, organik asitler, pektin, provitamin, A, B1, B2, C vitaminleri, magnezyum, kükürt, fosfor ve unlu maddeler bulunur.

İnciri cevizle birlikte yerseniz hem vücudunuzu zehirlerden korur, hem de bronşite iyi gelerek öksürüğü keser. Nezle için de faydalıdır.

İnciri sütle ya da sirkeyle eğer oda olmazsa yalnızca zeytinyağına batırıp yiyerek basur şikayetinizi ortadan kaldırabilirsiniz.

Sesiniz kısıldığında hemen bir inciri bir su bardağı kadar sütün içine koyup bir cezvede kaynatın. Ilık ılık bu şurubu için, çok yararını göreceksiniz.

Yaş dalları kırıldığında akan sütümsü beyaz sıvı, nasır ve siğillere sürülür.

Yaşı kurusundan daha fazla tercihe şayan olan incir vücuda kuvvet verir. Anasonla beraber yenen incir hem kan yapar, hem de şişmanlatır. Bağırsak iltihabı olanlar inciri çok yemelidirler.

Kuru incir, içerdiği protein miktarı yönünden fakir, sentezinde kullanılan aminoasit çeşidi açısından zengindir, bu nedenle hücre gelişimini destekler.
 

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Soğan

Soğan her derde deva.
Soğanda bol miktarda A, B ve özellikle C vitamini, bol fosfor, iyot, silis, kükürt gibi vücuda çok faydalı maddeler, antibiyotik vazifesi gören esanslar ve hazım arttırıcı fermentler bulunduğunu kaydeden uzmanlar, kalp ve prostat bozukluğu, pankreas tembelliği (şekerliler), sinir zafiyeti, romatizma, cilt hastalıkları, cinsel iktidarsızlık, mide zayıflığı gibi hastalıklarda çok fayda verdiğini, bol idrar söktürdüğünü ve vücutta birikmiş su ve üreyi dışarı attığını bildiriyor. Soğanın, vücuttaki fazla tuzu da dışarı attığını belirten uzmanlar, pankreası çalıştırarak insülin ifrazatını arttırdığını ve kanda şeker seviyesini düşürdüğünü kaydediyor.

Fazla soğan yenen ülkelerde kanserin nadir görüldüğünü ve o ülke halkının uzun yaşadığını ifade eden uzmanlar, soğanın, karaciğeri ve bağırsakları dezenfekte edip zehirlerini temizlediğini ve gıdaların orada vücudu zehirlemesini önlediğini, bağırsak kurtlarını döktüğünü bildiriyor.

Uzmanlar, ağızda soğan kokusunu gidermek için yemekten sonra biraz ekmek kabuğu veya maydanoz çiğnenmesinin yeterli olduğunu söylüyor. Uzmanlar ayrıca, soğanın patateslerden ayrı, kuru, soğuk bir yere kaldırılması gerektiğini, çünkü soğan ve patatesin birbirini etkilediğini ve soğanın, patateslerden salınan nemle yumuşadığını hatırlatıyor.

Soğan, salataların yanı sıra çeşitli yemeklere, krem peynirlere ve hamburgerlere katılır, çorba ve yahni gibi sevilen yemekleri yapılır. Mutfakların vazgeçilmez bir öğesidir.

BESİN DEĞERLERİ

100 gr. çiğ (pişirilmemiş) kuru soğanın içerdiği besin değerleri şunlardır: 38 kalori; 1,5 gr. protein; 9 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,1 gr. yağ; 0,6 gr. lif; 56 mgr. fosfor; 27 mgr. kalsiyum; 0,5 mgr. demir; 10 mgr. sodyum; 157 mgr. potasyum: 12 mgr. magnezyum; 40 IU A vitamini; 0,03 mgr. B1 vitamini; 0,04 mgr. B2 vitamini; 0,2 mgr. B3 vitamini: 0,l mgr. B6 vitamini: 10 mcgr. folik asit: 10 mgr. C vitamini ve 0,3 mgr. E vitamini.

Yeşil soğanın bazı besin değerleri kuru soğandan daha yüksek, bazıları da daha düşüktür. Yeşil soğanın besin değerleri şöyle sıralanabilir: 45 kalori; 10,5 gr. protein; 1 gr. karbonhidrat; yağ ve lifi eser miktarlarda; 40 mgr. kalsiyum; 5 mgr. sodyum; 231 mgr. potasyum; 20 IU A vitamini ve 25 mgr. C vitamini.

SAĞLIĞIMIZA YARARLARI

Yukarıda sayılan önemli besin değerlerinin yanı sıra;

*Soğan, bedenin savunma sistemini güçlendirir: Soğuk algınlığı, öksürük, bronşit ve gastrit gibi enfeksiyon hastalıklarına iyi gelen ve geleneksel olarak bu nedenle tüketilen bir besindir.

*Soğan, yağlı yemeklerin yenmesinden sonra bedende kolesterol yükselmesi ve kanın pıhtılaşması olaylarını önler: Çok fazla yağlı yemek yiyen kişilerde meydana gelen bu gibi sakıncalı durumlar, yemeklerde bol soğan bulunması halinde ortadan kalkar.

*Soğan bedende bulunan kötü kolesterolü ve yüksek tansiyonu düşürür, ama iyi kolesterol düzeyini artırır.

*Bol bol soğan yemenin, bedenin kansere yakalanması rizikosunu azalttığı savunulmaktadır.

*Son zamanlarda yapılan bazı bilimsel araştırmalara göre, soğanın kalbi güçlendirdiği ve koroner damarları genişlettiği ileri sürülmektedir.

*Soğan idrar söktürücüdür: Bu etkisiyle bedendeki toksinlerin atılmasına ve kanın temizlenmesine yardımcı olur.

* Soğan midevidir: iştahı açar ve sindirimi kolaylaştırır. Ayrıca müshil etkisi de vardır.
 

ibrahim yılmaz

Üye
Üye
Katılım
Ağu 18, 2010
Mesajlar
110
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Portakal

C Vitamininden Çok Daha Fazla...

Portakalın yararı C vitaminiyle sınırlı değildir. O, içerdiği 20 den fazla cevherlerle,manavlarda değil,eczanelerde satılması gereken gerçek bir ilaçtır,iksirdir...Hem besler,hem korur,hem de pek çok önemli hastalıkta,etken maddeleri bilinçli uygulandığında tedavi eder...

Portakalın kimlik Kartı

Portakal, turunçgiller familyasından bir ağaç. Boyu 2-10 metre arasında değişiyor. Yaprakları sert, dayanıklı ve düz kenarlı. Kabuklarından portakal esansı elde ediliyor. Eczacılıkta ve gıda sanayisinde kullanılıyor. Çiçeklerinden de portakal çiçeği esansı yapılıyor. Portakalın çekirdekli ve çekirdeksiz çeşitleri var. Çekirdeksiz cins olan yafa portakalı Finike, Mersin ve Hatay'da yetişiyor. Kalın kabuklu ve uzunca meyveli. Kabuklarından reçel yapılır. Dörtyol portakalı ise çekirdekli. İnce kabuklu ve sulu. Washington, çekirdeksiz, Güney Anadolu ve Doğu Karadeniz'de Rize çevresinde yetişiyor.
İlaç gibi...

Kar, kış, soğuk ve kaçınılmaz olarak peşimizi bırakmayan grip, soğuk algınlığı... Hemen hepimiz portakalı grip tedavisinde kullanırız. C vitamini deposu olduğunu da biliriz. Ama hem C vitaminin yararları, hem de portakalın yararları bildiklerimizle sınırlı değil. Portakal C vitamininin yanı sıra B vitamini, potasyum, kalsiyum, magnezyum da içeriyor. Lifler, organik asitler ve şeker açısından da zengin. Ve tüm bu içerdiklerinin vücudumuza çeşitli yararları var. Portakal,kanseri önlemeden,kanı temizlenmesinden karaciğeri çalıştırmaya, cildi güzelleştirmekten anormal doğumları önlemeye kadar pek çok şeye yarıyor.
C vitamini

C ve B vitamini açısından zengin olan portakal, insana dinamizm veriyor. Portakal içindeki C vitamini ince ve kalın damarların yumuşak kalmasını sağlıyor. Damar tıkanıklığını önlüyor. Vücuttaki direnci arttırıyor. Kanın durulmasına ve temizlenmesine yardımcı oluyor. Hazmı kolaylaştırıyor. Enerji veriyor. Portakal
reçeli ise karaciğeri çalıştırıyor. Yapılan araştırmalar, bacaklarda meydana gelen periferik damar hastalığının (Peripheral artery disease-PAD), damarlarda meydana gelen yağ birikmesinden kaynaklandığı ve kalp ile felç riskini de körüklediğini ortaya çıkardı. Araştırmalarda PAD hastalarında, PAD hastalığı olmayan insanlara göre iki kat daha fazla C vitamini eksikliği görüldü.

Bir dizi başka araştırmada da, C, E vitaminleri ve beta-kerotenin,damar tıkanmalarını önleyici etkisi saptandı.

Folik asit

Portakalda B vitamini çeşidi olan folak ve folik asit de bulunuyor. Folik asit, hamilelik boyunca ve özellikle ilk üç ay çok gerekli. Bebekte Spina Bifida gibi anormalliklerin oluşmasını engelliyor. Alyuvarların oluşmasına yardımcı oluyor, aynı zamanda yemeklerdeki besleyici maddelerin vücut tarafından emilmesini sağlıyor. Folik asit, portakal suyunun yanı sıra yeşil yapraklı sebzeler, ciğer, yumurta, tahıllar, portakal suyu, maya ve bira mayasında da bulunuyor. Günlük doz kadınlar ve erkekler için 200 mikro gram olarak saptanmış. Regl döneminde kadınların günlük dozlarını 400 mikro gram kadar yükseltmeleri gerekiyor.

Lifler

Lifler ise, sindirim sistemini düzenliyor, bazı kanser türlerine ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor.

Kullanımı

Vücudumuz C vitamini üretmiyor, bu nedenle dışarıdan almamız gerekiyor. Günlük C vitamini ihtiyacımız 50-70 miligram. Bir portakalda 90 miligram C vitamini bulunuyor. Sigara içenlerde ve enfeksiyonlar sırasında C vitamini ihtiyacı yaklaşık 2 katına çıkıyor.Sabah kahvaltısında içilen bir bardak portakal suyu, güne dinamik başlamak ve pek çok hastalıktan korumak için idealdir.

Bileşimi:

Yapısında C, B bir, B iki ve PP gibi çok sayıda vitamin, başta kalsiyum ve potasyum olmak üzere çeşitli madensel tuzlar ve oligo-elementler, meyve şekerleri ve karoten bulunan portakalın pekcok yararlan var.
Portakal suyunun pembe ve kırmızısı daha yararlı

Portakal ve greyfurt suyunun pembe renkte olanı sarısından daha yararlıdır! Kırmızısı ise en iyisidir. Greyfurt ve portakalın iç renginin koyu kırmızı olması, bol bol ‘‘Likopen’’ içerdiğinin bir göstergesidir. Domateste de bol miktarda bulunan bu yararlı karotenoid, başta prostat kanseri olmak üzere pek çok kansere karşı koruyucudur. Likopen antioksidan aktivitesi de olan, cilt ve beden yaşlanmasını erteleyen son derece yararlı bir besindir.

Kan basıncı yüksekliği sorununuz varsa, damar tıkanma riskiniz mevcutsa, her gün düzenli olarak düşük dozda aspirin kullanmaya daha çok özen göstermelisiniz. Aspirini özellikle gece yatmadan evvel içmeyi tercih edin. Yeni çalışmalar böyle bir alışkanlığın hem daha iyi uyumanıza hem de daha güvenli bir kan basıncı kontrolüne destek sağlayacağını göstermektedir.
B]Cildi güzelleştirir:[/B]

Yapısında karoten bulunduğu ve kanı temizlediği için portakal aynı zamanda cildi güzelleştirir
ve ona tatlı bir pembelik kazandırır. Güney Fransa'da ve İtalya'daki köylü kızları, ciltlerinin parlaklığı ve pembeliğini portakala borçlu olduklarını söylerler. Kabuklarındaki esans sivilcelere sürüldüğünde biraz yanma yapar ama 2 ayda ortadan kaldırır.

Soğuk algınlıklarına karşı doğal ilaçtır:
İçinde bol miktarda C vitamini bulunduğundan organizmayı grip ve nezle gibi kış hastalıklarına,
soğuk algınlıklarına karşı korur.

Diğer yararları:
1. Kanı zehirlerden temizler.
2. Sanlığa ve karaciğer hastalıklarına karşı etkili bir doğal ilaçtır.
3. Bağırsakları yumuşak tutar.
4. Bedene güç ve enerji verir. Organizmanın vitamin ve madensel tuz gereksinimini karşılar.
Özellikle gelişme dönemlerinde çocuklara bol bol portakal yedirmekte yarar vardır.
5. Portakal ağacı çiçeklerinin kaynatılmasıyla elde edilen su spazmı giderir, damar sertliğini ve felci önler.
Portakal kabuk esansında da aynı olumlu etkiler mevcuttur.

PORTAKALI ÖZETLERSEK:

Bileşimindeki etken maddeler

C vitamini
Karbonhidrat
Potasyum
Folik Asit
Bioflavin

Genel faydaları:

Soğuk algınlığı, grip, kas incinmesi, kalp hastalıkları ve felçten korur,
Portakal suyundaki bir antioksidan olan bioflavin damarları ve kılcal damarları güçlendirerek
kalbin zarar görmesini engeller, ezik ve çürüklerin daha çabuk iyileşmesini sağlar,
İçerdiği C vitamini ve folik asit sayesinde öksürüğü azaltır,
Kanın pıhtılaşmasını,mide ve pankreas kanserini önleyici etkisi vardır,
İçerdiği yüksek potasyum tansiyonun dengelenmesine yardımcı olur.Aynı zamanda,içerdiği
potasyum, cildin kuruyup kırışıklıkların oluşmasını da önler,
Çocukların hastalıklardan korunması ve fiziksel gelişiminin tam sağlanması için gerekli olan
cevherler dolu bir meyvedir.
Kabuklarında bulunan uçucu maddenin bazı kanser türlerinin tedavilerinde çok önemli iyileştirici
bir madde olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Özetle;portakalı ve diğer narenciye ürünlerini birer hayat iksiri olarak görmeli ve bütün yıl boyunca
mutlaka bol tüketmelisiniz.Portakalın gerçek değeri daha ileri yıllarda anlaşılacaktır.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst