Nazım Hikmet

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Türkü

2015-07-12_010903.jpg


Türkü

Dağın üstünde :
Akşam güneşiyle yüklü olan bir bulut var dağın üstünde.
Bugün de :
sensiz, yani yarı yarıya dünyasız geçti bugün de.
Birazdan açar
Kırmızı kırmızı :
Gece sefaları birazdan açar kırmızı kırmızı.
Taşır havamızda sessiz, cesur kanatlar
vatandan ayrılığa benzeyen ayrılığımızı...


1 Ekim 1945
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Umut

2015-07-12_010504.jpg


Umut

İşler atom reaktörleri işler
Yapma aylar doğar güneş doğarken
Ve güneş doğarken çöp kamyonları
Ölüleri toplar kaldırımlardan
İşsiz ölüleri aç ölüleri

İşler atom reaktörleri işler
Yapma aylar geçer güneş doğarken
Ve güneş doğarken köylü aile
Erkek kadın eşek ve kara saban
Saban koşulu eşekle kadın
Toprağı sürerler toprak bir avuç

İşler atom reaktörleri işler
Yapma aylar geçer güneş doğarken
Ve güneş doğarken ölür bir çocuk
Ölür bir Japon çocuğu Hiroşima’da
On iki yaşında ve numaralı
Ve ne boğmacadan ne menenjitten
Ölür bin dokuz yüz elli sekiz de
Ölür bir Japon çocuğu Hiroşima’da
Dokuz yüz kırk beş te doğduğu için

İşler atom reaktörleri işler
Yapma aylar geçer güneş doğarken
Ve güneş doğarken tombul bir adam
Yatağından çıkar dalgın giyinir
'Bugün kimi kime gammazlamalı,
Amirin gözüne nasıl girmeli'

İşler atom reaktörleri işler
Yapma aylar geçer güneş doğarken
Ve güneş doğarken zenci şoförü
Ağaca asarlar yol kıyısında
Gaz yağına bulayarak yakarlar
Sonra kimi kahve içmeye gider
Kimi saç tıraşı olur berberde
Kimi dükkanını açar erkenden
Kimi genç kızını öper alnından

İşler atom reaktörleri işler
Yapma aylar geçer güneş doğarken
Ve güneş doğarken mahpus kadını
Kolları masaya bağlı sırtüstü
Çıplak memeleri al kan içinde
Sorguya çekilir bir bodrumda
Sorguya çekenler cigara içer
Biri yirmisinde altmışlık biri
Gömlekleri terli kollar sıvalı
Ve kum torbaları elektrotlar

İşler atom reaktörleri işler
Yapma aylar geçer güneş doğarken
Ve güneş doğarken gül yaprağına
Uçak alanından sessiz pilotlar
'H' bombası yükler tepkililere
Ve güneş doğarken güneş doğarken
Otomatik silahlarla biçilir üniversitelilerle isçiler
Akasya ağaçları bulvarın
Pencereler balkondaki saksılar
Ve güneş doğarken devlet adamı
Konağına döner bir ziyafetten
Ve güneş doğarken kuşlar ötüşür
Ve güneş doğarken güneş doğarken
Genç bir ana bebesini emzirir

İşler atom reaktörleri işler
Yapma aylar geçer güneş doğarken
Ve güneş doğarken ben bir geceyi
Bir uzun geceyi gene uykusuz
Ağrılar içinde geçirmişimdir
Düşünmüşümdür hasretliği ölümü
Seni memleketi düşünmüşümdür
Seni memleketi dünyamızı.

İşler atom reaktörleri işler
Yapma aylar geçer güneş doğarken
Ve güneş doğarken hiç umut yok mu
Umut umut umut... Umut insanda.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Uyanış

2015-07-12_011127.jpg


Uyanış

Uyandın nerdesin?
Evinde.
Alışamadın hala uyanır uyanmaz evinde olmaya
On üç yıl hapiste kalmanın sersemliklerinden biri de bu.
Yanında yatan kim?
Yalnızlık değil
Karın
Uyuyor melekler gibi mışıl mışıl
Yaraştı hatuna gebelik
Saat kaç?
Sekiz
Demek ki akşama kadar emniyettesiniz
Çünkü teamüldendir
Polis ev basmaz güpe gündüz
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Üç Selvi

2015-07-12_011534.jpg

Üç Selvi

Kapımın önünde üç selvi vardı.
Üç selvi.
Selviler rüzgarda sallanırlardı.
Üç selvi.
Kökleri yerde, başları yıldızlarda
Üç selvi.
Selviler sallanırlardı rüzgarda.
Üç selvi.
Bir gece düşman bastı evi.
Üç selvi.
Yatağımda öldürüldüm ben.
Üç selvi.
Kesildi selviler köklerinden.
Üç selvi.
Artık ne kökleri yerde, başları yıldızlarda
üç selvi.
Selviler sallanmıyorlar rüzgarda.
Üç selvi.
Mermer bir ocakta parçalanmış yatıyor
Üç selvi.
Kanlı bir baltayı aydınlatıyor
Üç selvi.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Vapur

2015-07-12_005932.jpg


Vapur

Yürek değil be, çarıkmış bu, manda gönünden,
Teper ha babam teper
Paralanmaz
Teper taşlı yolları.
Bir vapur geçer Varna önünden,
Uy Karadeniz'in gümüş telleri,
Bir vapur geçer Boğaz'a doğru.
Nazım usulcacık okşar vapuru,
Yanar elleri..

27 Mayıs 1957
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Vasiyet

16 1948, Bursa (Samiye Yaltırım Albümü).jpg

Vasiyet

Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü,
Ölürsem kurtuluştan önce yani,
Alıp götürün
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.

Hasan beyin vurdurduğu
Irgat Osman yatsın bir yanımda
Ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp
Kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe öbür yanımda.

Traktörlerle türküler geçsin alt başından mezarlığın,
Seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu,
Tarlalar orta malı, kanallarda su,
Ne kuraklık, ne candarma korkusu.

Biz bu türküleri elbette işitecek değiliz,
Toprağın altında yatar upuzun,
Çürür kara dallar gibi ölüler,
Toprağın altında sağır, kör, dilsiz.

Ama bu türküleri söylemişim ben
Daha onlar düzülmeden,
Duymuşum yanık benzin kokusunu
Traktörlerin resmi bile çizilmeden.

Benim sessiz komşulara gelince,
Şehit Ayşe'yle ırgat Osman
Çektiler büyük hasreti sağlıklarında
Belki de farkında bile olmadan.

Yoldaşlar, ölürsem o günden önce yani,
- öyle gibi de görünüyor -
Anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni
Ve de uyarına gelirse,
Tepemde bir de çınar olursa
Taş maş da istemez hani...


1953, 27 Nisan
Barviha sanatoryumu
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Vatan Haini

15 1946, Bursa (Samiye Yaltırım Albümü).jpg

Vatan Haini


"Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor halâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor halâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
Bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nazım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor halâ."

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
Hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
Kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
Vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
Vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
Fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
Vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
Vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
Ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
Vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
Vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
Ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor halâ.




28.7.962
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Veda

12 1943, Bursa.jpg

Veda

Hoşça kalın
Dostlarım benim
Hoşça kalın!
Sizi canımda
Canımın içinde,
Kavgamı kafamda götürüyorum.
Hoşça kalın
Dostlarım benim
Hoşça kalın...
Resimlerdeki kuşlar gibi
Dizilip üstüne kumsalın,
Mendil sallamayın bana.
İstemez...
Ben dostların gözünde kendimi
Boylu boyumca görüyorum...

A dostlar
A kavga dostu
İş kardeşi
A yoldaşlar a..!!.
Tek hecesiz elveda..

Geceler sürecek kapımın sürgüsünü,
Pencerelerde yıllar örecek örgüsünü.
Ve ben bir kavga şarkısı gibi haykıracağım
Mapusane türküsünü.

Yine görüşürüz
Dostlarım benim
Yine görüşürüz...
Beraber güneşe güler,
Beraber dövüşürüz...

A dostlar
A kavga dostu
İş kardeşi
A yoldaşlar a..!!.
Elveda..!!.......
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Yarıda Kalan Bir Bahar Yazısı

2015-07-12_011203.jpg

Yarıda Kalan Bir Bahar Yazısı

Vurdu kalın parmaklar
Yazı makinamın dişlerine.
Kâğıtta her harfi majiskülle dizilmiş
Üç kelime var ;
Bahar
Bahar
Bahar...
Ve ben şair musahhih
Ve ben her gün
İki liraya
2.000 kötü satır okumaya
Mecbur olan adam,
Ve ben
Neden
Bahar geldi de halâ
Muşambası kopuk
Kara bir koltuk
Gibi oturmaktayım?
Kasketini kendi kendine giydi kafam,
Fırladım matbaadan
Sokaktayım .
Yüzümde mürettiphanenin
Kurşunlu kiri,
Cebimde 75 kuruşum var.
Havada bahar...

Berberlerde pudralanıyor
Babıâli paryasının
Sarı
Yanakları .
Ve güneşli aynalar gibi yanıyor
Kitapçı camekânlarında
Üç renkli kitap kapakları .
Fakat benim
Bu caddede yaşıyan,
Kapısında ismimi taşıyan
Bir formalık "alfabe"m bile yok!
Adam sen de ne çıkar!
Başım dönmüyor geri,
Yüzümde mürettiphanenin
Kurşunlu kiri
Cebimde 75 kuruşum var .
Havada bahar...

Bu yazı yarıda kaldı.
Yağmur yağdı satırları sel aldı .
Halbuki ben neler yazacaktım neler...
3.000 sayfalık 3 cildinin üstünde
Aç oturan muharrir
Bakmıyacaktı da camına kebapçının,
Tombul esmer kızını ermeni kitapçının
Işıklı gözleri ile taşlıyacaktı...
Deniz kokmaya başlayacaktı .
Terli kızıl bir kısrak gibi
Şahlanacaktı bahar,
Ve ben onun çıplak sırtına atlar
Atlamaz
Sürecektim sulara.
Sonra
Her adımda peşimden gelecekti
Yazı makinam .
Ona diyecektim :
Etme anam
Beni bırak bir saat rahat...

Sonra,
Saçları düşmeye başlayan başım
Haykıracaktı uzaklara :
Aşıkım...

27 benim yaşım
Onun yaşı 17 .
Kör şeytan
Topal şeytan
Kör topal şeytan
Gel bu kızı sev,dedi,
Diyecektim;
Diyemedim,
Derim yine!
Ama yağmurmuş
Yağıyormuş,
Yazdığım satırları sel almışmış
Cebimde 25 kuruşum kalmışmış
Ne çıkar...
Bahar geldi bahar geldi bahar
Bahar geldi ulan !
Tomurcuklandı içimde kan! !
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Yaşama Dair

2015-07-12_010307.jpg


Yaşama Dair

Bu dünya soğuyacak,
Yıldızların arasında bir yıldız,
Hem de en ufacıklarından,
Mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
Yani bu koskocaman dünyamız.
Bu dünya soğuyacak günün birinde,
Hatta bir buz yığını
Yahut ölü bir bulut gibi de değil,
Boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
Zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
Şimdiden çekilecek acısı bunun,
Duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
"Yaşadım" diyebilmen için...
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Yaşama Dair

2015-07-12_010504.jpg


Yaşama Dair

Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
Yani, bembeyaz masadan,
Kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
Biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
Hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
Yahut da yine sabırsızlıkla bekleyeceğiz
Ajans haberlerini.
Diyelim ki, dövüşülmeye değer bir şeyler için,
Diyelim ki, cephedeyiz.
Orda daha ilk hücumda, daha o gün
Yüzü koyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Acı bir hınçla bileceğiz bunu,
Ama yine de çıldırasıya merak edeceğiz
Belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
Diyelim ki hapisteyiz,
Yaşımız da elliye yakın,
Daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla beraber yaşayacağız,
İnsanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
Yani, duvarın arkasındaki dışarıyla.
Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
Hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...

1948
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Yaşamaya Dair

2015-07-12_005743.jpg

Yaşamaya Dair

Yaşamak şakaya gelmez,
Büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
Bir sincap gibi mesela,
Yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
Yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
Yani o derecede, öylesine ki,
Mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
Yahut kocaman gözlüklerin,
Beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
İnsanlar için ölebileceksin,
Hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
Hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
Hem de en güzel en gerçek şeyin
Yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
Yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
Hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
Yaşamak yanı ağır bastığından.

1947
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Yine İyimserlik Üstüne

2015-07-12_010156.jpg

Yine İyimserlik Üstüne

Sağlığımda açıldı kosmos yolu,
Moskova'da açılış törenindeyim.
Avucumda bir çocuğun sarışın eli,
Bir yılbaşı ağacı önündeyim.

Biliyordum, yaşına bile gelmeden,
Gözlerinde sırça toplar yanan çocuk,
Yolcu füzeleri güneşe doğru, yıldızların arasından,
Balıklar gibi sessiz sedasız akıp gidecek.

Ama füze yolcuları yola çıkabilecek mi pasaportsuz?
Bilet olacak mı? Parayla mı alacaklar?
Ve uzaklaşıp karpuzlaşır, elmalaşırken dünyamız,
Istıratosferde savaş füzelerine mi rastgelecekler?

Beni ilgilendiren bavullarının eşyası değil,
Yüreklerinin yükü.
Korkuyorlarsa kimden, neden, niçin, nasıl?
Ya ara hırsı? Emir verme merakı?

Yüzüne yılbaşı ağacının telli pullu
Aydınlığı vuran çocuk,
Belli, bilmiyorum neden, ama belli
Yaşayacak benden iki kere çok.

Kosmosa filan gidip gelecek. İş bunda değil.
Yeryüzünde görecek mucizenin büyüğünü :
Tek insan milletini pırıl pırıl.
Ben iyimserim, dostlar, akarsu gibi...


7.1.1959, Moskova
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Yine Ölüme Dair

2015-07-12_011127.jpg

Yine Ölüme Dair

Zevcem,
Ruhu revanım
Hatice Pirayende,
Ölümü düşünüyorum,
Demek ki Arteryo Skleroz
Başlıyor bende...
Bir gün
Kar yağarken,
Yahut
Bir gece,
Yahut
Bir öğle sıcağında,
Hangimiz ilk önce,
Nasıl
Ve nerde öleceğiz?
Nasıl
Ve ne olacak
Ölenin son duyduğu ses,
Son gördüğü renk,
Kalanın ilk hareketi
İlk sözü
İlk yediği yemek?
Belki de birbirimizden uzakta öleceğiz.
Haber
Çığlıklarla gelecek,
Yahut da ima edecekler,
Ve kalanı yalnız bırakıp
Gidecekler...
Ve kalan
Karışacak kalabalığa.

Yani efendim, hayat...
Ve bütün bu ihtimâlât
1900 kaç senesinin
Kaçıncı ayı
Kaçıncı günü
Kaçıncı saatinde?

Zevcem,
Ruhu revanım
Hatice Pirayende,
Ölümü düşünüyorum,
Geçen ömrümüzü düşünüyorum.
Kederli
Rahat
Ve hodbinim.
Hangimiz ilk önce
Nasıl
Ve nerde ölürsek ölelim,
Seninle biz
Birbirimizi
Ve insanların en büyük davasını sevebildik
— dövüştük onun uğruna —,
«yaşadık»
Diyebiliriz.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Yine Sana Dair

2015-07-12_011127.jpg


Yine Sana Dair

Sende, ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
Sende, ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende uzaklığı,
Sende, ben, imkansızlığı seviyorum.

Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
Ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
Ve bir avcı istihasıyla etini dişlemek senin.

Sende, ben, imkansızlığı seviyorum,
Fakat asla ümitsizliği değil...
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Yine Yağmur Üstüne

2015-07-12_011456.jpg


Yine Yağmur Üstüne

Serçe kuşları gibi yağmur
Çinko dama serptiğim
Ekmek kırıntılarını
Yiyor telaşlı telaşlı, tıkır tıkır.
Serçe kuşları gibi yağmur.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Yirminci Asra Dair

28 Moskova (F.Melda Kalyoncu'dan).jpg


Yirminci Asra Dair

Uyumak şimdi,
Uyanmak yüz yıl sonra, sevgilim...

Hayır,
Kendi asrım korkutmuyor beni
Ben kaçak değilim.
Asrım sefil,
Asrım yüz kızartıcı,
Asrım cesur,
Büyük
Ve kahraman.
Dünyaya erken gelmişim diye kahretmedim hiçbir zaman.
Ben yirminci asırlıyım
Ve bununla övünüyorum.
Bana yeter
Yirminci asırda olduğum safta olmak
Bizim tarafta olmak
Ve dövüşmek yeni bir alem için...

Yüz yıl sonra, sevgilim...

Hayır, her şeye rağmen daha evvel.
Ve ölen ve doğan
Ve son gülenleri güzel gülecek olan yirminci asır
(benim şafak çığlıklarıyla sabaha eren müthiş gecem),
Senin gözlerin gibi, Hatçem,
Güneşli olacaktır...

12.11.1941
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Yolculuk

2015-07-12_012230.jpg

Yolculuk

Bir şair yolculuk ediyor
Bir denizinde dünyamızın
Bakarak bir yıldıza.

Yolculuk ediyor şairin biri
Yıldızlardan birinde bir denizde
Bakarak dünyamıza.

Yolculuk ediyor şairler
Denizlerinde kâinatın
Bakarak birbirine.

1960, Akdeniz
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Yürümek

16 1948, Bursa (Samiye Yaltırım Albümü).jpg

Yürümek

Yürümek;
Yürümeyenleri
Arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
Havaları boydan boya yarıp ikiye
Bir mavzer gözü gibi
Karanlığın gözüne bakarak
Yürümek!..

Yürümek;
Dost omuz başlarını
Omuzlarının yanında duyup,
Kelleni orta yere
Yüreğini yumruklarının içine koyup
Yürümek!..

Yürümek;
Yolunda pusuya yattıklarını,
Arkadan çelme attıklarını
Bilerek
Yürümek...

Yürümek;
Yürekten
Gülerekten
Yürümek...
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Nazım Hikmet - Zafere Dair

13 Bursa Cezaevi (Samiye Yaltırım Albümü).jpg

Zafere Dair

Korkunç ellerinle bastırıp yaranı
Dudaklarını kanatarak
Dayanılmakta ağrıya.
Şimdi çıplak ve merhametsiz
Bir çığlık oldu ümid...
Ve zafer
Artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar
Tırnakla sökülüp koparılacaktır...

Günler ağır.
Günler ölüm haberleriyle geliyor.
Düşman haşin
Zalim
Ve kurnaz.
Ölüyor çarpışarak insanlarımız
— halbuki nasıl hak etmişlerdi yaşamayı —
Ölüyor insanlarımız
— ne kadar çok —
Sanki şarkılar ve bayraklarla
Bir bayram günü nümayişe çıktılar
Öyle genç
Ve fütursuz...

Günler ağır.
Günler ölüm haberleriyle geliyor.
En güzel dünyaları
Yaktık ellerimizle
Ve gözümüzde kaybettik ağlamayı:
Bizi bir parça hazin ve dimdik bırakıp
Gözyaşlarımız gittiler
Ve bundan dolayı
Biz unuttuk bağışlamayı...

Varılacak yere
Kan içinde varılacaktır.
Ve zafer
Artık hiçbir şeyi affetmeyecek kadar
Tırnakla sökülüp
Koparılacaktır...

1941, sonbahar...
 
Tekerlekli Sandalye
Üst