Anam, babam, canım sana feda olsun ya ..." RESULALLAH " sav. ...

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
*******


969 - Ebu Hüreyre (radıyalahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:



"Allah Teâla Hazretleri, Allah rızası için yola çıkan kimse hakkında:

"Bu kulum, benim yolumda cihad etmek üzere bana inanarak peygamberlerimi tasdik ederek yola çıkmıştır, artık onu ya cennetime koymak yahut da ücret veya ganimet elde etmiş olarak, çıkmış olduğu meskenine geri çevirmek hususunda garanti veriyorum" diyerek te'minat verir.

Muhammed'in nefsini kudret elinde tutan Zat-ı Zülcelâl'e yemin olsun ki, Allah yolunda yaralanmış hiçbir yaralı yoktur ki, kıyamet günü, yaralandığn ilk günkü manzarasıyla gelmiş olmasın: (Yarası taze) kan renginde, kokusu da misk kokusunda olarak.

Muhammed'in nefsini kudret elinde tutan Zât-ı Zülcelâl'e yemin ediyorum ki, Müslümanlar'a meşakkat vermeyecek olsam, Allah yolunda gazveye çıkan hiçbir seriyyeden asla geri kalmazdım. Ancak onları hayvana bindirecek imkân bulamıyorum. Onlar da beni tâkibe imkân bulamıyorlar. Benden geri kalmak da onlara zor geliyor.

Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Zât-ı Zülcelâl'e kasem olsun Allah yolunda gazaya çıkıp öldürülmeyi, sonra tekrar hayat bulup gazada tekrar öldürülmeyi, sonra tekrar gazaya çıkıp öldürülmeyi ne kadar isterim.


***********************************


Buharî,İman 25, Cihâd 2,119, Hums 8, Tevhid 28, 30;
Müslim, İmâret 103- 107, (18?6), (8, 119);
Muvatta, Cihâd 2, (2, 444), 40, (2, 465);
Nesâî, Cihâd 14,(6, 16), İman 24.
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
Engelliler Her Gün

Engelli kardeşlerime yürekten selamlar...


Engelliler Günü Her Gün

Tüm engelli kardeşlerime selam olsun. Herkes engellenebilinir bu yaşamda.

Ancak başta yönetici sınıfının zihni engelleri, gerçek engelli vatandaşlarımıza engel oluyor. Asıl acı olan bu. Lafı bırakın icraat yapın!

Deruni Devlet-Kutsal Halı kitabımı engelli yurttaşlarımıza ithaf etmiştim. Herkes; yazar, çizer, sanatçı, sporcu vs. inisiyatif almalı, engelli kardeşlerimin tüm sorunları çözülmeli. Yürekten selamlar.

Oktan KELEŞ



Resim için: Engelliler Her Gün / ON ALTI YILDIZ


Deruni Devlet -Kutsal Halı Kitabı'ndan:

ÂMÂ KİM?

İlk durağımız Sultanahmet Meydan’ıydı. Aracımızı park ederek Âmâ’yı aramaya koyulduk. Neden Âmâ dendiğini ise onu bulduğumuzda anladım. Daha doğrusu onun bizi bulduğunda. Bu kişi gözleri görmeyen biriydi ve elinde âmâların kullandığı ince
uzun bir baston vardı. Âmâ yanımdaki şahsa, “Geç kaldın Şamil.” dedi. Şamil ise, “Siz öyle diyorsanız öyledir Âmâ’ların Efendisi.” dedi ve ekledi, “Âdem Bey sizindir, kolay gelsin, hadi bana eyvallah” diyerek yanımızdan ayrıldı.

Sultanahmet Meydanı’nda Âmâ ile baş başa kalmıştık. Etraf her zamanki gibi çok kalabalıktı. Âmâ uzun boyluydu. Sanırım 40 yaş civarındaydı. Bana, “Âdem Bey, koluma giriniz, birlikte yürüyelim.” dedi. Denileni yaptım. Görenler, Âmâ’ya rehberlik yaptığımı düşünürlerdi. Fakat durum tam tersi idi. Âmâ, elindeki bastonu ile yerleri yoklayarak, “şuradan gidelim, buradan gidelim” diyerek bana rehberlik yapıyordu. Hac Suresi’ndeki ayet aklıma geldi: “AND OLSUN Kİ, BAŞTAKİ GÖZLER KÖR OLMAZ, KALPTEKİ GÖZLER KÖR OLUR.” Nicelerinin baş gözü vardı da, neyse…

Âmâ kula selâm olsun…

Engelliler Her Gün / ON ALTI YILDIZ


C*

Ve Aleyküm Selam ve Rahmetullah ve Berekatüh... Oktan Ağabeyimiz e engellilere verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum, Allah razı olsun... Çözülebilecek dertlerimiz çözülmüyorsa sorumlularla elbet bir gün hesaplaşırız. Hadi bizimle hesaplaşmayı göze alabilirsiniz belki ama Hesap Sahibi olan Allah u Teala nın karşısına çıktığınızda bakalım ne yapacaksınız...

C* ******
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C* *******


970 - Hz. Ebu Hüreyre (radıyalahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'tan bir gün sordular:


"- Ey Allah'ın Resûlü! Allah yolunda yapılan cihada hangi amel denk olur?"

" (Başka bir amelle) dedi, ona güç getiremezsiniz !"

Soruyu soranlar ikinci ve hatta üçüncü sefer tekrar sordular.

Resûlullah her seferinde aynı cevabı verip:

" (Bir başka amelle) ona güç getiremezsiniz!" dedi ve sonra şunu ilâve etti:

" Allah yolundaki mücâhidin misâli (gündüzleri ve geceleri hiç ara vermeden oruç tutup, namaz kılan, Allah'ın âyetlerine de itaatkâr olan ve Allah yolundaki mücâhid, cihaddan dönünceye kadar namaz ve oruçtan hiç gevşemeyen kimse gibidir. "


C* ***********************************


Buharî, Cihad 2;
Müslim, İmâret 110, (1878);
Tirmizî, Fed ilu'l-Cihâd 1, (1619);
Nesâî, Cihâd 17, (6,19);
Muvatta, Cihâd 1, (2, 443).
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*


Hz. Muhammed sav Efendimiz i seveni severim, sevmeyene sevdirmeye çalışırım, düşmanlık edenle savaşmak boynumun borcudur...


C* ********
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*


971 - Ebu Saîd (radıyalahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'a:


"- Ey Allah'ın Resûlü! İnsanların en efdali kimdir?" diye soruldu. Şu cevabı verdi:

" Allah yolunda malıyla canıyla cihad eden mü'min kişi!"

"- Sonra kim? diye tekrar soruldu. Bu sefer:

" Tenhalardan bir tenhaya Allah korkusuyla çekilip, insanları şerrinden bırakan kimsedir" diye cevap verdi."


C* ***********

Buharî, Cihâd 2, Rikâk 34
Müslim, İmâret 122, 123, 127, (1888)
Ebu Dâvud, Cihad 5, (2485)
Tirmizî, Fedâuilu'l- Cihâd 24, (1660)
Nesâi, Zekât 74, (5, 83), Cihâd 7, (6,11)
İbnu Mâce, Fiten 13, (3978).
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*


972 - Ebu Saîdi'l-Hudrî (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Size, insanların en hayırlısı ve en şerlisini haber vereyim mi! İnsanların en hayırlısı o kimsedir ki, kendi veya başkasının atı sırtında ya da yaya olarak, ölünceye kadar Allah yolunda çalışır. İnsanların en şerlisine gelince o da, Allah 'ın Kitab 'ını okuyup (emir ve yasaklarına) riayet etmeyen kimsedir."


C* ***********

Nesâî, Cihad 8, (6,11-12).
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*


973 - İbnu Abbas (radıyalahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Size insanların en hayırlısını haber vereyim mi! O, atının yularından Allah yolunda tutan kimsedir. (Hayırda) bunu takip edeni haber vereyim mi? O da koyunlarının peşine takılıp (insanları) terkeden koyunlarda bulunan Allah'ın hakkını da ödeyen kimsedir.

Size insanların en kötüsünü de haber vereyim mi! O da, Allah'tan isteyip, Allah adına vermeyendir."


C* ***********

Muvatta, Cihad 4, (2, 445)
Tirmizî, Fedâilu'I-Cihâd 18, (1652)
Nesâî, Zekât 74, (5, 83-84).
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*


974 - Ebu Ümâme (radıyalahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular:

"Ümmetimin seyahati Allah yolunda cihaddır."


C* ***********


Ebu Dâvud, Cihad 6, (2486).
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*


2. MECLİS

...

Ey evlat! Eline gelen nasibi hırsla alma, sakin olarak al. Yemeğini mahzun olarak yiyen iyidir. Şen ve şatır olarak sofrasına kurulan pek iyi değildir; Mevlâ'sını unutmuşa benzer. Eline lokma aldığın zaman, kalbini Hakk'a ver. Bu hâlle yediğin sana nur olur. Şer varsa sana dokunmaz. Bir ilaç, hekimin tavsiyesi ile alınırsa zararı yoktur. Kendi keyfine göre alırsan sonu bilinmez. Zararı birden gelir, seni tutar. Çarpılmışa dönersin.

Kalbinizdeki karartı beni hayrete düşürüyor. Aranızdan itimat çıkmış. Birbirinize karşı itimat etmez olmuşsunuz. Birbirinize acımıyorsunuz. İlâhî emirler size emanet olarak bırakılmış; hâlbuki siz onu bir yana atmışsınız.

Sana yazıklar olsun, neden ahdini tutmuyorsun? Hak’la böyle mi ahdetmiştin? Bu hâlin devam ederse gözlerine yakında karasu iner. Ayaklarına ve ellerine inme gelir. Gezmek şöyle dursun, yerinden bile depreşmen kabil olmayacak. Allah'ın rahmet kapısı sana kapanacak. İnsanların kalbinden sana karşı kin ve nefret fışkıracak. Onların iyi düşünceleri senden uzak duracak. O zaman sana kim yardım eder?

İlâhî kudret ve kuvvet önünde başınızı esirgeyiniz. O'ndan çok korkunuz. O'nun kudretinden kurtulan yoktur. O'nun tutuşu şiddetli olur ve bir tuttu mu bırakmaz. O'nun sarsıntısına dayanmak, haddinize düşmemiştir. Afiyete belendiğiniz bir anda ve şen-şatır yaşadığınız bir demde yerin dibine geçersiniz. Şu gök kubbenin sahibi O'dur ve şu zümrüt zeminin Mevlâ’sı yine O'dur.

Şükürle O'nun nimetini saklamaya bakın. Emrini kabul edin. Yasak ettiği şeylerden kendinizi uzak tutun. O'nun cümle fermanını başınızın üstünde gezdirin. Bir güçlük gelince sabır kalkanı ile karşı durun. Kolaylığı arıyorsanız, şükür lâmbasını elinizden eksik etmeyin. Sizden evvel gelenler böyle yaptı. Peygamberlerin ve iyilerin hâli böyle idi. Nimet gelince:

“Hoş geldi, sefalar getirdi!” derlerdi.

Belâ gelince de bağırmaz, çağırmaz, Allah'tan yardım talep ederlerdi.

İsyan sofrasını hemen terk edin ve uzaklaşın. Taat sofrasına çömelin ve bol bol yiyin, için. Haddi aşmayın. Kolaylık karşınıza çıkınca şükre koşuşun. Sert bir işe çarpılınca, hatalarınızı hatırlayın ve istiğfar edin. Nefsinizi hesaba çekin. Allah hiçbir zaman kullarına zulmetmez.

Ölümü ve sonrasını düşünün. Yaratıcı'yı ve O'nun karşısında hesap vermeyi hatırlayın. Hatalarınız çıkınca O size nasıl bakar ve siz O'nun yüzüne hangi yüzle bakarsınız? İşte bu güç durumu düşünün. Ayık olun, bu uyku ne zamana dek devam edecek?

Bu bilgisizlik ve batıl içindeki bu tereddüt ne zamana kadar sürecek? Nefsin arzularına ne zamana kadar uyacaksınız? Neden Hakk'a kul olup edep ve terbiye yoluna girmediniz? Ve neden Peygamber’e (s.a.v) uyup, onun yolunu tutmadınız? İbadet, gelip geçici şeyleri muayyen bir zaman terk demektir. Neden bu yola girip Kur'ân’ın ve Peygamber’in (s.a.v) sözünü tutmadınız, Allah yolunu bulmadınız?

...


C* ***********************************************


Abdulkadir Geylani
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
GÖKLERİN BİLGİSİ - ARŞÎ BİLGİ

“Yaradan göklerin bilgisini; Rabbani akıl, ruh, tefekkür ve aşkla donatmıştır. Bâtınî mânâ âlemini bu bilgilerle kuşatmıştır. Göklerin âlemi dediğimiz bilgide; melekler,nurlar, vahiyler, peygamberler, nuraniler, arş ve ötesi vardır… Allah’ın rızasına, yani O’na ulaşacak bilgiler yüzer. Dabbetül arzlara benzettiğimiz insanların aksine, bu bilgilere ulaşmak için çaba gösterenlere, gayret denizinde sürünenlere yüzer…

Dabbetül arş: Arşta sürünen dabbeler. Arşın ötesine geçmişlere ise seyyareyi tayy-i arş denir. Yani sürünmeyen, o gayret sonucu adeta setreden, tayyeden, uçan, Yaradan’ına kavuşanlar görüyoruz. Dünya hayatına (ölçü dışında) tenezzül etmeyenlerin, kafasını arştan yere indirmeyenlerin arşa yolculuğu burada. Haram bilgi aksine, teknoloji aksine hayırlar üretilir. Şerler def edilir. Salih amellerin meyvelerinden meydana gelen, hayırlı faydalı ilimler, teknolojiler ve ona yani Yaradan’a giden bilgiler, hayatın güzelliklerini sergileyen, hayatı uzatan, beşeriyeti Rabb’in nimetleriyle donatan bilgiler üretilir. Helâl teknolojiler, bilgiler; ‘Âlimin kaleminin mürekkebi, şehidin kanından azizdir.’ lafzıyla, aşkıyla o mürekkebi, o bilgileri beşeri hayatın mutluluklarla, huzurlarla, barışlarla, rahatlıklarla, hayatı yaşanabilen kılan ve hayatın kaynağı olan sevgililer sevgilisi Yaradan’a götürür. Cennet de cehennemde yerdedir adeta. Onun için Yunus Baba, “Cennet cennet dedikleri, birkaç köşkle birkaç huri/ isteyene ver onları, bana seni gerek seni” demiştir. Cennet üstü gök bilgileri, cennetinde kaynağı olan Rabbimize kavuşturur bizi. Dünya hayatına, yere bakmaya tenezzül etmeyen insanlar nefislerinden (yer bilgilerinden) arınan, gayesi Allah rızası olan ve sadece O olan insanlar arşa uzay gemisiz, aşkla çıkarlar. Onların gemisi, bineği aşktır. Göklerin bilgisinde, yerlerin bilgisine yer yoktur. Bu yüzden Hz. İsa bile yerlerin bilgisine ait olan bir iğne yüzünden üçüncü rahmet katında kalmıştır. (İslam tasavvufunda bu konu böyle anlatılırken, Hıristiyan teolojisinde saptırılarak, o iğneden kastın çarmıha gerildiği çiviler olduğu üflenir.) Yerlerin bilgisinden soyunan, göklerin bilgisinin elbisesini giyenlerin duası üzerimize olsun.

Sınırı olmayan göklerin bilgisi yaratılmışlığın öncesinin bilgisi, gökler bilgisidir. Sevgili Peygamberimizin (sav) dünyadaki son sözü ‘Refik-i Âlâ, Yüce Dostlar Katı’ olmuştur.”

Âmâların Efendisi bu bilgileri verdi, eyvallah. Benim ise aklım fikrim Oğuznâme’de idi. Âmâ sanki içimi okumuşçasına şunları söyledi: “Bu anlattığım bilgilerde Oğuznâme’dendir. Oğuznâme sadece destan kitabı değildir. Manevi ve ruhi bilgileri de içerir.”

Bu bilgiye oldukça şaşırmıştım. Bunlar şunun göstergesiydi: Tasavvufun kökeni de Âdem (as)’dan başlayan bir bilgiydi. Bu konuda İlhami Abi’nin bir sözü aklıma gelmişti. Şöyle demişti İlhami Abi: “İlk derviş Âdem (as)’dır. Âdem (as) cennette iken ne isterse yerdi, dünyaya indirildiğinde ise bulduğunu yedi.”


Oktan Keleş

Deruni Devlet Kutsal Halı Kitabından (sh.160-161)


Tefekkür Dersleri: Göklerin Bilgisi-Arşi Bilgi / ON ALTI YILDIZ
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*


975 - Hz. Ebü Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Allah korkusuyla göz yaşı döken kimse, süt memeye geri dönmedikçe ateşe girmez. Bir kul üzerinde, Allah yolunda yapışan tozla, cehennemin dumanı biraraya gelmez."


C* **************


Tirmizî, Fedâilu'l-Cihâd 8, (1633); Zühd 37,(2372)
Nesâî, Cihâd 8, (6,12)
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
ARAYI ARAYI BULSAM İZİNİ

Arayı arayı bulsam izini,
İzinin tozuna sürsem yüzümü.
Hak nasip eylese görsem yüzünü,
Ya Muhammed canım arzular seni.

Bir mübarek sefer olsada gitsem
Kabe yollarında kumlara batsam
Hup cemalin bir kez düşte seyretsem
Ya Muhammed canım arzular seni.

Zerrece kalmadı kalbimde hile
Sıtk ile girmişim ben hak yola
Ebu Bekir, Ömer, Osman'da bile
Ya Muhammed canım arzular seni.

Ali ile Hasan Hüseyin anda,
Sevgisi gönülde, muhabbeti canda.
Yarın mahşer gününde, ulu divanda
Ya Muhammed canım arzular seni.

Arafat dağıdır bizim dağımız
Anda kabul olur bizim duamız
Medine'de yatar Peygamberimiz
Ya Muhammed canım arzular seni

Yitirdim o dostu bilmem ne yanda?
Sevgisi gönülde, muhabbet canda.
Yarın mahşer günü ulu divanda,
Ya Muhammed canım arzular seni.

Yunus senin methin eder dillerde,
Sevilirsin bütün bu gönüllerde.
Ağlayı ağlayı gurbet ellerde,
Ya Muhammed canım arzular seni.


Yunus Emre
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*

Hz.Ali (as) diyor ki:

“Peygamber' inizin itreti aranızdadır. Onlar, sizi gerçeğe çeken iplerdir. Din bayraklarıdır, gerçeklik dilleridir onlar. Onları, Kur'ân'ın en güzel konaklarına indirin, kondurun (Kur'ân'da anıldığı, emredildiği veçhile onlara uyun); susamış develer gibi onların yanlarına, onların kaynaklarına koşun. Ey insanlar, bu sözleri, bu inancı, peygamberlerin sonuncusundan alın; bilin ki bizden olup da ölen, ölü değildir,[6] diridir; ölmez; bizden olup da çürüyüp giden çürümez. Bilmediğiniz sözü söylemeyin; çünkü gerçeğin çoğu, inkâr ettiğiniz şeylerdedir; aleyhine kesin bir deliliniz olmayan kişiyi mâzur tutun; o kişi de benim. Sizin içinizde, sizin aranızda, iki değer biçilmez şeyin büyüğüyle amel etmedim mi ben; iki değer biçilmez şeyin[7] küçüğünü aranızda bırakmadım mı ben? İçinize îman bayrağı diktim; helâl ve harâm sınırlarını size öğrettim; adaletimle kötülüklerden kurtuluş elbisesini size giydirdim.


C* **************


Nehc’ul Belağa Hutbe: 87
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*


976 - İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın şöyle söylediğini işittim:

"İki göz vardır, onlara ateş değemez: Allah için ağlayan göz ile, Allah yolunda uyanık sabahlayan göz."


C* ***************


Tirmizî, Fedâilu'l-Cihâd 7, (1632)
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*


977 - Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Rasûlullah buyurdu ki:

"Kâfır ile onu öldüren ebediyyen cehennemde bir araya gelmezler, keza bir kulun karnında, Allah yolunda (yutulmuş olan) tozla cehennem ateşi bir araya gelmezler, keza, bir kulun kalbinde imanla hased bir araya gelmezler."


C* ***************

Müslim, İmâret 130, 131, (1891)
Ebu Dâvud, Cihad 11, (2495)
Nesâî, Cihâd 8, (6,12-14)
İbnu Mâce, Cihâd 9.
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*


978 - Ebu Saîd (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bir gün şöyle dedi:

" Kim Rabb olarak Allah'tan, din olarak İslâm'dan, peygamber olarak Muhammed'den râzı ise ona cennet vâcib olmuştur." Bu söz hayretime gitti ve:

" - Ey Allah'ın Resûlü, bir kere daha tekrar eder misiniz?" dedim. Aynen tekrar etti ve arkadan da şunu söyledi.

" Bir başka şey daha var ki, Allah, onun sebebiyle, kulun cennetteki makamını yüz derece yüceltir. Bu derecelerden ikisi arasındaki uzaklık sema ile arz arasındaki mesâfe gibidir. " Ben:

" - Öyleyse bu nedir`?" dedim. Şu cevabı verdi:

" Allah yolunda cihad, Allah yolunda cihad, Allah yolunda cihad!"


C* ***************


Müslim, İmâret 116, (1884)
Nesâî, Cihâd 18, (6,19-20)
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*


Türk müsün Müslüman mısın diye soran şaşkına sormak lazım Hz.Muhammed sav Efendimiz Arap mıydı Müslüman mıydı...


C* ***************
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*


979 - Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Allah iki kişi hakkında güler: Bunlardan biri diğerini öldürmüş olduğu halde ikisi de cennete gider. Bunlardan diğeri, Allah yolunda cihad eder ve şehid olur. Allah katile mağfiretini ulaştırır, o da Müslüman olur, sonra Allah yolunda cihâda katılır ve şehid olur (Böylece her ikisi de Cennette buluşurlar)."


C* ***************


Buharî, Cihâd 28
Müslim, İmâret 128,129, (1890)
Muvatta, Cihâd 28, (2, 460)
Nesâi, Cihâd 37, (2, 38)
İbnu Mâce, Mukaddime 13, (191)
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*

980 - Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:

"Kim Allah iman ederek ve va'dini tasdik ederek, Allah yolunda (kullanmak üzere) bir at "tutarsa" bu atın yediği, teri, gübresi, bevli kıyamet günü terâzisine girecektir, yani sahibine sevap olacaktır."

C* ***************

Buharî, Cihâd 46; Nesâî, Hayl 11.
 

kartalreis

Üye
Üye
Katılım
Tem 26, 2011
Mesajlar
709
Tepkime Puanı
50
Puanları
28
C*


2. MECLİS

...

Bilgisizlikle ve iyiyi kötüyü sezme kabiliyetine sahip olmadan halka karışma; onların işine burnunu sokma. Her şeyi iyi belle, sonra gir. Onlara uyku ile karışırsan, aralarından teneşirle çıkarlar. Ayık ol. Bilgili ve basirete sahip ol. Onlarda iyi bir şey görürsen uy. Kötü hâllerini sezince de kaç. Elinden gelirse, yardım için, kötü işleri halktan uzak tut.

Siz tam manasıyla Hak’tan gafilsiniz. Hemen uyanmanız, gaflet hâlinizi bırakmanız lazım. Mescitlere girin. Orada Peygamber’e (s.a.v) salât ve selâm getirin. Korkmayın, orada sizi yiyen olmaz. Maneviyatınız kuvvet bulur. Afetlerden kurtulursunuz. Peygamber (s.a.v) Efendimiz:

“Gökten ateş yağınca, kurtulacak bir kişi de olsa, namaz ehli olur.” buyuruyor.

Namaza durduğunuz zaman halkla ilginizi kesiniz. Hak'la olunuz. Peygamber (s.a.v) Efendimiz:

“Kulun, Allah'a en yakın anı secde hâlidir.” buyuruyor.

Sana yazık oluyor. Nereye tevil ve ruhsat arıyorsun? Ne için kolaylık bekliyorsun? Bu hâlin nice zaman sürer? Tevil yoluna sapan, Hakk'ı inkâr ediyor demektir.

Vah bize! Azimet sahibi olarak Hak ve hakikatin peşinde koşsaydık bu hâle düşmezdik. İyi işler peşinden gitseydik Allah yardımcımız olurdu. Bizi kurtarırdı. Nasıl oldu da böyle azimeti bıraktık? Gayret ve fedakârlık gitti. Fedakârlık kayboldu. Herkes işin kolayını arıyor. Ortalık riyakârla doldu. Görsünler ve desinler için iş yapılıyor.

Nifak işleri bol, kimsenin işi içine uygun olmuyor, özü ve sözü bir olan kalmadı. Ne olacak hâlimiz? Mallar haksız yere alınıyor.

Namaz kılan çok, hakikisi yok! Hacı desinler diye Kâbe'ye gidiyor. Hareketleri niyetine göre olduğu için fayda bulamıyor. Bir iki iyi iş tutsa da kullar için yapıyor, Hakk'ı gözetmiyor. Şu devrin insanları için en ince iş, halkın peşinde koşmak oldu. Hâlık, gözlerinde yok. O'nun sevgisi ruhlarından silindi.

...


C* ***************


Abdulkadir Geylani
 
Tekerlekli Sandalye
Üst