En komik fıkralar bu başlık altında

  • Konuyu başlatan güz gülleri
  • Başlangıç tarihi
G

güz gülleri

Guest
çakmak

20'şer yıl hapis yiyen iki mahkuma her onar yıl için ne istedikleri sorulur:
Birinci mahkum:
İlk on yıl için yetecek şekilde kitap ister.
İkinci mahkum:
On sene yetecek kadar sigara ister.
On yıl sona erince ikinci on yıl için ne istediklerini sorarlar:
İlk mahkum on yıl yetecek şekilde kitapla birlikte birde gözlük ister.
İkinci mahkumun koğuşuna girince bakarlarki sigaralar aynı şekilde kaldığını anlarlar ve ikinci on yıl için ne istediğini sorarlar:
Mahkum da feryatla çakmaaaaaaaaaaaaaaaaakkkkkkk !
 
G

güz gülleri

Guest
kamuflaj

Askerde kamuflaj yarışması var... Herkes çuvallara giriyor,komutan gelip tekme atıyor onlarda hayvan sesleri çıkarıyorlar komutan onaylıyor.
Birinci çuvala vuruyor.. Hav hav hav. Komutan aferin diyor köpek çuvalı.... İkinci çuvala vuruyor, miyav miyav.. Komutan gene beğeniyor..
Böyle on onbeş çuval geziyor. Hepsi çok iyi taklit yapıyorlar... En son çuvala vuruyor ses yok... Daha sert vuruyor gene ses yok, tekme, tokat, tahta, tüfek, ses yok... Askerlere emir veriyor iyicene tekmeleyin... Çuvaldan kan sızmaya başlıyor..
Beş dakika sonra da ince, bitkin bir ses:
"Patateeeeeees"
 
G

güz gülleri

Guest
savaş gemisi

Amerikalilardan fikra gibi hatira...
Amerikan Deniz Kuvvetlerine ait savas gemisi Missouri'nin gorevlileriyle, Newfoundland'da gorevli Kanadali yetkililer arasinda 1995 yilinda yapilan ve tumuyle gercek olan bu telsiz gorusmesi Amerikan Deniz Kuvvetleri tarafindan ayni yil aciklanmistir.
AMERIKAN GEMISI : Carpismayi onlemek icin lutfen rotanizi 15 derece kuzeye cevirin,tamam.
KANADALI YETKİLİLERİN YANITI : carpismayi onlemek icin biz,sizin rotanizi 15 derece guneye cevirmenizi oneriyoruz,tamam.
AMERİKAN GEMİSI : Amerikan Deniz Kuvvetleri gemisinin komutani konusuyor,tekrar ediyorum,rotanizi degistirin,tamam.
KANADALI YETKİLİLERİN YANITI : Hayir,biz rotamizi degistiremeyiz.Tekrar ediyorum, siz rotanizi degistirin, tamam.
AMERİKAN GEMiSİ : Burasi Amerikan ucak gemisi Missouri. Adimizi duymamis olanlara animsatiyoruz, Amerikan Deniz Kuvvetlerinin buyuk savas gemisi Missouri'yiz. Lutfen sakanizdan yada inadinizdan vazgecin,derhal rotanizi degistirin,hem de hemen simdi, tamam.
KANADALI YETKİLİLERİN YANITI : Peki USS/Missouri. biz de size kendimizi tanitalim. Burasi deniz feneri, tamam...
 
G

güz gülleri

Guest
hocanın vaazı

Hoca vaaz vereceği yere gelmiş. Gelmiş ama, ön sırada tek başına oturan seyisten başka kimsecikler yokmuş. Kara kara düşünen hoca sonunda seyise sormuş:
"Buradaki tek kişi sensin. Sana göre konuşmalı mıyım, yoksa konuşmamalı mıyım?"


Seyis cevap vermiş:
"Ey hoca efendi, ben basit bir insanım, bu konulardan anlamam. Ama, ahırıma gelseydim ve bütün atların kaçıp sadece bir tanesinin kaldığını görseydim, yine de onu beslerdim."

Bu sözlere hak veren hoca duaya başlamış, arkasından da vaazına. İki saatin üzerinde konuşmuş durmuş. Kendini pek bi mutlu hissetmiş, belli ki dinleyicisinin de vaazın çok iyi olduğunu onaylanmasını isteyerek sormuş:
"Vaazımı nasıl buldun?"

Seyis cevap vermiş:
"Sana daha önce basit bir adam olduğumu söylemiştim. Gene de eğer ahıra gelip biri dışında tüm atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim, ama elimdeki tüm yemi ona verip hayvanı çatlatmazdım."
 
G

güz gülleri

Guest
laz boyacı

Laza karayollarını boyama işi vermişler. Laz başlamış çalışmaya. İlk gün tam 200 metre boyamış. İkinci gün 100 metre, üçüncü gün 50 metre. Artık dördüncü gün 10 metre boyayınca amiri Lazı çağırmış:
- Hayırdır evladım iyi çalışıyordun ?
- Ben yine iyi çalışıyorum..
- İyi ama dün 50 metre bugün de 10 metre boyamışsın.
- E... haliyle. İlk günlerde boya kovasına gidip gelmek kolaydı, sonraları çok vakit almaya başladı...
 
G

güz gülleri

Guest
hatırla

Temel savaşta yanında 10 arkadaşlarıyla esir düşmüş. İlk gün işkence sonunda ekipten 5'i bülbül gibi şakımışlar.İkinci gün 3 kişi daha dayanamamış itiraf etmiş^.Üçüncü gün sonunda bir tek Temel kalmış.Dördüncü gün işkencenin dozu artmış Temel'den çıt yok.Beşinci gün iyice işkence ağırlaşmış Temel yine aynı.
İki hafta sonra Temel'i kaldığı hücrede izlemeye karar vermişler.
Bizim Temel hem kafayı duvara vurmakta hem de söylenmekteymiş:
-Hatırla...hatırla...hatırla..
 
G

güz gülleri

Guest
allah gönderdi

Kadının biri kocasını üç erkekle aldatıyormuş.Bir gün erkeklerden birinden lahmacun diğerinden ayran istemiş diğerine de sadece kendisinin gelmesini söylemiş. Neyse adamlar işini görüp evden çıkmışlar. Daha sonra kadın ertesi günün pazar olduğunu ve kocasının evde olacğgını hatırlamış. Sabah olmuş kadın erkenden kalkıp dırdıra başlamış. Dırdırdan bıkan kocası evden çıkmış. Az sonra kadının 3 sevgilisi de gelmişler eve. Yanlız kadının kocası cüzdanı evde unuttuğunu hatırlamış ve geri dönmüş. Kocasının geldığını gören kadın aşıklarını mutfağa saklamış. Adama cüzdanını vermiş ama adam acıktığını yemek yiyeceğini söylemiş. Kadın bunun imkansız olduğunu evde yemek olmadığını söylemiş ve demiş ki:
- Benim kalbim temizdir ben dua ediyim belki olur. Allahım bir lahmacun olsa da yesek demiş. Bunun üstüne içerden adam gelip:
- Buyrun efendim beni allah gönderdi lahmacununuzu getirdim_!
Bu durum adamın hoşuna gitmiş ve:
- Bu böyle kuru kuru olmaz bir de ayran olsa şöyle içsek demiş.
Kadın:
- Allahım ayran olsa da içsek_!
İçerideki adam ayranı getirmiş ve
- Beni allah gönderdi. Buyrun ayranınız_!
Ama bir adam içeride kalmış. Kadının kocası karnını doyurmuş ve:
- Ben bir su içeyim_!
Girmiş mutfağa bir bakmış ki bir adam var.
- Lan sen kimsin_!
Adam da ona:
- Benı allah gönderdi boşları almaya geldim_!
 
G

güz gülleri

Guest
bebek

Askerin biri bir gün ormanda yolunu kaybetmiş, gece olunca köye ancak ulaşabilmiş. Bir kapıyı tıklamış, karşısına yaşlı bir adam çıkmış.
Asker:
- Amcacım tanrı mirafiri kabul edermisiniz.
Yaşlı adam:
- Evladım ne demek, hele ki sen bir askersin, seve seve buyur içeriye.
Yaşlı adam ısrar etmiş bizim askere;
- Evladım sen hasta gibisin burası soğuk olur, sen git bebeğin odasında yat.
Asker:
- Hayır amca olmaz öyle şey hem bebeği rahatsız etmeyeyim.
Yaşlı adam gülümseyerek:
- O çoktan uyumuştur evladım.
Neyse ki bizim asker küçük evin soğuk girişinde ki odada yatar. Sabah olur bizim asker yüzünü yıkamak için lavobaya gider yüzünü yıkar, o sırada kendisine kar gibi beyaz bir havlu uzatılır, birde bakar ki havluyu uzatan dünya güzeli huri benzeri bir genç kız. Asker hemen sorar:
- Kimsiniz acaba?
Güzel kız kısa ve öz cevap verir;
- Benim adım bebek, ya siz.
Asker biraz üzgün cevap verir.
"Bende eşşolu eşşek"
 
G

güz gülleri

Guest
balık tutma

John işten çıkmadan önce karısını evden arar;

- Tatlım , patron bir kaç arkadaşıyla beraber komşu eyaletteki
buyuk gölde balık avlamaya gidecek, benim de gelmemi istiyor. Bu hafta
sonunu orada geçireceğiz. Bu benim terfi almam için iyi bir fırsat.
Benim için yeteri kadar giysi ve olta takım çantamı hazırlar mısın?
Direk ofisten çıkacağız ve geçerken evden çantaları alırım. Haaa, yeni ipek
mavi pijamamı da koymayı unutma.

Karısı biraz işkillenir fakat kocasının istediklerini yapar. Hafta başında adam eve gelir, biraz yorgundur ama iyi gözükmektedir. Karısı onu karşılar ve çok balık tutup tutmadığını sorar.

John:
- Ha, evet epey balık tuttuk. . Fakat sana soylediğim pijamayı çantaya koymamışsın.

Karısı:
- Oltanın bulunduğu takım çantasına koymuştum.....
 
G

güz gülleri

Guest
pozisyon

Yeni evli iki çift gerdek gecesi sevişmek için hazırlanırken kadın birden eşine

-Yapamayacağım, der.

Eşi sebebini sorduğunda

-Bu papağan bana bakarken rahat davranamıyorum, yanıtını verir. Bunun üzerine adam papağana doğru yönelir. Papağana

- Şimdi arkanı dön. Eğer bizim tarafa dönecek olursan senin ananı *ikerim, der.

Bunun üzerine papağan arkasını döner. Karı kocanın işi biter, sabah olur. Papağanın arkası hala dönüktür. Çift ise balayına gitmek için
valizlerini toplamaya başlarlar. Fakat son bir parça valize sığmamaktadır. İçeride şu diyalog geçer:

- "İttir ittir..."

- "Olmuyor ittiriyorum."

- "Biraz daha zorla, girdi girecek."

- "Dayanamayacağım, gücüm kalmadı."

- "Ha gayret, sık dişini, az kaldı giriyor."

- "Yok bu böyle olmayacak.Ben en iyisi gardolabın üstüne çıkıp oradan atlayiim, belki o zaman girer."

Bunun üzerine papağan arkasını dönerek

- "Valla diil anamı, sülalemi mikseniz bu pozisyon kaçmaz..."
 
G

güz gülleri

Guest
temelle yunan askeri

Temel askerliğini yunan sınırında yapıyormuş.
Temel'in canı çok sıkılıyormuş.
Yunan'a bir ıslık çalmış elleriyle "Havacı mısın?" işareti yapmış,Yunan aldırmamış.
Bir ıslık çalmış elleriyle "Karacı mısın?" işareti yapmış, Yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış "Denizci misin?" anlamında yüzme işareti yapmış, Yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış. El haraketi yaparak "Topçu musun?" demiş, Yunan aldırmamış.
Bir ıslık daha çalmış "Gözcü müsün?" anlamında dürbün işareti yapmış, Yunan aldırmamış.
Nöbetler değişmiş sıra yine Temel'le Yunan'a gelmiş.
Yunan'a hadi sınıra git demişler Yunan da:
- "Ben oraya gitmem. Orada bir deli Türk askeri var, bana hava kararınca yüzerek gelip sana bir koyacam gözlerin fırlayacak diyor.."
 
G

güz gülleri

Guest
anlatmadan anlatmaya fark var

Başhekim birgün deliler hastanesinde hastaları ziyarete çıkar ve bir köşede delilerin kendi aralarında bir rakam söyledikten sonra güldüklerini görür ve dayanamaz sorar :
- Neden söylediginiz her rakamdan sonra gülüyorsunuz?
Delinin biri cevap verir:
- Biz bütün bildiğimiz fıkralara numara verdik 5 dedigimiz zaman 5 numaralı fıkra aklımıza geliyor gülüyoruz 8 deyince 8 numaralı fikra aklımıza geliyor gülüyoruz demiş. Başhekim bir de ben söyleyeyim o zaman demiş 5 demiş çıt yok, 7 demiş çıt yok. Bakmış çıt yok ve sormuş:
- Ben soyleyince neden gülmüyorsunuz? Delinin biri cevap vermis :
- Başhekimim anlatmadan anlatmaya fark var.
 
G

güz gülleri

Guest
fare mi insan mı

Adamın biri kendini fare zannettiği için akıl hastanesine düşmüş. Tedavisi bittikten sonra doktor sormuş. Simdi sen bir fare misin yoksa insan mi?
Deli :
- Fare olur mu doktor bey ben bir insanim.
Doktor :
- O zaman artık gidebilirsin iyileştin artık.
Deli kapıdan çıkmış ve imdaaaaaat diye bağırarak tekrar içeri girmiş doktor "ne oldu" demiş...
Deli :
- Bir kedi gördüm de ondan korktum.
- Sen hani artık kendini bir fare zannetmiyordun.
- Ben fare olmadığımı biliyorum da kedi nerden bilsin...
 
G

güz gülleri

Guest
karın mı devletin mi

Birgün bir amerikalı milletvekilini bir odaya almışlar ve sormuşlar:
- Karınmı yoksa devletin mi?
Amerikalı düşünmeden cevaplamış:
- "Devletim"
Ordakiler:
- O zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur.
Adam sıkılmış terlemiş ve sonunda dayanamıyarak:
- Yapamayacağım demiş.
Daha sonra bir türk milletvekilini aynı odaya almışlar. Aynı soruyu sormuşlar:
- Karınmı yoksa milletin mi?.
Millet vekili hiç düşünmeden:
- Devletim.
- O zaman al şu tabancayı git yan odadaki karını vur.
Odadan önce bir silah sesi sonra bir cam sesi gelmiş.
Çıkınca sormuşlar:
- Ne oldu?
- Sizin verdiğiniz silah kurusıkı çıktı bende karıyı camdan aşağı attım.
 
G

güz gülleri

Guest
patron ve çocuk

Büyük şirketlerden birinin patronu, bilgisayar sistemleriyle ilgili önemli bir arızanın acilen giderilmesi için bilgisayar mühendislerinden birinin evine telefon etmesi gerekir.

Adamın evine telefon eder ve karşı taraftan fısıldayan bir çocuk sesi "Alo" der.

Patron sorar "Baban evde mi?"

Çocuk fısıldayarak cevap verir "Evet"

Patron sorar "Onunla konuşabilirmiyim?"

Çocuk fısıldayarak cevap verir "Hayır"

Patron şaşırarak "Peki annen evde mi?"

Çocuk fısıldayarak "Evet"

Patron , "Peki onunla konuşabilirmiyim?"

Çocuk yine fısıldayarak "Hayır"

Patron çocuğun cevapları karşısında şaşırır ve en iyisinin bir büyükle konuşmak olacağını düşünerek sorar,

"Orada başka kimse var mı?"

"Evet" der çocuk fısıldayarak , "Bir polis memuru var"

Mühendislerinden birinin evinde polisin ne işi olduğuna anlam veremeyen adam sorar

"Memur beyle konuşabilir miyim?"

"Hayır" der ufaklık, "Şu anda meşgul"

İyice meraklanan patron: "Neyle meşgul?"

Çocuk fısıldayarak cevaplar: " Annemle babamla ve itfaiyeci amcalarla konuşuyor"

Meraklanan ve endişelenen patron , telefondan gittikçe artan bir gürültü duyar "Bu ses de ne? Diye sorar.

"Bir helikopter" der çocuk, hala fısıldayarak.

Panikleyen patron: "Neler oluyor orada" diye sorar

Çocuk hala fısıldayarak: "Arama kurtarma timi geldi"

Patron endişeli ve neler olduğunu bilmemenin kızgınlığı içinde: "İyide neyi arıyorlar"

Küçük çocuk hala fısıldayarak ve kıkırdayarak cevap verir "Beniiiii"
 
G

güz gülleri

Guest
548862_425698944144507_754671737_n.jpg
 
Tekerlekli Sandalye
Üst