İzlenmesi Önerilen Filmler

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
guz-sancisi.jpg




Vizyon Tarihi :
23 Ocak 2009
Süre : 1s 52dk
Yönetmen: Tomris Giritlioğlu
Oyuncular: Beren Saat, Murat Yıldırım
Tür : Dram
Ülke: Türkiye


Özet & detaylar

1950'li yılların bunaltıcı siyasi didişmeleriyle geçen bir güz döneminde geçen film Behçet'in dramını anlatır. Behçet hukuk fakültesinde asistanlık yapan parlak bir öğrencidir. Babası ise memleketleri Hatay'ın en büyük toprak ağalarındandır. Babası Behçet'e siyasete girme konusunda baskı yapmaktadır ve genç adam, mecburen politikanın kirli ayak oyunlarının döndüğü kurtlar sofrasına adım atar. Siyasetin dışında Behçet'in hayattaki tek tutkusu komşusu güzel Rum kızı Elena oluverir. Gizli gizli izler Elena'yı, izledikçe de gönlünü yavaş yavaş kaptıracaktır. Ancak işler göründüğü kadar kolay değildir.

Zamanla aşırı milliyetçi hezeyanlara düşen Behçet, koyu bir milliyetçiye dönüşecek; Rum kızı Elena'yla arasındaki devasa aşkın arasına politika girecektir. Önemli dönem dizileriyle hatırladığımız Tomris Giritlioğlu'nun, 1955 yılının İstanbul'unun ve Türkiyesi'nin siyasi ve toplumsal portresine çizdiği yapıtı, Suyun Öte Yanı ve Salkım Hanım’ın Taneleri'yle başladığı üçlemenin son filmi.

Bu film, Yılmaz Karakoyunlu'nun 6-7 Eylül olaylarını anlattığı romanından esinlenmiştir.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
ask-yemini_9799579.jpg


AŞK YEMİNİ


Vizyon Tarihi : 13 Nisan 2012
Süre : 1s 44dk
Yönetmen: Michael Sucsy
Oyuncular: Rachel McAdams, Channing Tatum, Jessica Lange
Tür : Dram , Romantik
Ülke: ABD

Özet & detaylar

Yeni evlenmiş birbirine aşık bir çift olan Paige ve Leo bir gece arabada evlerine dönerlerken, bir trafik kazası geçirirler. İkisi de sağ kurtulur fakat Paige 5 sene boyunca komada kalır. Her gün sevgili karısının uyanmasını bekleyen Leo, Paige komadan çıktığında ciddi bir şok yaşar. Zira Paige, ağır bir hafıza kaybına uğramıştır ve kazadan önceki hayatına dair çok az şey hatırlamaktadır. Leo şimdi her şeye yeniden başlayarak Paige'in sevgisini yeniden kazanmaya, bütün hatıralarını beraber yaşadıkları anları geri getirmeye çalışacaktır...

Senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı televizyon filmi Grey Gardens ile Altın Küre ve Emmy ödüllerini kucaklayan yönetmen Michael Sucsy'nin ilk uzun metrajlı sinema filmi olan romantik yapımın başrollerini genç aktörler Channing Tatumve Rachel McAdams paylaşıyor...

Film 11.600.000 $ ile ABD'de Sevgililer günü gişe rekorunu kırmıştı.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
ac%C4%B1-bir-ask-%C3%B6yk%C3%BCs%C3%BC-izle.jpg


ACI BİR HAYAT ÖYKÜSÜ

Vizyon Tarihi : 12 Mart 2010
Süre : 1s 49dk
Yönetmen: Lee Daniels
Oyuncular: Gabourey Sidibe, Mo'Nique, Paula Patton
Tür : Dram
Ülke : ABD



Özet & detaylar

Precious, Amerika'daki binlerce benzeri genç kız gibi, aile içi şiddet mağduru, hüzünlü bir çocuktur. Precious'un bir diğer sorunu da aşırı kilosundan dolayı içine kapanık bir genç kız olmasıdır. Ancak yaşadığı tüm bu sorunlu yanlara rağmen Precious içinde bulunduğü durumu kaderinin bir parçası olarak kabullenerek bir çıkış noktası bulma umudu taşır. Bu umudun kapısı, yaşadığı sorunlardan hayal dünyasında gezintiye çıkarak kaçmasıyla açılabilecektir.

Film, hayatın umutla bakılması gereken bir hediye olduğu düşüncesi ile hareket ediyor ve aynı zamanda, çaresiz insanların yalnız olmadıklarını, onlara her zaman yardıma hazır kurumların var olduğunu anlatıyor.

Film gerçekten başarılı. Oyuncu ve çıplak senaryosu ile insanlığın acı tarafını pat diye surata vuruyor. Cesaretli bir film olmuş. Bu filmde anlatılmak istenen şeyleri herkes anlamayabilir. Ancak inanılmaz dram taşıyor bünyesinde. Minoque'nin oyunculuğu oscarlık. İnsan izlerken kendini psikolojik işkenceye maruz kalmış hissediyor. Ensestin hiç bir filmde bu kadar vurgulandığını görmemiştim. İnsanlığın kahrolası hayvani duygulara yenik düştüğü sahneleri izlerken tam anlamıyla gerildim ve aslında tavsiye edip etmemekte hala kararsızım ama sinemaseverlerin gerçek bir oyunculuk izlemesi açısından ve daha bir çok ifade edemediğim duyguyu yaşaması açısından aldığı ödülleride gözönünde bulundurarak sizlerle paylaşmak istedim.

Ben bir sinema eleştirmeni değilim ama sinema en çok sevdiğim sanat dallarından birisi o sebeple ifade edemediğim tavsiyemi netten bir eleştirmenin bakış açısıyla aktarmak istiyorum.

Beyazperde eleştirisi

80'lerin Harlem'indeyiz. 16 yaşında bir genç kızla birlikte hareket ediyoruz filmde. Precious isimli bu kız bizi hayatına tanık ediyor ve iç sesini dinliyoruz onun.

Push isimli romandan uyarlanmış olan film, ilk olarak Sundance film festivalinde gördüğü ilgiyle ismini duyurmuştu. Precious, Türkçe'ye biraz arabesk bir isimle, "Acı Bir Hayat Öyküsü" olarak çevrildi. Gerçekten de acı bir hayat öyküsüne tanık oluyoruz filmde, çünkü yazarın yarattığı karakter, Clarice Precious Jones, birden çok ötekilikle yüzleşmek zorunda kalan biri.

Evet, filmde birden çok "ötekilik" konusu masaya yatırılıyor aslında.



Precious, siyah ve obez. Sadece bu özellikler bile, bir insanın psikolojisinin bozuk olması, toplum tarafından -maalesef- itilip kakılması, kendini ismiyle tezat oluşturacak şekilde değersiz hissetmesi, kabul ve saygı görmemesi, başarılı olamaması için yeterli sebeplerken, Precious'un asıl sorunu bunların hiçbiri değil. Precious, bebekliğinden itibaren sapık öz babası tarafından tecavüze uğramış bir genç kız. Sapık babasından daha anlaşılmaz ve kabul edilemez bir tablo sergileyen ise annesi. Evi terkeden kocası, kızına kendisinden daha çok "ilgi gösterdi" diye kızına düşman olan ve ona dünyayı dar eden, öz kızına maddi ve manevi şiddet ve baskı uygulayan bir anneden sözediyoruz.

Yazımın başında da belirttiğim gibi, filmi Precious'un yanından takip ediyoruz. Onunla birlikte, çektiği tüm sıkıntıları yaşıyoruz. Adeta o oluyoruz. İtiliyoruz, kakılıyoruz, alay ediliyoruz ve içimize kapanıyoruz. İçimize kapandıkça daha çok itilip kakılıyoruz ve bu bir döngü şeklinde devam ediyor. Yönetmenin özdeşleştirmedeki başarısının yanısıra, karakter analizi anlamında da epey uğraştığı belli. Psikolojik açıdan bastırılmış, yaşadıklarını adeta kabullenmeyen, isyan etmeyen, hakkını aramayan, saklayan bir Precious var karşımızda. Bunları yaşamayı zaten haketmiş gibi kabullenmiş hayatı Precious. Ne zaman ki, ona iyi davranan, ona insan olduğunu, değerli olduğunu hissettiren insanlarla biraraya geliyor, kendine geliyor Precious ve hakkını aradıkça buluyor. Aradıkça buluyor.

Hayalleri var Precious'un. Sahnelerde ünlü bir yıldız olmak, yakışıklı erkek arkadaşlara sahip olmak, zayıftan da öte zayıf olmak. Film bize, "film işte" dedirtmiyor. "Çok isteyin gerçek olsun" klişesiyle toz pembe bir dünya yaratmıyor. Ne zayıflıyor Precious, ne ünlü oluyor, ne bir konuda çok başarılı olduğunu keşfediyor, ne de çok yakışıklı bir erkek arkadaşa sahip oluyor. Bunlar sosyal gerçeklikler, zorluklar kalıcı, ama iyi hissetmek için bunlardan ötesi gerek zaten.

Görsel açıdan Precious'un hayallerinin verildiği sahneler, o renkli, pırıltılı anlar, filmin sert ve soğuk gerçekçiliğinin arasındaki tezatlığıyla çok başarılı olmuş. Senaryonun gidişatı ve iniş çıkışları da oldukça yerinde. Precious'un annesi rolünü üstlenen Monique, bu sene Oscar'da en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülüne layık görüldü. Oscar'da birçok adaylığa sahipti film ve bu açıdan Akademi'nin ciddi bir yapı değişikliği gösterdiğini düşünebiliriz. Daha demokratik bir şekilde oluşturulmuş adaylar vardı sanki bu yıl.

Precious rolünü hakkını vererek canlandıran 26 yaşındaki Gabourey Sidibe ise bir ödül alamadı ama bence gelecek vaadeden bir oyuncu kazanmış oldu beyazperde. Ağır bir tokat gibi, gerçek bir yaşam öyküsü gibi, sıkmayan bir belgesel gibi örülmüş bu filmi kaçırmamanızı tavsiye ederim.


1972408_10152766401858352_7508779274934563001_n.jpg
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Amerikan Güzeli konusu ; Lester Burnham bir magazin dergisinde görev yapmaktadır. Kentin modern banliyölerinden biriisinde eşi ve kızıyla beraber yaşayan Lester orta yaş bunalımının kenarına kadar gelmiştir. Emlakçılıkla geçinen eşi Carolyn ona karşı ilgisiz ve soğuk davranır. Lise öğrencisi olan kızı Jane de onu küçük görmekte, ezmekte ve saygısız hareketlerini günden güne arttırmaktadır. Bütün bunların üstüne bir de gazetedeki patronunun onu gerizekalı yerine koymasıyla kabusu daha da artar. Sitemizden 1080p ve 720p seçenekleriyle Amerikan Güzeli türkçe dublaj izleyebilirsiniz. Sitemizdeki tüm Amerikan Güzeli izleyicilerine iyi seyirler dileriz.
Tür: Dram Filmleri, İMDB 7.0+, Türkçe Dublaj Filmler, Yabancı Filmler

Yapım: 1999 - ABD

IMDB Puanı: 8.5

Yönetmen: Sam Mendes

Oyuncular: Kevin Spacey , Mena Suvari , Annette Bening , Wes Bentley , Chris Cooper
Amerikan Güzeli,American Beauty izle | 720p Türkçe Dublaj HD | BiCaps.Net 720p film izle,hd film izle,film izle,1080p film izle


Filmi tavsiye ettiğiniz için teşekkür ederim. Gerçekten çok başarılı bir yapım ve aslında ben bu filmi yeniden tanıtmayı düşünüyorum özellikle film eleştirmenlerinin yorumu çok dikkat çekici. Bu kadar ödüllü bir filmi daha önce nasıl olurda izlememişim ama biraz fazla açık geldi bana aslında bu filmle bir kere daha anladım ki sanırım oldukça muhafazakar bir yapım var.

Filmi en kısa zamanda uzun uzun tanıtmayı planlıyorum.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
American_Beauty_poster.jpg



Vizyon Tarihi : 18 Şubat 2000
Süre : 2s 2dk
Yönetmen:
Oyuncular: Sam Mendes, Kevin Spacey, Annette Bening, Thora Birch
Tür : Dram
Ülke: ABD


Özet & detaylar

Amerikan Rüyası’nın en büyük taşlamalarından biri olan filmde orta sınıf bir Amerikan ailesinin içinde bulunduğu çöküntü ve dağılmayı konu alır. Lester, kızıyla ve orta yaş bunalımındaki karısıyla iletişim kurmakta başarısızlığa uğrayan, rutinlerle dolu yaşamından tiksinerek yaşlanan bir babadır. İşini bırakıp zamanını hiç yapmadığı gibi değerlendirmeye başlayarak yeniden genç hissetmeye çalışırken, henüz onaltı yaşındaki kızının, güzeller güzeli arkadaşı Angela ile arasında tuhaf bir cinsel gerilim doğar. Bu ilişki kızı ve karısıyla arasındaki zaten kopuk olan bağı koparacak, her bir aile ferdini farklı kaderlere sürükleyecektir.

Ünlü İngiliz yönetmen Sam Mendes’in beş Oscar’lı filmi güçlü görselliği ve Kevin Spacey performansıyla göz kamaştırıyor.


İşlevsiz aile filmlerinin babası American Beauty, her şeyiyle modern bir başyapıt tanımlamasını hak ediyor.

İngiliz tiyatro yönetmeni Sam Mendes bile sinemadaki ilk yönetmenlik denemesinden böylesi bir başarıyla çıkacağını tahmin etmiyordu herhalde. Ama American Beauty toplam sekiz dalda Oscar’a aday gösterildi ve En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu dahil beş dalda ödül alarak yılın en sükse yapan filmi oldu. Sam Mendes’e sonuna kadar güvenen, ona çekimler öncesi notlar veren ve her daim onu destekleyen kişiyse filmin yapımcı stüdyosu Dreamworks’ün ortaklarından Steven Spielberg’ten başkası değildi.

Yıl boyunca irili ufaklı toplam 89 ödül kazanan American Beauty 1999’un en çok ödül alan filmiydi şüphesiz. Ama banliyöde yaşayan bir Amerikan ailesinin hikayesini anlatan bu ilk bakışta çok sıradan film, aynı zamanda sadece altı yıl önce kurulan ve büyük eleştirilere maruz kalan Dreamworks’ün de kendini ispat ettiği yapım oldu. Spielberg çok büyük bir kumar oynamış ve kimsenin ummadığı bir anda parsayı toplamıştı.

Peki nedir American Beauty’yi izleyici ve eleştirmenlerin gözünde bu kadar kıymetli kılan?

Öncelikle Sam Mendes’in olağanüstü incelikli anlatımı elbette. Mendes hiç de teatral olmayan bir üslupla ele aldığı senaryoyu o kadar zengin detaylarla bezemiş ki izleyici filmin ana karakteri Lester’ı izlerken kendini tıpkı onun gibi hapsolmuş hissediyor, modern yaşamın kişiliksiz özlemlerine kapılmanın tarifsiz mutsuzluğunu yaşıyor. Öte yandan tüm oyuncular, Chris Cooper’dan Thora Birch’e, Allison Janney’den Annette Benning’e hepsi unutulmaz performanslar veriyor filmde. Yine de en büyük pay Kevin Spacey’ye ait olsa gerek.

20. yüzyılın son büyük oyuncusu olarak tescil edilen Spacey daha ilk anlarda duyulan sesiyle izleyiciyi boğazından kavrıyor ve son karede işini bitirdiğinden emin olmadan da bırakmıyor.

Filmi kesinlikle izlemelisiniz özellikle sinemayı seviyorsanız bu film gerçekten çok farklı ve ilginç.
 

unuttum.29

Moderatör
Moderatör
Katılım
Eyl 8, 2012
Mesajlar
1,071
Tepkime Puanı
98
Puanları
48
Filmi tavsiye ettiğiniz için teşekkür ederim. Gerçekten çok başarılı bir yapım ve aslında ben bu filmi yeniden tanıtmayı düşünüyorum özellikle film eleştirmenlerinin yorumu çok dikkat çekici. Bu kadar ödüllü bir filmi daha önce nasıl olurda izlememişim ama biraz fazla açık geldi bana aslında bu filmle bir kere daha anladım ki sanırım oldukça muhafazakar bir yapım var.

Filmi en kısa zamanda uzun uzun tanıtmayı planlıyorum.
schindler'in listesi veya eyes wide shut kadar hatta onlardan daha fazla sevdiğim bir film. müzikleri diğer yazdığım filmler kadar kayda değer değil amerikan güzelinin. diğer sevdiğim bir film esaretin bedeli de iyidir ama orada etkileyici ana karakter ve hikayesi dışında bulabileceğiniz fazladan bir durum yoktur.
Amerikan Güzeli yazdığım üç filmin en açığıdır. Doğrudur. Ben bu durumu işlediği konu ve karakterlerinin özelliklerini vurgulama ihtiyacına veriyorum.
Saygılar..
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Selam unuttum.29,

Sinemayı çok seviyorum ve dediğiniz filmleri bilmem kaç kere seyrettim ama aklınıza geldikçe bu sayfada paylaşırsanız ve henüz seyretmediğim bir film çıkarsa çok memnun olurum.

Sitede çok yeniydim bu sayfayı açtığımda çok daha sonra farkettim ki engelli konulu filmler için ayrı bir sayfa daha var şimdi burada tanıttığım filmleri tekrar diğerine taşıyamıyorum ama yeni film izledikçe bir bu sayfaya bir diğerine eklemeye çalışıyorum.

Schindler'in Listesi ve Esaretin Bedeli sinema tarihinin en güzel filmlerinden olma özelliğini hala koruyor. Seyretmeyen yoktur diye düşünüyorum. Hala izlemeyen varsa inanın büyük bir kayıp bana göre.

Beğendiğiniz filmleri önermeniz dileğimle,
 

unuttum.29

Moderatör
Moderatör
Katılım
Eyl 8, 2012
Mesajlar
1,071
Tepkime Puanı
98
Puanları
48
Selam unuttum.29,

Sinemayı çok seviyorum ve dediğiniz filmleri bilmem kaç kere seyrettim ama aklınıza geldikçe bu sayfada paylaşırsanız ve henüz seyretmediğim bir film çıkarsa çok memnun olurum.

Sitede çok yeniydim bu sayfayı açtığımda çok daha sonra farkettim ki engelli konulu filmler için ayrı bir sayfa daha var şimdi burada tanıttığım filmleri tekrar diğerine taşıyamıyorum ama yeni film izledikçe bir bu sayfaya bir diğerine eklemeye çalışıyorum.

Schindler'in Listesi ve Esaretin Bedeli sinema tarihinin en güzel filmlerinden olma özelliğini hala koruyor. Seyretmeyen yoktur diye düşünüyorum. Hala izlemeyen varsa inanın büyük bir kayıp bana göre.

Beğendiğiniz filmleri önermeniz dileğimle,

leon ve heat sevdiğim diğer iki eski film,
leon'da jan reno başroldedir. izlememek kayıptır. heat kadrosu yıldızlar geçididir. soygundaki hırsız polis silahlı çatışma sahnesi unutulmazımdır. heat müzikleri iyi değildir. ama leon'un sounrack'i shape of my heart EFSANEDİR. Ki paylaşmışımdır..
bir de rock (kaya) var. sadece o birkaç cümleyi duymak bile filmi izlemem için neden oluşturabilir.
rock..'tan alıntılar(ezberden): ...özgürlük ağacının kökleri bazen de vatanseverlerin kanlarıyla sulanır... elinde silahı olan bir adam olarak sana son bir şans veriyorum...
rock'ta diğer iki filme göre konu basit/sıradan olsa da diyaloglar çok iyidir..
aklıma gelirse yazarım buraya gene..
LEON Sevginin Gücü Türkçe Dublaj Full İzle TEK Parça - YouTube
HEAT - Trailer - (1995) - HQ - YouTube
The Rock Kaya - YouTube
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Ger%C3%A7ek-Sevgili.jpg


GERÇEK SEVGİLİ

Vizyon Tarihi: 2007
Süre : 1s 46dk
Yönetmen: Craig Gillespie
Oyuncular: Ryan Gosling, Patricia Clarkson, Emily Mortimer
Tür: Dram, Komedi, Romantik ama bana kalırsa tamamen psikolojik
Ülke: Kanada , ABD

Özet & detaylar

Abisi Gus ve karısı Karin'in evlerinin garajında yaşayan Lars, babası öldükten sonra içine kapanmış, insanlarla iletişim kurmaktan ve yakınlaşmaktan çekinen bir gençtir.

Lars'ın durumu için endişelenen ve onu ailenin bir parçası yapabilmek için çabalayan Karin ve Gus, Lars'ın bir kız arkadaşı olduğunu öğrenince sevinseler de, gelin adayının internetten sipariş üzerine gelmiş plastik bir kadın olduğunu görünce sevinçleri pek uzun sürmez. İşin zor kısmı ise Lars etkilenmesin diye yeni kız arkadaşı Bianca'ya gerçek muamelesi yapmak zorunda kalacak olmalarıdır.

Psikolojik araştırmalara ve belgesellere konu olmuş ciddi bir meseleyi komik ve yer yer hüzünlü anlatan Lars Sevince, sevgiye, aileye ve dostluğa dair kalın mesajlar vermeyen, özenle yazılmış senaryosu ve başarılı oyunculuklarıyla izlenmeye değer bağımsız bir yapım.


"değer vermediğimiz doğru değil. bu kasabadaki herkes Bianca kendini evinde hissedebilsin diye uğraşıyor. neden bu kadar çok gidecek yeri, yapacak bu kadar şeyi var sanıyorsun? senin yüzünden, senin için. çünkü bütün bu insanlar seni seviyorlar. tekerlekli sandalyesini itiyoruz, işe alıp götürüyoruz. eve getiriyoruz. yıkıyoruz. giydiriyoruz. yatağa yatırıyoruz. taşıyoruz. bunların hiçbiri bizim için kolay değil! ama yapıyoruz... senin için... bunca şeyden sonra nasıl olur da kalkıp değer vermediğimizi söylemeye cesaret edersin!"

Allahım bu nasıl bir film böyle diyerek izlemeye devam ettiğim ama işin ilginç yanı bu filmi mühendis oğlumun bana tavsiye ediyor oluşu :) hayret ne tuhaf filmleri izliyor ve beğeniyor diye düşünmeden edemedim. Beğendim mi? bilmiyorum aklım karışık sanırım psikolojiyi sevdiğim için bu tarz filmler ilgimi çekiyor. Oldukça ilginç ama güzel mi? Bilmiyorum sadece kasaba halkının Bianca'yı kabullenişi, sevgisini bir şekilde Bianca'ya olan ilgilerini göstermesiyle ifade etmeye çalışmaları çok hoştu. Aslında film insanlığın , dostluğun, ailenin değerini ve psikolojik olarak tramva yaşayan birine nasıl yardım eli uzatılması yönünde oldukça farklı bir bakış açısıyla sorunu ele almış ve asla bizim ülkemizde gerçek olamayacak kadar hayal ürünü gibi ama gerçeğin ta kendisi.

Yabancı filmleri daha çok seviyorum çünkü asla gerçek yaşamdan uzaklaşılmadan verilmesi gereken izleyiciye mükemmel şekilde iletiliyor. Duygunun, gerçek sevginin içerdiği her filmi çok beğeniyorum bu anlamda sıkılmadan izleyebilecekseniz neden olmasın?
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
her-filmi-5399516_o.jpg




Vizyon Tarihi : 14 Şubat 2014
Süre : 2s 6dk
Yönetmen: Spike Jonze
Oyuncular: Joaquin Phoenix, Scarlett Johansson, Amy Adams
Tür : Dram , Romantik , Bilimkurgu
Ülke: ABD

Özet & detaylar

Theodore Twombly hayatını, yakın gelecekte nadir bulunan bir şeye dönüşmüş olan el yazımı mektupları yazarak kazanmaktadır. Ve bu yıllarda insanların işlerini artık bilgisayar programları yerine getirmektedir. Theodore, karısından boşandıktan sonra bir apartman dairesinde tek başına yaşamaya başlar ve bir gün karşılaştığı bir teknoloji reklamıyla birlikte hayatı değişir. Kusursuz bir yapay zeka programı sunan yeni bir işletim sistemi, onu son derece çekici bir kadın olan Samantha ile tanıştırır. Sanal bir varlık olan ve sadece bir sesten ibaret olan Samantha, Theodore'u dünya ve hayat üzerine sorduğu sorularla birlikte bambaşka bir gerçeklikle tanıştırır.

Ağır bir depresyonun içerisinde olan Theodore, yavaş yavaş hayatın keyifli yanlarını fark etmeye başlarken yapay zeka programıyla arasındaki ilişki de gitgide tuhaflaşır.

1999'da Being John Malkovich filmiyle Oscar adaylığı kazanan çok yönlü sinemacı Spike Jonze'un son uzun metrajlı filmi, yalnızlık ve yaratıcılık sıkıntısı çeken bir yazarın dram ve komediyle yoğrulan öyküsünü beyazperdeye taşıyor. Filmin başrolünde Joaquin Phoenix yer alırken, Scarlett Johansson da gizemli bilgisayar uygulamasına sesiyle hayat veriyor.


Bazen gençlerin önerilerine kulak veriyorum ve aslında izlemekten hoşlandıkları filmlerin genelde bilim kurgu olması bana hiç de çekici gelmiyor ama yine de onların dünyasına yabancı kalmamak adına izlediğim, izlerken resmen strese girdiğim ve bir daha asla kolay kolay bilim-kurgu türü film izlemem dedirten tuhaf filmlerden birisi daha :(

Film Oscar almış olabilir ama bana göre değil hemde hiç değil yine de bu kadar çok beğenilmesi yüzünden sitede paylaşmak istedim.

Dikkat bu filmi sadece bilim-kurgu türünde filmler sevenler izlesin demek geldi içimden hatta yazdım bile :) iyi seyirler o zaman...
 

unuttum.29

Moderatör
Moderatör
Katılım
Eyl 8, 2012
Mesajlar
1,071
Tepkime Puanı
98
Puanları
48
Güzel paylaşım için teşekkürler,
İzleyeceğim..
 

unuttum.29

Moderatör
Moderatör
Katılım
Eyl 8, 2012
Mesajlar
1,071
Tepkime Puanı
98
Puanları
48
filmi dün akşam izledim, başlangıçta ilginç geldi, ortalarına doğru sıkılmaya başladım. çok sıradan bir finaldi. Ama gelecekle ilgili fikirler vermesi, bir bilgisayarla bir insanın çıkması, hatta tartışmasına tanık oldum. ve bu gerçekleşirse olabilecek farklı durumlar/opsiyonlar hakkında bilgi edindim. Filmde, bilgisayarın yaptığı/bestelediği müzikleri de beğendim.
Teşekkürler Gazoz Ağacı,
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Selam unuttum.29,

:) beğenmenize sevindim ve dikkat ediyorumda siz film müziklerini seviyorsunuz. Film seyrederken aklımda kalan tek müzik sanırım Titanic filmindeki keman sahnesiydi. Yukarıdaki filme zorda olsa katlandığınız için hediyem olsun...


 

unuttum.29

Moderatör
Moderatör
Katılım
Eyl 8, 2012
Mesajlar
1,071
Tepkime Puanı
98
Puanları
48
Selam Gazoz Ağacı,
aslında buraya bol argo/küfür içeren bir yerli film paylaşmayı düşünerek girmiştim.
Tabii böyle bir paylaşımdan sonra yakışmazdı.
Çok daha saçma sapan filmleri sırf sonunu merak ettiğim için izlemişliğim vardır. O yüzden paylaşımınız katlanmak katlanmak kategorisine girmez/girmemiştir.
Madem eskilerden gidiyoruz, bir iki de ben paylaşayım..


 

unuttum.29

Moderatör
Moderatör
Katılım
Eyl 8, 2012
Mesajlar
1,071
Tepkime Puanı
98
Puanları
48
İzleyecek Film Bulmakta Zorlananlara Özel Kıyıda Köşede Kalmış 40 Muhteşem Film - onedio.com
İzleyecek Film Bulmakta Zorlananlara Özel Kıyıda Köşede Kalmış 40 Muhteşem Film
--------------
Benny und Joon (1993) - IMDb

Juniper 'Joon' Pearl, zihinsel yönden engelli olan, tuhaf alışkanlıklara ve ritüellere sahip tuhaf bir kadındır. Kafasındaki bu geniş boşluğu bir şeylerle ilgilenerek doldurmaya çalışmaktadır. Bir gün en az kendisi kadar tuhaf bir adama aşık olur. Bu adam, kendine rol model olarak Buster Keaton'ı seçmiş ve onun gibi yaşamayı tercih etmiştir.
5421b185abd951112a77e23f.webp
 

unuttum.29

Moderatör
Moderatör
Katılım
Eyl 8, 2012
Mesajlar
1,071
Tepkime Puanı
98
Puanları
48
 
Tekerlekli Sandalye
Üst