En komik fıkralar bu başlık altında

  • Konuyu başlatan güz gülleri
  • Başlangıç tarihi

marcus_oredius

Üye
Üye
Katılım
Tem 11, 2012
Mesajlar
1,404
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
hahaahhahaha


ah o postacılar sütcüler mübarek her evde bir evlat sahibi sanki. ne hikayeler yazılmıştır ne öyküler peydahlanmıştır zavallılarımdan.

mübarek adamlar süte ihtiyacın var sütcü gelmez. tebliğe ihtiyacın olur postacı gelmez.
 
G

güz gülleri

Guest
ülke özellikleri

Bir Fransız, İngiliz, Alman, Hollandalı, Rus, İranlı ve Türk bir araya gelmişler ve ülkelerinin özelliklerini anlatıyorlarmış...
Fransız :
- Bizim ülkenin kızları o kadar güzel, o kadar güzeldir ki, bakmaya, öpmeye kıyamazsınız....
İngiliz :
-Bizim ülkenin biraları, içkileri o kadar güzeldir ki içmeye doyamazsınız..
Alman :
-Bizde de öyle güzel, öyle sağlam arabalar var ki inanamazsınız. Hepsi müthişdir.
Hollandalı:
- Siz bizim ülkenin evlerini bir görseniz, içiniz gider..Mükemmel tasarımdırlar
İranlı:
- Bizim oraların halılarını bir görseniz, güzelliğine ve dokuma sanatına hayran olursunuz..
Rus:
- Arkadaşlar bizde bir gizli servis var, KGB, dünyada neler olsa anında haberi olur.. İnanılmazdır...
Sıra Türk'e gelir :
- Bizde öyle delikanlılar vardır ki...İnanamazsınız.
Alır Fransız kızını, atar Alman Arabasına, içer İngiliz içkilerini, gider Hollandalının evine, yatırır İran Halısının üstüne, değil Rusların gizli servisi, kocasının bile ruhu duymaz...
 
G

güz gülleri

Guest
faks geliyor

Bir Türk, bir Amerikalı ve bir alman birlikte saunaya gitmişler. Bellerinde birer havlu saunada oturmuşlar ter atarlarken, bip bip bip diye ses duyulmuş. Amerikalı, sağ eliyle sol koluna dokunup,
- "Çağrı cihazım çaldı. Derimin altında elektronik devre var da..." demiş. Aradan biraz zaman geçmiş, bu sefer bir cep telefonu çalmaya başlamış. Bunun üzerine alman, sol avuç içini kulağına götürmüs ve konuşmaya başlamış. Görüşmesi bitince, Türk'e ve Amerikalıya dönüp,
- "Avucumun içinde cep telefonu devresi var da..."
demiş teknolojik olarak geri kalmayı gururuna yediremeyen Türk,
- "Bana bir dakika izin verin"
demiş ve dışarı çıkmış. Birkaç dakika sonra döndüğünde poposunun arasına sıkışmış tuvalet kağıdı sarkıyormuş. Amerikalı ve Alman'ın kendisine garip garip baktığını görünce,
- "Faks geliyor da.."
 
G

güz gülleri

Guest
abdurrahman dıgıdık dıgıdık

Günlerden birgün hiç çocuğu olmayan bir adam varmış..
bir gün ALLAHA dua etmiş;
-ALLAHIM eyer bana bir oğlan çocuk bağışlarsan dünyanı en uzunnnnnnnnn ismini koyucam demiş.
ALLAH o adama bir erkek evlat nasib etmiş
sonra adam çocuğuna dünyanın en uzun ismini koymuş:
abdurrahman dıgıdık dıgıdık sağdan soldan dıgıdık dıgıdık üstten alttan dıgıdık dıgıdık koymuş..
sonra bu adam birdaha dua etmiş ....
-ALLAHIM eyer bana bir kız evladı verirsen dünyanın en kısa ismini koyucam demiş :
ALLAHTA bu adama bir kız evlat nasib etmiş kızın ismine :
''E'' koymuş...
bu aile birgün tatile gitmiş abdurrahman dıgıdık dıgıdığın.... ayağı kaymış denize düşmüş yüzmeyi bilmiyormuş bunu gören ''E'' babasına gidip baba baba !!!!!!!!! abim abdurrahman dıgıdık dıgıdık sağdan soldan dıgıdık dıgıdık alttan üstten dıgıdık boğluyor demiş....


''AMA ''E'' BABASINA SÖYLİYENE KADAR ABDURRAHMAN DIGIDIK ............ denizin dibini boylamış..''
 
G

güz gülleri

Guest
sübhaneke

okula yeni din hocası gelir ve öğrencilerini tanımak için tek tek adını sorar. öğretmen: kızım senin adın ne diye sorar
kız: kevser der aaa nekadar güzel ismin var kevser duasını okuda arkadaşlaarında öğrensin der.kız okur sonra birisini daha kaldırıır
öğretmen:eek:ğlum senin adın ne oda fatih der ne kadar güzel sende fatiha duasını okuda arkadaşların duysun der.En arka sırdaki öğrenci hep saklanmaktadır hoca bunu fark eder
öğretmen:Senin adın ne diye sorar öğrenci cevap verir benim adm yasin ama arkadşlarım kısaca bana sübühaneke der... :D
 
G

güz gülleri

Guest
deliler

Bir gün deliler hastanesinde deliler kendilerini patlamış mısır zannedip zıplıyorlarmış ama birisi zıplamıyormuş deliye sormuslar sen neden zıplamıyorsun? deli de ben tavaya yapıştım demiş
 
G

güz gülleri

Guest
çorba kasesi

Mehmet ile Handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar.
Bir gün Handan ve Mehmet, Mehmet'in annesini yemeğe davet ederler. Mehmet'in annesi akşam yemeği süresince Handan'ı uzun uzun süzer ve aslında Handan'ın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını merak eder. Aklını okumuşcasına Mehmet annesine der ki:
Ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok.
Akşam yemeğinden sonra Mehmetin annesi evine döner.
Aradan bir iki gün sonra Handan der ki:
Mehmet, annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.
Mehmet yanıtlar:
Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım. Oturur ve yazar:
Anneciğim, gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum.
Fakat konu şu ki: Sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp.
Sevgiler oğlun Mehmet.
Bir hafta sonra Mehmet'in annesinden mektup gelir:
Sevgili oğlum:
Handanla yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum.
Fakat konu şu ki:
Handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu.
Sevgilerle annen...
 
G

güz gülleri

Guest
birlikte arayalım

İki adam Akmerkez'de karılarını kaybetmiş hararetle arıyorlarmış.
Ortada koşuşturup dururken birbirlerine çarpmışlar.
- ''Ne oluyor birader'' demeye kalmamış, birisi;
- ''Kardeş kusura bakma karımı kaybettim'de onu arıyorum'' demiş.
Diğeri;
- ''sende kusura bakma ama bende karımı arıyorum'' demiş.
Adamlardan birinin aklına bir fikir gelmiş ve demiş ki;
- ''Arkadaşım madem ikimizde karılarımızı arıyoruz, karılarımızın tipini birbirimize tarif edelim ve ayrı ayrı yerlerde aramaya başlayalım eğer rastlarsak saat 12'de Mac Donalds'ın önüne gitmesini söyleriz'' demiş.
Diğeri;
- ''tamam'' demiş ve başlamış karısını tarif etmeye;
- ''Benim karım sarışın, mavi gözlü, 21 yaşında, 1.75 boyunda, 60 kg, topuklu beyaz ayakkabı ve kırmızı mini etekli tek parça elbise giyiyor'' demiş.
Ve diğer adama;
- ''Senin karın nasıl biri'' diye sormuş.
Diğer adam;
- ''*iktiret benimkini seninkini arıyalım''...
 
G

güz gülleri

Guest
5 dolar

New York`tan Los Angeles`e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın bir hanım yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşca vakit geçirmek için bir oyun teklif ediyor. Kabul görünce oyunu anlatıyor:
-Size bir soru soracağım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim.
Ve ilk soruyu soruyor:
-Ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır?
Kadın tek söz söylemeden çantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış.
Soru sorma sırası sarışına gelmiş:
-Tepeye 3 ayakla tırmanıp 4 ayakla asağı inen şey nedir?
Adam dakikalarca düşünmüş. Yanıtı bulamamış... Cuzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış. Kadın parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş:
-Cevap ne?
Kadın tek kelime etmeden çantasını açmış ve 5 dolar çıkarıp adama uzatmış...
 
G

güz gülleri

Guest
sarışın dedektif

Üç sarışın, detektif olmak üzere polis teşkilatına müracaat etmişler. Yapılması icap eden bir sürü imtihandan birini idare etmek işi Komiser Kâzım'a düşmüş. Komiser Kâzım birinci kıza beş saniye müddetle bir dosyadan çıkarttığı bir resmi göstermiş ve;
- ''Söyle kızım bu bir suçlunun resmi, bu adamın bariz ne özelliği var? Bunu ileride nasıl tanırsın?''.
Kız şöyle bir durmuş ve;
- ''Çok kolay adam tek gözlü''.
Komiser Kâzım resme bakmış ve;
- ''kızım bu resim profilden, yani yandan çekilmiş, tabii tek göz göreceksin''.
aynı resmi ikinci kıza gösterip aynı suali sormuş ve;
- ''Bana bak'' diye ilave etmiş, ''Doğru dürüst bir cevap ver''. İkinci kız;
- ''Bu adamı tanımak çok kolay çünkü adamın tek kulağı var''.
Komiser Kâzım "kızım" diye bağırmış.
- ''Bu resim profilden dedik ya adamın suratının öbür yanını göremiyoruz, Onun için kaç gözü, kaç kulağı olduğunu bilemeyiz''. Kâzım üçüncü kıza;
- ''kızım lütfen akıllı bir cevap vermeye çalış, beni çıldırtma bu adamın bariz özelliği nedir, bu adamı ileride nasıl tanırsın?'' diye sormuş.
Kız;
- ''Bu adam lens takıyor'' diye cevap vermiş.
Komiser Kâzım şaşkın şaşkın resme bakmış, ama adamın lens takıp takmadığını bir türlü anlayamamış. Merak etmiş, adamın dosyasını açıp okumuş, dosyadaki bilğiye göre hakikaten adam lens takıyormuş. Komiser Kâzım üçüncü kıza hayranlık içinde;
- ''Aferin be kızım doğru bilmişsin, şimdi söyle bakalım bu adamın lens taktığını resimden nasıl anlayabildin?''.
Kız;
- ''Çok kolay tek gözlü, tek kulaklı bir adamın gözlük takacak hali yok ya''...
 
G

güz gülleri

Guest
telefon

Sarışın yanmış iki kulağıyla doktora gider.
Doktor;
- ''Kulaklarına ne oldu''.
sarışın;
- ''Ütü yapıyordum ve telefon çaldı. Ben de telefon diye ütüyü koydum kulağıma''.
Doktor;
- ''Peki öteki kulağına ne oldu?''.
sarışın;
- ''Lanet olası tekrar aradı''...
 

marcus_oredius

Üye
Üye
Katılım
Tem 11, 2012
Mesajlar
1,404
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
ya güz sarışın fıkraların harika da gülemedim doya doya annemarkamda (kendisi sarışın ) bayıldım ama.:D
 
G

güz gülleri

Guest
mühendis eşek

Birgün amerikalının biri Türkiye'ye gezmeye gelmiş biyerde durmuş bide bakmış bizim köylüler ellerinde kazma kürek habire kazıyorlar
sormuş
-ne yapıyorsunuz siz böyle?
köylü:
-yol yapıyoruz demiş
amerikalı bakmış en önde birde eşşek var merak etmiş yine sormuş:
-peki o eşek neyapıyor öyle en önde?
köylü:
-o demiş buradaki yolları iyi bilir o önden yol gösteriyor biz peşine kazıyoruz
amerikalı gülmüş:
-pekii o eşek olmasaydı ne yapacaktınız? demiş
köylü biraz düşündükten sonra:
-o zaman amerika dan mühendis getirtirdik demiş...
 
G

güz gülleri

Guest
ustalık bedeli

Bir fabrikada imalat hattındaki çok önemli olan ana makinalardan
biri arızalanınca fabrikadaki tüm üretim de durdu. Mevcut teknisyenler makineyi çalıştırmak için çok uğraştılar, ancak ne yaptılarsa nafile, bir türlü başaramadılar. Sonunda dışarıdan uzman
çağırdılar.
Uzman gelip makineyi inceledi. Durumuna baktı. Sonra çantasından
bir çekiç çıkardı. Elinde çekiçle makineye yaklaştı. Makinenin
belli bir noktasına elindeki çekiçle dikkatlice sert bir vuruş yaptı. Makine hemen çalışmaya başladı ve hiçbir arıza olmamış gibi devam etti. Fabrika tekrar harekete geçti. Uzman fabrikadan ayrıldıktan iki gün sonra faturasını gönderdi :
"Hizmet bedeli karşılığı 1.000 USD (bin dolar)" Fabrika müdürü bu faturaya çok kızdı. Tepesi attı ve bir çekiç darbesi için bin doları çok buldu. Uzmandan ayrıntılı fatura göndermesini istedi. Uzmandan bir gün sonra aşağıdaki ayrıntılı fatura geldi :
Makineye cekiçle vurma bedeli.............. 1 $
Nereye vuracağını bilme bedeli........... 999 $
Toplam....................................... 1.000 $
 
G

güz gülleri

Guest
kedilerin sırrı

ABD'li otomotiv üreticileri Dünya üzerindeki otomobil fabrikalarını dolaşıp yeni teknolojiler ve uygulama durumunu inceliyorlarmış. Japonya'da Mazda fabrikasının girişinde bir çok kafes ve içinde kedi olduğunu görüp ilgili mühendise sormuşlar. Japon mühendis şüöyle açıklamış:
- Biz ürettiğimiz otomobillerdeki yalıtımı kontrol etmek için her 1000 otomobilden bir tanesinin içine bir kedi koyup kapılarını ve camlarını kapatıp akşam eve gideriz. Sabah geldiğimizde kedi havasızlıktan öldüyse yalıtımba bir problem yoktur, ama eğer kedi yaşıyorsa üretimde bir sorun olduğunu anlayıp tüm üretim kademelerini gözden geçiririz.
Deyince ABD'li mühendisler hayran kalmışlar. Daha sonra Türkiye'deki fabrikaları gezerlerken TOFAŞ'ın girişinde benzeri kafesleri ve içindeki kedileri görmüşler. Teknolojiyi hemen öğrenip uyguladığı için TOFAŞ'a hayran kalmışlar. Yinede Türk mühendisten açıklama istemişler. Bizim mühendis anlatmaya başlamış:
- Biz ürettiğimiz otomobillerdeki yalıtımı kontrol etmek için her 1000 otomobilden birisinin içine bir kedi koyup akşam eve gideriz. Sabah geldiğimizde kedi arabanın içinde ise bir sorun yoktur. Eğer kedi kaçtı ise üretimde bir sorun olabilir diye düşünürüz ama yinede üretime devam ederiz...
 
Son düzenleme:
G

güz gülleri

Guest
mühendis ve yönetici

Yönetici ve Mühendis
Buyuk bir sirketin ust duzey yoneticilerinden biri bir gun New York uzerinde balonla dolasmaya cikar. Aksilik bu ya, pusulasini asagiya dusurur ve kaybolur. Inmek icin uygun bir yer ararken bir gokdelenin tepesinde sigara icen bir adam gorur ve alcalir.
"Pardon. Ben neredeyim acaba?" diye sorar.
"Yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icindesin" der adam.
Yonetici sinirlenir:
"Sen muhendissin degil mi?" diye sorar.
"Evet." der adam. "Nereden bildin?"
"Cunku basim belada ve sana bir soru soruyorum. Verdigin cevap 100% dogru fakat hic bir isime yaramiyor."
"Sen de yoneticisin degil mi?"
"Evet sen nereden bildin?"
"Cunku yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icinde kaybolmussun. Pusulan yok, berbat durumdasin. Fakat bu simdi benim sucum oldu."
 
Son düzenleme:
G

güz gülleri

Guest
bakan karısı

Bakanlardan birinin ölmesiyle başka bir milletvekili onun süresini doldurmak üzere seçilmişti. Adam hemen karısına telefon ederek, bu haberi vermek istedi :
-Bir bakan karısı olmak ister miydin? diye sordu.
Karısı biraz düşündü sonra:
-Hangisinin?
 
G

güz gülleri

Guest
politikacılar

Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için TEKSAS' ta dolaşıyorlarmış. Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobüs şoförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş. Çiftçi koşarak gelmiş, gece kurda kusa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlamış. Ertesi sabah, Şerif soruşturma için çiftliğe gelmiş. Çiftçiye sormuş: "Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek...Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?" Çiftçi cevap vermiş: "Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz. Nasıl yalan söylerler! ".
 
G

güz gülleri

Guest
30743_422591607788574_1565263226_n.jpg
 
G

güz gülleri

Guest
cemal askerde

Yeni asker olan Cemal'e komutanı sormuş :
-Savaşta siperdesin, sağ taraftan düşman askeri geldiğini gördün. peki ne yaparsın?
Cemal heyecanla cevap verir:
-Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım komutanım. Komutan tekrar sormuş.
-Peki, karşıdan geliyorsa?
-Karşıya ateş açarım, komutanım.
-Arkadan geliyorsa ? deyince komutan, Cemal dayanamamış:
-Komutanım, bu ordunun bir askeri ben miyim da?
 
Tekerlekli Sandalye
Üst