Ümit Yaşar Oğuzcan

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Karanlıkta Erimek

12.jpg

Karanlıkta Erimek

Şurada bir kapı olmalı
Senin ölümsüzlüğüne açılan
Bir kapı olmalı şurada
Bulabilsem
Kollarımın bütün gücüyle vuracağım
Er geç sesimi duyuracağım sana
Başımı soğuk demirlere dayayıp
Adını söyleyeceğim mahşer gününe kadar
Dağlara taşlara güzelliğini haykıracağım
Ve bütün yaratıklara
Rüzgarın söylediği bir masal gibi
Seni anlatacağım
Dünyaya ilk gelişimiz değil bu
Yüz binlerce yıl önce
Bir de taş devrinde gelmiştik
Senin için vahşi hayvanlar vurmuştum o zaman
Pars dişlerinden bir gerdanlık yapmıştım boynuna
Nice mağara duvarlarına güzelliğini kazımıştım
Nasıl hatırlamazsın
O zaman da gökyüzü bu kadar mavi
Ormanlar yemyeşildi
O zaman da
Yalnız karanlıktan korkar
Güneşi tanrı bilirdik
Bunca yüzyıllardır
İnan
Hiçbir şey değişmedi yeryüzünde
Belki biz değiştik
Sevgilerimizi söyleyemez olduk
Göremez olduk nice güzellikleri
Yalanı öğrendik
Utanmayı öğrendik
İnandık sonraları
Bütün yaratıklardan üstün olduğumuza
Büyük zekamız
Önce kafesi, zinciri, zulmü icat etti
İyilik güzellik ve doğruluk adına
Hiçbir şey kalmadı inandığımız
Aradan bin yıllar geçip
Atom parçalanıncaya kadar
Zaten paramparça olmuştu insanlığımız
Böylece bir karanlığa düştük
Karanlık bizi başka bir karanlığa götürdü
Sarnıçlardan, dehlizlerden, girdaplardan geçtik
Sana yaklaşmak için
Dallarından gün ışığı geçmeyen ormanlara düştük
Aramızdaki demir kapı belki hiç açılmayacak
Senin ışığını görmeden kapanacak gözlerimiz
Karanlık aman vermiyor
Hangi kapıyı aralasak gece
Ne yapsak çaresiz
Kokunu getiren rüzgar da olmasa
Bir manası kalmayacaktı yaşamanın
Şimdi hiç değilse
Hayaliyle avunmadayız
Zaman içinde bir başka zamanın
İnsan çırpındıkça bir bataklığa saplanıyor
Yaşadıkça ölüme
Çaresiz olmak bir şey değil
Çaresizliğini kabullenmek zor geliyor insana
Aynaya bakıyorum
Bir beyazlık, bir boşluk
Hani benim yüzüm
Dudaklarım, ellerim hani
Halbuki gözlerim de görüyor
Kör değilim
Fakat sen varsın içimde
Yakan, kör eden bir karanlığın var senin
Nefes, nefes yaşadığımız
Avuç, avuç içtiğimiz bir karanlığın var
Kahrolası zamanın ortasında
Büyük bir fırın yanıyor besbelli
Alevleri asırlık çınarlar gibi
Büyük bir fırın yanıyor
Görüyor musun
Şimdi bütün ihtirasların sustuğu saatteyiz
Elini sürdüğün her şey yok olabilir
Her şey eriyebilir şu anda
Bu varlığın yokluğa yaklaştığı andır
Zayıf ellerin bu anda bütün yaratıklardan güçlü
Bu an iri gözlerinde her şey yüce
Ne insanlar fani
Ne dünya ölümlü
Al beni de erit ateşinde göz bebeklerinin
Erit beni
Ruhumu aşkının potasında yak
Kahrolsun bu karanlıklar
Bu mesafeler
Bu zaman
Ben seni istiyorum
Ya seninle yaşamak
Ya da sende yok olmak
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Karşılama

13.jpg

Karşılama

Böyle mi karşılayacaktın beni
Bakışların böyle mi olacaktı
Ne ummuş ne düşünmüştüm? Hani
O şaheser gözlerin dolacaktı

Neler vadetmiştin bana giderken
Gözlerin alev alev yanmalıydı
İçin titreyerek "hoş geldin" derken
Ellerin sevgiyle uzanmalıydı

Gözlerime öyle bakmamalıydın
O harikulade dakikada elbet
Beni yapayalnız bırakmamalıydın

Bana sonsuz bir ümit vermemeliydin
Karşımda ağlamasan da nihayet
Bir saniye olsun ürpermeliydin.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Kaside

14.jpg

Kaside

Seni sevmeseydim
Bu şiiri yazmayacaktım
Bu sayfa boş kalacaktı
Seni tanımasaydım
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Kavuşma Günü

15.jpg

Kavuşma Günü

En güzel gülüşünle karşıla beni
İşte geldim yanına yorgun ve yitik
Yılmışım, yıkılmışım, kahrolmuşum
İçimde tarifsiz bir gariplik

Anlamaya çalış bir şey sormadan
Yaklaş yanıma, gözlerime bak
Dağıt saçlarını çocuklar gibi
Sonra başını omuzlarıma bırak

Dertliyim, kahırlıyım, efkarlıyım
Ağır, çaresiz hüzünlerle geldim sana
Birlikte ömür boyu yaşayacağımız
Perişan gecelerle, günlerle geldim sana

Paramparça hayallerim, umutlarım
Ne kalmışsa içimde kırık dökük
Al, yeniden yarat beni, ayıkla arıt
Baksana, bütün ışıklarım sönük

Pelte pelte karanlığım koyu, zifir
Göklerin üstüme abandığı gecelerdeyim
Dinle, sana bir şarkı söyleyeceğim özlem dolu
Dinle, bütün çalgıların sustuğu yerdeyim

Oysa ki sen aradığım, bulduğumsun benim
Oysa ki bu en güzeli kavuşmaların
Bakma şimdi böyle kahırlı olduğuma
En mutlu şiirleri söyleyeceğim sana yarın

Yeter ki mahşere dek beni özle beni sev
Zamanların en ölümsüzünde yaşat beni
İşte geldim yanına alev, alev dopdolu
Al dilediğin gibi yeniden yarat beni
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Kekeme

16.jpg

Kekeme

Bir kekeme bilirim; dolaşır garip garip
Bu şehrin daracık sokaklarında
Kelimeler zincire vurulmuş gibidir
Dudaklarında

Ne ismini söyliyebilir doğru dürüst
Ne sevdiğine ilanı-aşk edebilir.
Sormayın neden yalnız yaşadığını
Kusurunu bilir

O güzelim şiirleri hep içinden okur
Bu dert de çekilmez doğrusu
Güzel söylenilmiş cümlelerle doludur
Bütün uykusu

Günahsız harfler onun nazarında
Birer siyah heyula gibidir
Ay ışığında sevgiliye söylenen sözler
Rüya gibidir

"İçince az kekelermiş" diyorlar
Sarhoş gezdiği de hep bu yüzdenmiş
Ama neye yarar? İsmine bir kerre
Kekeme denmiş
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Kim Bilir?

1.jpg

Kim Bilir?

Bir yere yaklaşıyoruz seninle
Belki bilinmeyen bir azak şehir
Belki o, en sakin deniz kıyısı
Belki de bir dağ yamacı kim bilir
O yerde her şey değişecek ansızın
Hiç ayrılmayacak ellerimiz
Kuşlar en yakın dostlarımız olacak
Terkedilmiş bir kulübe evimiz
Gün doğmadan uyanacağız seninle
Tenimizde kırağların serinliği
Kulaklarımızda en güzel şarkılar
Çiçeklerin, ağaçların söylediği.
Seninle mevsimler orada bambaşka
Zaman bir suyun akışı, o yerde
Hüzün artık unuttuğumuz bir şey
Yalnızlıksa bizden çok ötelerde
O yerde bütün güzellikler hayran sana
İçi gülsün diye göz bebeklerinin
Ve döndüren başını içki değil artık
O baygın kokusu kır çiçeklerinin.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Kimdi O? Yanındaki Kimdi?

2.jpg

Kimdi O? Yanındaki Kimdi?

Kimdi o? Yanındaki kimdi? Ne konuşuyordunuz?
İşte buna dayanamam. Kahrolurum.
Dün gece ne yaptın? Nereye gittin?
Ah otursaydın da beni düşünseydin ya!
Eğlenebildin mi bari?
Yatarken ne okudun? Sonra iyi uyuyabildin mi?
Rüyanda neler gördün? Söylesene.
Anladım artık beni sevmiyorsun. Sevdiğini sanmakla yanılmışım.
Zaten çirkin bir adamım ben, sinirliyim, kıskancım, fazla hisliyim.
Daima beni seveceğini düşünmemeliydin. Suçluyum.
Kendimi sevgilerimin bencilliğinden kurtaramadım.
Zayıf, bencil bir adamım öyleyse.
Sonra yalancıyım, iki yüzlüyüm.
Seninle konuşurken seninle yatmayı düşünüyorum.
Sevgiyle elini tuttuğum zaman, aslında kalçalarını tutuyorum, bilmiyorsun.
Kendime göre hesaplarım da var benim. Yanımda olman gurur veriyor, sevinç veriyor bana.
Fakat sana kimse bakmasın istiyorum, kimse konuşmasın seninle.
Hep benim ol, durmadan benim ol. Günün her saatinde ve ölünceye kadar benim ol.
Beni seviyor musun? Evet, mi? Öyleyse söyle.
Kimdi o? Yanındaki kimdi? Nereye gidiyordunuz?
Seven zalimdir biliyorsun, aşk egoisttir. Sen zalim olma.
Anlamıyorsun, anlamıyorsun.... . Biraz anla beni.
Sana sitem etmeyeceğim artık. Bütün suç benim. Seni bu kadar sevmemeliydim.
Şu köhne ve utanmaz dünyada ne bir kimse bu kadar sevilmeye değer, ne de bir kimsenin bu kadar sevmeye hakki var.
Kendimizi ne sanıyoruz? Biz neyiz ki? Sus, cevap verme. Teselliye ihtiyacım yok.
Seni bu kadar sevmenin cezasını kendime ödeteceğim.
Göreceksin.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Kirli Çağ

3.jpg

Kirli Çağ

Nasıl da değişiyor kişi zamanla
Güç o güç değil hız o hız değil
İnançlar sarsılmış, umutlar yitik
Bu kirli çağ bizim çağımız değil
Yeşiller, maviler kapkara olmuş
Yorgun eller, ayaklar, yollarsa yokuş
Ne açan güller var, ne öten bir kus
Güneş o güneş değil, yıldız o yıldız değil
Kökünden bir kurt girmiş ağaca
Yapraklar perişan, dal paramparça
Daha çok aldanacağız yaşadıkça
Anlasana bu ilk aldanışımız değil
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Kıskanç

4.jpg

Kıskanç

İyi ki aynacı değilim
Her gün ayna kırardım
Sana baktığı için
Sen baktığın için
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Kol Kola Gezdiğimiz Islak Gecelerde Kal

5.jpg

Kol Kola Gezdiğimiz Islak Gecelerde Kal

Kol kola gezdiğimiz ıslak gecelerde kal
Seviştiğimiz geri gelmez gecelerde kal
Adımı anmasan da,bana hiç gelmesen de
Ne olur hayalimde yükseldiğin yerde kal
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Korku

6.jpg

Korku

Yüreğimde yeryüzünün ağırlığı var
Başımda bütün rüzgarların uğultusu
Dalgalanır içimde en yüce dağlar
Büyür kederlerim denizler dolusu
Ne yana baksam gecedir,karanlıktır
Her köşede beni bekler binbir pusu
Ben zamanları içmişim asır asır
kadehimde geçmiş çağların tortusu
Anlatır sana özlemini gözlerim
Ben her iki cihanda seni isterim
Ne bir dilim ekmek,ne de bir yudum su
Bu tren nerede duracak kimbilir
Sen ol yeter,gerisi bana vız gelir
İçimde bir korku var sensiz ölmek korkusu
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Köpek Yalnızlığım

7.jpg

Köpek Yalnızlığım

Benim yalnızlığım köpek yalnızlığı
Sürer bütün sokakları boyunca dünyanın
Nereye varsam
Orada yalnızlığı beni bekler bulurum

Her sabah evler boşalır
Bir sel akar sokaklardan caddelere
Ben kendi içimde kaybolurum
Ne gidecek yerim vardır ne bekliyenim
Gökyüzü saltanatım, dünya soframdır benim
Zamanlar geçer, mevsimler değişir
Değişmez benim kaderim
Görür yüzüme bakanlar ilk aldanmışlığımı
Söyler köpek yalnızlığımı gözlerim

Ne zaman ellerin elime değse
İnsan yüreğim o zaman çarpar
Yalnızlık bir o zaman terk eder beni
Tutar eşsiz gözlerin dağınık saçlarımdan
O ışıktan dünyasına sürükler beni
Ellerin bir bir ayıklar
Eski halimden ne kalmışsa
Doldurur sevgiyle, umutla, aşkla
Suyum çekilmişse, içim boşalmışsa
Verdiğin mutluluktan, sunduğun aydınlıktan
Bir anda değişir bakışlarım
Çözülmüş bir yumağı
Yeniden sarmaya başlarım

Işıkların demet demet
Denizlerin dalga dalga gelir üstüme
Yokluğun ölüme
Varlığın aşka çağırır bir yandan
Bilirim biraz sonra gideceksin
Saatleri durduramam
İnsanları öldüremem
Ne çare ben de güçsüzüm bir yerde
Kadere karşı duramam
Ve işte çirkin alınyazım
Sensizliğe mahkum eder
İşte o zaman
Yıkılmış bir şehirdir kalbim
İçinde baykuşlar öter

Dünyaya gelişimin
Kırkıncı yılına bir basamak kala
Bütün basamakların çöktüğünü hissederim
Dünyaya gelişimin
Kırkıncı yılına bir basamak kala
O kırk kuruş etmez kaderim
Her adım başında beni bir kere boğmaya başlar
Gözbebeklerim sönmeye
Ellerim soğumaya başlar
Taşlar yağar üstüme gökyüzünden
Uzun, sivri iğneler saplanır tenime
Bir kere daha içim isyanla dolar
Bir kere daha lanet ederim dünyaya geldiğime

Kapını açık tut, pencereni kapatma
Yarın evinin önünden ben geçeceğim
O zaman
Duvarların ağladığını duyacaksın

İlk çağırışımda gel
İkincisinde çok geç olabilir
Ve ben ilk çağırışında geleceğim
İkincisinde çok geç olabilir
Kimbilir nasılım ve nerdeyim
Bulursan ne olur beni bırakma
Bulamazsan aradığın yerdeyim
Hani o toprakla denizin kesiştiği
Kumların üzerine yorgun gölgelerin düştüğü
Sevenlerin ürkek adımlarla buluştuğu o yerde

Yoksul rıhtımlarda köhne gemiler
Benden bir parça koparıp gider
Ben hep böyle yarım, ben böyle kırık dökük
Ne olur beni bırakma bulunca
Ve ilk çağırışımda gel
Sarsın krallığım yeryüzünü bir uçtan bir uca

Elini uzatsan tutacaksın
Yakındayım
Baksan göreceksin
Görsen seveceksin
Aradığın benden başkası değil
Farkındayım
Benim yüreğim değil
Kayan bir zamandır avuçlarından
Uzat ellerini susadım
Güzelliğin
Bir eski şarap gibi sızıyor parmak uçlarından

Gel diyorum
İlk çağırışımda gel
Gel ki
Aydınlığında
Bütün geceler gündüz olsun
Dinle, uzak bir saat onikiyi çalıyor
Ne güç anlamıyor musun
Bir ömür boyu arayıp da seni bulmamak
Ben yokluğunda böyle yok, böyle yoksun
Ben yokluğunda böyle paramparça
Sensiz olmak hiç olmamak
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Kral Sofrası

8.jpg

Kral Sofrası

Çıbanlar açtı gül bahçelerinde kan rengi
Bir mayın tarlasında büyüdü serseriliğimiz
Hani o şeyler vardı unuttuğumuz, gecelerdeki
Hani o şeyler vardı bir zaman, beklediğimiz

İşte onlar ve o kadınlar, o adamlar
Ve gökyüzünün o namussuzca satılmışlığı
Bir Endonezya esmeri, yılgın akşamlar
Kirli sakallarımızın sebepsiz uzamışlığı

Mahkumlar, zenciler, orospu yatakları
Ayaküstü, aşkın iğrenç alışverişi, zaman
Alnımızda Tanrının merhametsiz dudakları
Çingene, kahpe toprak, altımızda uzanan

Getir daha getir, biz günaha kanmadık
Süsleyen zulümler kral soframızı
Ey et ve kan, ey ölüm, ey karanlık
Ey gölgesi kralın, kirleten sabahlarımızı

Dağılan bulutlar değil, inandıklarımız
Söyleyin nereye gitti o gök mavisi
Rüzgarlar, yağmurlar, kokmuş atıklarımız
Kral soframızda insanlık sevgisi

Analar, çocuklar, borazancılar, ressamlar, ölüler
Can kurtaran simitleri, ajans haberleri
Polkalar, mazurkalar, oyun havaları, türküler
Piyano tuşları, kemanlar, Tosca´lar, Sevil Berberleri

Siz eğrelti otları can sıkıntımızın
Siz çok gülmüşlüğümüz, çok ağlamışlığımız
Ömür, topraktan şarap testisi aşkın
Ve kral kadehlerinde kurumuş gözyaşımız

Vurun biraz daha vurun, ölmedik
Yumruklayın, muştalayın, kırbaçlayın
İşte ip, işte zincir, halimiz bitik
Milleyin gözümüzü, sırtımızı dağlayın

Bu hangi yüzyıl, oyuncağı Meryem´in
Nerde kaybolan tahta atlar, kurşun askerler
Kim unuttu kapısını açık cehennemin
Söyleyin savaş artıkları, deliler, sakatlar, körler

Ey dünya, utancımız, yüz karası
Ey sofrası kralın, ey kral sofrası
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Kum

9.jpg

Kum

Sen kum nedir bilmezsin
Deniz Görmedin ki.
Yum gözlerini, zamanı düşün,
Deniz bir gözünde
Kum bir gözündedir.

Sen taş nedir bilmezsin
Dağa çıkmadın ki
Yürü ufuklara doğru,
Dağ bir ayağında
Taş bir ayağındadır

Sen kül nedir bilmezsin
Ateş yakmadın ki,
Uzat ellerini gökyüzüne,
Ateş bir elinde
Kül bir elindedir

Sen kan nedir bilmezsin
Ölmedin, öldürmedin ki,
Yat toprağa boylu boyunca
Ölüm bir yanında
Kan bir yanındadır

Sen aşk nedir bilmezsin
Beni sevmedin ki
Ağla, ağlayabildiğin kadar
Bütün güzellikler sende
Aşk bendedir
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Kurşun Yarası

10.jpg

Kurşun Yarası

İstediğin zaman, rasladığın yerde
Kıyasıya olmalı beni vuruşun
Kanım günlerce akmalı caddelerde
Tam kalbime değmeli attığın kurşun
Ya kalbime ya alnımın ortasına
En can alacak yerime nişan al
Çare bulunmaz her kurşun yarasına
Beni öldür ve açık gözlerime dal
Bir eser olmasın içinde korkudan
Tetiği kininle, garezinle çek
Kurşun değil ölüm çıkmalı namludan
Bırak benim kanım olsun dökülecek
En son kurşunun da olsa namluya sür
Nasıl olsa ölüm var, bari sen öldür
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Lale Devri

11.jpg

Lale Devri

Ne olur İstanbul'u böyle ağlatmayın
Biraz sevindirin şu sokakları ya da
Gelin benimle bir akşam, Kumkapı'da
Balıkçı meyhanelerinde sabahlayın

Her sabah güneşi doğarken seyredelim
Gelin yaşayalım, uykular şöyle dursun
Yeter ki canım efendim gönlünüz olsun
Bugün Emirgan'a, yarın Göksu'ya gidelim

Kaptırın kendinizi bir çılgınlıklara
Elbet böylesine yaşamak daha iyi
Bir gün ölüp yem olmaktansa balıklara

Bilene aslında her devir Lale Devri
Aklınız varsa Nedim gibi yaşayın
Orhan Veli misali dinleyin şu şehri
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Mahşer Günü

12.jpg

Mahşer Günü

Nasıl uçan bir kuş düşerse yere
Yerde paramparça olursa kemikleri
Yumuşacık tüyleri dağılırsa

Nasıl bir gül kurursa dalında
Toprağa karışırsa yaprakları
Kokusu ve rengi kalmazsa

Nasıl bir kaplan vurulursa ormanda
Otlara cansız düşerse pençeleri
Vahşi gözleri ışıl ışıl yanmazsa

Nasıl bir ağaç kurursa için için
Birer birer kurursa dalları
Bir gün anızın devrilirse

Nasıl güneş doğmazsa bir daha
Bulutlar terkederse gökyüzünü
Yere bir damla yağmur düşmezse

Nasıl bitmezse karanlığı gecelerin
Tek ışık kalmazsa sokaklarda
Bu rüzgar, bu fırtına dinmezse

Kuş uçarken, gül açarken
Güneş doğarken senin için
Bir gün böylesine başlar dünyada
Mahşer günü sensizliğin
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Maria Vetsera

13.jpg

Maria Vetsera

Arsiduk Rudolph'un mezarını görünce
Maria Vetsera'yı düşündüm bütün gece

O talihsiz kahramanları yasak bir aşkın
Mayerling'de bir oda, her yer darmadağın

Ask, çaresizlik ve geceyi yırtan iki kurşun sesi
Taptaze iki ömrün aynı anda bitmesi

Beyaz çarşaflarda kıpkırmızı kan
Dışarda vahşi bir gece, vahşi ve uluyan

Arsiduk Rudolph ve halktan bir kadın
Cezası olum kadına asil olmamanın

Ölümden sonra da ayrılık, uzak mezarlar
Öyle bir ayrılık ki sürecek kıyamete kadar

Krallar mezarlığında Rudolph'un mezarı
Kinle ve nefretle sıkılmış avuçları

Açık gözleri hala babasına yalvarıyor
Açık, mavi gözleri hala sevdiğini arıyor

Maria'nın vücudu şimdi bir kemik yığını
Geç de olsa öğrenmiş asil olmadığını
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Mavi

14.jpg

Mavi

Gözlerine baktıkça deniz görürüm
Kumlar, martılar, bembeyaz yelkenliler
Gözlerimiz önünden bulutlar geçer
Masmavi dalgalarla yıkanır gönlüm

Deniz mavisi mi, yosun yeşili mi
Bilinmez rengi hareli gözlerinin
Öylesine sonsuz, öylesine derin
Gözlerin, gözlerin en güzeli mi
Deniz mavisi mi, yosun yeşili mi

Saçlarında deniz meltemleri eser
Sende dalgaların sesini duyarım
Gözbebeklerinde kaybolur bakışlarım
Senin hatıranla ürperir gemiler
Saçlarında deniz meltemleri eser

Mavilim, mavi gözlüm, deniz kokulum
Ne olursun bana mavi mavi bakma
Beyaz ellerini uzat saçlarıma
Tuzlu dudaklarında erisin ruhum
Mavilim, mavi gözlüm, deniz kokulum

Gözlerine baktıkça deniz görürüm
Beyaz gemiler köpük köpük dalgalar
Ayışığı, suların sesi ve rüzgâr
Deniz karşısında seni düşünürüm
Gözlerine baktıkça deniz görürüm
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ümit Yaşar Oğuzcan - Mektup

15.jpg

Mektup

İstersen mutlu oluruz seninle
Evimiz ve çocuklarımız olur
Yemek pişirirsin kendi elinle
Kalplerimizde esenlik ve huzur
İstersen mutlu oluruz seninle
Birbirimiz için yaratılmışız
Ruhlarımız düşüncelerimiz bir
Bizim gibi olur çocuklarımız
Ben şair, sen baştan ayağa şiir
Birbirimiz için yaratılmışız
Ayrılık olmaz fikirlerimizde
Kahkahamız ta uzaklardan duyulur
Mutluluk parıldar gözlerimizde
Rüyalarımız bile aynı olur
Ayrılık olmaz fikirlerimizde
Ne hayaller kurarız uzun uzun
Üzüntüleri atarız bir yana
Gizli bir şeyi kalmaz ruhumuzun
Bütün şiirlerimi okurum sana
Ne hayaller kurarız uzun uzun
Kim ne derse desin mutlu oluruz
İçimizde ümit, arzu teselli
Bende aşk ve sende güzellik sonsuz
Aşkımız gözlerimizden besbelli
Kim ne derse desin, mutlu oluruz
 
Tekerlekli Sandalye
Üst