İzlenmesi Önerilen Filmler

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
marley-ve-ben-afisi.jpg




Filmin Diğer Adı: Marley & Me
Filmin Yapım Yılı: 2008
Filmin Türü: Komedi-Aile-Dram
Filmin Yönetmeni: David Frankel
Filmin Senaristi: Scott Frank,Don Roos
Filmin Oyuncuları: Owen Wilson, Jennifer Aniston, Eric Dane

Karlı bir günde evlenen çift John ve Jenny Grogan Michigan’daki soğuk kış günlerini arkada bırakıp, güneye, Florida’ya taşınıp yeni bir hayata başlamaya karar verirler. Birbirine rakip gazetelerde iş bulan çiftimiz kendilerine bir ev de aldıktan sonra, evliliğin zorlu yanlarını da yavaşça görmeye başlarlar. Çocuk sahibi olmakla ilgili kuşkulu olan John, bu konudaki korkularıyla ilgili arkadaşı ve meslektaşı olan Sebastian’a açılır ve o da mükemmel bir öneri sunar.John Jenny’yi oyalamak için ona bir köpek almalıdır. Ve Marley hayatlarına girer.


:) Bu filmi izlediğim günden beri köpekleri daha çok seviyorum ama evde bakımı çok zor olduğundan köpek sahibi olma fikrinide hayallerim arasına sakladım şimdilik :)
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Downfall-Der-Untergang-film-afisi-poster.jpg




Vizyon Tarihi : 25 Mart 2005
Süre : 2s 30dk
Yönetmen: Oliver Hirschbiegel
Oyuncular: Bruno Ganz, Juliane Köhler, Alexandra Maria Lara
Tür : Dram, Tarihi
Ülke: Almanya

Özet & detaylar

Dünyanın gördüğü, gelmiş geçmiş en acımasız, zalim, tuhaf ve deli diktatörü Adolf Hitler'in artık son demleridir... 2. Dünya savaşında, dünyanın başına bela olmuş bu çatlak devlet adamını tepelemek için iki kutuplu dünya birleşir. 2. Dünya Savaşı’nın ve Adolf Hitler’in son günlerine dair bu ilginç film, aynı zamanda Deney filmini de çeken kadro elinden çıktı. 2. Dünya Savaşı’nda son günler yaşanmaktadır ve Berlin artık işgal altında bir kenttir. Ama Hitler kenti terketmeyi kabul etmemektedir.

Çöküş’te Hitler’in son günleri özel sekreteri Traudl Junge’nin gözünden anlatılır. Yenilgiyi kabul edemeyen ve düşmana teslim olmak istemeyen Führer, intihar etmeden önce Eva Brown ile evlenir ve birlikte intihar ederler. Führer’in peşinden yıllarca gitmiş bir çok insanın durumu da farklı değildir. Faşist Goebels de "Führer"ine, yani başbuğ ünvanlı deli liderine sadakatini göstermek için, önce çocuklarını sonra da kendisini telef edecektir.


Der_Untergang_02.png



'' Savaş kaybediliyorsa halkında kaybedilmesinin hiçbir önemi yoktur. Alman halkının hayatını en ilkel şartlarda sürdürmesi için çaba sarf etmenin ne anlamı olabilir. Yaşamasınlar daha iyi. En iyi her şeyi kendimiz yok edelim. Halk zayıf olduğunu gösterdi ve zayıf olanın yok olması doğanın en temel kanunudur. Bu savaştan arta kalan değersiz olandır. Çünkü ne yazık ki iyi olanların hepsi yok oldular. ''

– Bu ufak çocuk 2 tank vurdu.
Hitler: Keşke generallerim de senin kadar cesur olsaydı.

– Teslim olmazsak bütün halk ölecek.
Hitler: Ölürüm de teslim olmam.
– Ama çok gencimiz var.
Hitler: Gençler ölmek içindir.

''Böylesi bir savaşta, sivil diye bir şey yoktur. ''



Uzun zamandır böylesine başarılı bir film izlememiştim. Dehşet verici bir şekilde bana bir başka lideri anımsattı nedense... inşallah sonu onun ki gibi olmaz!

İzlenmeye kesinlikle değer bir yapım. Ben kendi adıma izlemekte geç kalmış olsamda gerçekten tam oscarlık bir film. Boş zamanı olanlara tavsiye edebilirim.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
kl0ow3eglrl.jpg



Yapımı : 2013 - ABD
Tür : Aile , Dram
Süre: 95 Dak.
Yönetmen : Anthony Fabian
Oyuncular : David Duchovny , Timothy Hutton , Hope Davis , Adelaide Kane , Craig Bierko
Senaryo : Benjamin Chapin

Filmin Konusu:

Mutlu bir aile olan çift hayatlarını çok güzel sürdürmekteydiler. Ailenin başına bir gün beklemedikleri bir şey gelir. Güzel ve tek kızlarını kaybederler. Bunun üzerine aile acılarını biraz hafifletmek amacıyla bir çocuk hastanesi kurmaya karar verirler. Bu hastane ileri düzeyde teknolojiyle donatılmıştır. Film ailenin yaşadığı bu acı ve dramı anlatmaktadır.


zf2Toey.jpg



Filmi izlediğim andan beri düşünüyorum. Aklıma rahmetli Sakıp Sabancı geldi. Bu ülkenin sayılı zenginlerinden çoğunuzun tanıdığı Sakıp Ağa :( Yüzü her zaman gülen o adamın hüzünlü bir hikayesi vardı. Yakın akraba evliliği nedeniyle engelli olan çocuklarından biri için birgün bir röportajında şöyle demişti ; '' Keşke oğlum benden bir çift ayakkabı isteyebilse...fabrika dolusu ayakkabıyı alacak servetim var ama benim oğlum benden bir çift ayakkabı bile isteyemiyor'' :(

Üzgünüm...akraba evliliği sonucu dünyaya gelen bütün masum engelli çocuklar adına :(

İstanbul Balta Limanı Kemik hastanesinin adı 2001 tarihi itibariyle Sabancı Vakfının katkılarıyla, Metin Sabancı Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak düzenlenmiştir.

Film güzeldi. Benim taşıyamayacağım kadar dramatik ama bir o kadarda anlamlıydı. Dram tarzı film izlemek isteyenlere ve sulugöz olmayanlara tavsiye edilir :(
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Ssagaji-My-Honey-1298495773.jpg



BAY KİBİRLİ İLE 100 GÜN


Yapımı : 2004 - Güney Kore
Tür : Komedi , Romantik
Süre: 95 Dak.
Yönetmen : Shin Dong-Yeob
Oyuncular : Kim Jae-won , Ha Ji-won , Jin Tae-hyun , Kim Chang-wan , Hong Ji-young
Senaryo : Shin Dong-Yeob
Yapımcı : Ji-hun Jeong

Film Özeti

Ha-yeong sıradan çatlak bir lise kızıdır. Sevgilisiyle 100 günü doldurduğu gün onunla ayrılır ve sinirli bir şekilde yolda yürürken, yerde gördüğü içeçek kutusuna tekme atar ve kutu yoldan lüks arabasıyla geçen genç bir delikanlının kafasına çarpar ve çocuk direksiyona sahip çıkamayarak duvara toslar. Buna çok sinirlenen çocuk kutuyu görür ve kimin attığına bakar. Ha-yeong’u görünce ona kızar. Ha-yeong ise sevgilisinden ayrılmanın kızgınlığıyla ona çıkışır. Bunun üzerine delikanlı ona arabasının tamirinin pahalı olduğunu ve bunu ödemesini söyler.

Ha-yeong fazla para olduğunu duyunca oradan hızlı bir şekilde kaçar ama arkasında bir şey unutmuştur. Cüzdanı yere düşmüştür ve delikanlı ertesi gün onu okul çıkışında yakalar ve onunla bir sözleşme yapar. 100 gün boyunca onun istediği her şeyi yapacaktır. Çocuğun adı Hyeong-jun’dur ve Ha-yeong’un evinin tam karşısında oturuyordur. Oldukça zengindir. Ha-yeong, Hyeong-jun’un yalan söylediğini öğrendiği zaman ondan intikam alır ama planı suya düşer. Çünkü Hyeong-jun ondan daha güçlüdür. Bu yüz gün boyunca ikili arasında gelişen komik anlar ve duygusal yakınlaşmalar olur.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
ask-tesadufleri-sever-1297101513.jpg



Vizyon Tarihi: 04 Şubat 2011
Yapımı : 2011 - Türkiye
Tür : Dram , Romantik
Süre: 118 Dak.
Yönetmen : Ömer Faruk Sorak
Oyuncular : Mehmet Günsür , Altan Erkekli , Cansel Elçin , Belçim Bilgin Erdoğan , Yiğit Özşener
Senaryo : Ipek Sorak , Nuran Evren Şit , Evren şit
Yapımcı : Oğuz Peri

Film Özeti

“Aşk Tesadüfleri Sever”, doğumlarından itibaren çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca yolları Ankara’da kesişen, 2010 yılında İstanbul’da tanışan Özgür (Mehmet Günsür) ve Deniz’in (Belçim Bilgin) birbirlerine doğru ve engellerle dolu aşk macerasını anlatırken, bir yandan da geri dönüşlerle onların bugünlerini yaratan dönemlere uzanıyor.

Film, Türkiye’nin 70’li, 80’li, 90’lı ve 2000’li yıllarını ziyaret ederek, o yılların artık unutulmaya yüz tutmuş popüler kültür öğelerinden, müziklerinden, yaşam biçimlerinden ve alışkanlıklarından besleniyor. “Aşk Tesadüfleri Sever” pek çok gerçek hikayeden yola çıkılarak derlenmiş olaylar bütünüyle; İstanbul’dan Ankara’ya yaptığı nostaljik yolculuğun içinde izleyiciye doyurucu, duygusal, yıllarca akıllardan çıkmayacak bir aşk filmi vaad ediyor.

s-c989e78ea404726d7a09311ab80017df4ae4fcf2.jpg



DENEME10645055_863388287004883_6635615221170985239_n-3402826548.png
 

bain9

Üye
Üye
Katılım
Haz 26, 2015
Mesajlar
0
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Dr. Malcolm Sayer, insan ilişkileri çok zayıf olan ve hayatı boyunca labaratuvarlarda bilimsel araştırmalar yapan bir doktordur. Personel yetersizliği yaşayan bir hastane, başka başvuru olmadığı için Sayer'ı işe almak zorunda kalır. Dr. Sayer, tamamı çok uzun yıllardır bilincini kaybetmiş ve hareketsiz görünen hastaları tedavi etmek ister.
Bir konferansta başka bir hastalık için geliştirilen L-Dopa adlı ilacın kendi hastalarına da derman olabileceğini düşünen Sayer, şansını denemek ister. İlacı Leonard Lowe üzerinde denemek için izin alan doktor, ilk başta başarılı olur ancak zamanla ilacın yan etkileri ortaya çıkmaya başlar.
 

Ekli dosyalar

  • Awakenings-1990.jpg
    Awakenings-1990.jpg
    103.6 KB · Görüntüleme: 136

bain9

Üye
Üye
Katılım
Haz 26, 2015
Mesajlar
0
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
forrest gump
 

Ekli dosyalar

  • tumblr_m47cszahgP1qzmdnbo2_1280-50765495694a6.jpg
    tumblr_m47cszahgP1qzmdnbo2_1280-50765495694a6.jpg
    37.8 KB · Görüntüleme: 147

bain9

Üye
Üye
Katılım
Haz 26, 2015
Mesajlar
0
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Ekli dosyayı görüntüle 5540


Forrest Gump, zeka seviyesi 75 olan bir erkeğin hayatını ele alıyor. Zeka seviyesi nedeni ile devlet okullarına girmekte bile zorlanan Forrest Gump zamanla akla mantığa uymayan başarılara imza atıyor. Her ne kadar zeka seviyesi düşük olsa da fiziksel olarak son derece sağlam olan Forrest Gump, zamanla gelişen olaylar zincirinde bizi hayal edemeyeceğimiz bir dünyaya götürüyor.
 

bain9

Üye
Üye
Katılım
Haz 26, 2015
Mesajlar
0
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
''Neden ölüyorsun anne''

 

bain9

Üye
Üye
Katılım
Haz 26, 2015
Mesajlar
0
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
barfi.jpg

Barfi hem işitme hemde konuşma özürlü bir gençtir. Shuriti Adında genç Bir kıza aşıktır Fakat Shuritinin ailesi onun normal Bir erkekle evlenip iyi bir mutlu hayat kurmasından yanadır. Barfi bu umutsuz aşkdan yorulmuş yepyeni bir hayata başlamıştır. Bu arada Jhilmil adında yeni bir sevgilisi de olmuştur. Fakat polis tarafından da aranmaktadır tam bu dönemde tekrar karşısına çıkan Shuriti bütün dengelerini alt üst etmiştir. Artık Barfi bir seçim yapmak zorundadır.

 

bain9

Üye
Üye
Katılım
Haz 26, 2015
Mesajlar
0
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
prestigetumblr_n9c62cdzle1tcxj1yo1_1280.jpg

Beğenilen yönetmen Christopher Nolan’dan (“Memento,” “Batman Başlıyor”) illüzyon kumaşından örülmüş bir macera geliyor. Bu beklenmedik dönüşlerle dolu gizemli öyküde, Viktorya Devri’nde iki sahne sihirbazı, giderek şiddetlenen bir savaşa ve birbirlerinin mesleki sırlarını ortaya çıkartmak için doymaz bir susuzluğa dönüşen güçlü bir rekabete girişiyorlar. Bu iki görkemli adamın cüreti tutkuya, şovmenliği bilime ve hırsı dostluğa kırdırmalarının sonuçları tehlikeli, ölümcül ve hileli oluyor. Her şey yüzyılın başında, hızla değişen Londra’da başlıyor. Sihirbazların ünlü ve en üst mertebede idol olarak kabul edildikleri bir zamanda, iki genç sihirbaz şöhrete giden yolu çizmeye başlarlar. Gösterişli, sofistike Robert Angier (HUGH JACKMAN) tam bir şovmenken, yontulmamış ve gelenekçi Alfred Borden (CHRISTIAN BALE) sihirli fikirlerini gösterme yeteneğinden yoksun, yaratıcı bir dahidir. Birbirlerini takdir eden arkadaşlar ve ortaklar olarak yola çıkarlar. Ama en büyük numaraları ters gidince, aralarında ömür boyu sürecek bir düşmanlık başlar; ikisi de bir diğerini geçme ve altüst etme niyetindedir. Sürdürdükleri aşırı rekabet, her numarayla, her gösteriyle daha da büyür; ta ki sınır tanımayana, hatta elektriğin yeni ve inanılmaz güçlerini ve Nikola Tesla’nın bilimsel dehasını işin içine dahil edene dek...

 

bain9

Üye
Üye
Katılım
Haz 26, 2015
Mesajlar
0
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Up-yukari-bak.jpg

Hayatı boyunca yaşamak istediği macera hayalini gerçekleştirmek için evine binlerce balon bağlayıp Güney Amerika'nın vahşi doğasına doğru yolculuğa çıkan 78 yaşındaki baloncu Carl Fredricksen'ın hikayesinin anlatıldığı yeni bir komedi. Ancak Carl, yolculuğa başladıktan sonra en büyük kabusunu da yanında götürmekte olduğunu fark eder: fazlasıyla iyimser, doğa kaşifi 8 yaşındaki Russel'ı.

 

bain9

Üye
Üye
Katılım
Haz 26, 2015
Mesajlar
0
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
groundhog-day-original.jpg


Bir hava durumu spikeri olan Phil Connors, yapımcısı ve sevimli kameramanı ile birlikte Pennsylvania'daki Punxsutawney kasabasına geleneksel Groundhog Day şenliklerini görüntülemek için gönderilir. O gün, belki de Phil'in hayatının en kötü günüdür, ama bundan beteri de vardır: Phil'in karabasanı, her gün tekrarlanır. Artık her gün, onun için Groundhog Day yeniden yaşanmaktadır. Phil, o gün olacak her şeyi bildiği için bunun avantajlarını kullanmayı zamanla öğrenir. Ama, hayatının kadının kalbini kazanması için daha yapması gereken çok şey vardır.


 

bain9

Üye
Üye
Katılım
Haz 26, 2015
Mesajlar
0
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
The-Town-2010-Front-Cover-49168.jpg

Doug ve ekibinin banka soygununda üzerlerine kimse yoktur; hem acımasız hem de dikkatlidirler. Soydukları son bankanın müdiresiyle aynı mahallede oturduklarını öğrendikten sonra kaçınılmaz olan gerçekleşir ve Doug, kadına âşık olur. Claire, onun soyguncu olduğundan şüphelenmezken Doug'ın kardeşi kadar yakın suç ortağı Jem, kuşku içindedir. Doug, iki taraftan birine ihanet etmeden bir seçim yapamayacaktır.

 

bain9

Üye
Üye
Katılım
Haz 26, 2015
Mesajlar
0
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
wpid-unbreakable.jpg

çok büyük bir tren kazası olur tren raydan çıkmıştır. herkes çok üzgün kurtulan olmadığı düşünülüyor. ama kurtulan bir kişi vardı.
hayatında hiç hastalanmamış ve hiç yaralanmamış olan bu kişi ölümü bile yenmeyi başarmıştı. ama hayatı artık eskisi gibi olmayacaktı.

 

bain9

Üye
Üye
Katılım
Haz 26, 2015
Mesajlar
0
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
city-of-angels.jpg

Hastalarından birini hiç sebep yokken ameliyat masasında kaybeden kalp cerrahı Dr Rice`ın kendine güveni alt üst olmuştur. Los Angeles üzerinde gezinen melek Seth o sırada her ne kadar ölen hastaya yardım için orada bulunsada Maggie`den etkilenir ve onun kendine olan güvenini tekrar kazanmasında yardımcı olmaya karar verir. Bu arada ona aşık olur ve sonunda bütün risklerine rağmen görünmez bir ruh olmaktan çıkar, şüpheli bir yabancı haline gelir. Kadere inanmayan Maggie ise Seth`e daha öncekilerle kıyaslanmayacak derecede aşık olur. Bu arada Maggie ile beraber olmak için göklerden ve meleklikten vazgeçen Seth, yeryüzündeki karmaşık hayatı yaşadıkça umutsuzluğa kapılır. Acaba aşk, kişinin temel özelliklerinden vazgeçebileceği kadar değerli midir?

 

bain9

Üye
Üye
Katılım
Haz 26, 2015
Mesajlar
0
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
mskpr431300171_1369941428.jpg

Anna hasta değil; ama on üç yaşına dek sayısız ameliyat, nakil ve operasyon geçirdi, iğneler vuruldu. Hepsi ablası Kate'in çocukluğundan beri yakasını bırakmayan lösemiyle mücadele edebilmesi için. Kate ile tam doku uyumu olması için laboratuar ortamında genleri özel olarak seçilen özel üretim bir çocuk olan Anna, ablasına ilik verebilmesi için dünyaya getirilmişti - bu rolünü ve hayatını hiç sorgulamadı...

 
Tekerlekli Sandalye
Üst