Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Hayatın hızıyla yaşadık o aşkı
Her şey bir anda başladı
Yaşandı
Ve bitti...
Yan yana gidip de bir süre
Ayrı yönlerde uzaklaşan
İki tren gibi!...
(A.Behramoğlu)
Bir ateşim yanarım ; külüm yok , dumanım yok ,
Sen yoksan mekanım belli değil , zamanım yok.
Fırtınalar içinde beni yalnız bırakma
Benim senden başka sığınacak limanım yok...
Ey gözlerimin neminden düşen
Yar..!!
Neydi seni ömrüme hayatıma
getiren..
Bir kader busesi mi ..?
Bir alın yazısı hikayesi mi ..?
Ellerimin semaya bakan yönüne
akarsın hep..
'' YALNIZ '' geceler gözlerimi
yumarken
üstüme..
Bir '' SEVGİ '' dolu sözünle sözümü
beyaza çalarsın..
Ilık yağmurlar öper alnımı..
Bakışlarının deydiği Yağmurlarla
yağarsın üstüme..
Sen şehrinde adımlarken
kaldırımları..
Ben içimde sana yollar açarım..
Kalbime girdiğin o AN'ı vuslatım
bilir..
'' ÖMRÜMÜ ÖMRÜNE '' bağlarım..
Hani böyle karanlık bir gecede, ıssız bir yokuşu tek başına inerken bir köşeyi dönersin de deniz çıkar ya karşına. Sonra o denizde bir gemi belirir. Şıkır şıkır ışıklarla geçip gider. Sen sevinirsin. Hiç nedensiz ama. Sonra için kıpırdar ya hani, öyle işte. Seni tanıdığımdan beri bir gemi geçiyor içimden. Hep ama....
Unutulan şarkıların son söylendiği
Geceler vardır hani
Bir daha söylense de
Ne ses, o ses
Ne gece, o gece...
Hani keder zehir gibi akar gece boyu
Uyumak en güzelidir zamanların
Hani bazen üşümek yanmaya eştir
Sevmek en güzel şarkıdır
Seni özlemek en kötü zamandır...!!
Gel, korkularını bir dudak hamlesi ile alayım. Soruların mı var? Varsın olsun, gel cevap verdikçe eriyeyim yok olayım. Başının sol tarafına dayayayım başımı yüzyıl geçsin, ellerini göğsüme koyayım bin yıl geçsin, nefesimi vereyim nefesinle karşılaşsın, parçalansın yaşayamadığım ömrümün canına etsin. Gel, Hadi gülümse, bulutlar gitsin.
İşe bak sen gözlerin de burda
Gözlerinin ucu da burda yaşamaya alışık
İyi ki burda yoksa ben ne yapardım
Bak çocuğum kolların işte çıplak işte
Bak gizlisi saklısı kalmadı günümüzün
Gözlerin sabahın sekizinde bana açık
Ne günah işlediysek yarı yarıya
Zulada bir kaç kısır,
solgun kelime;
yan yana dizdim hepsini dua niyetine...
Akan gözyaşları hatrına artık zamanı durdur! .
Olmadı sar şimdi beni gökkuşağı tadında,
ya da bir an evvel sustur! .."
uzaklarda biri beni düşünüyor
hissediyorum
düşünmese de olur
ama biliyorum düşünüyor
ben de düşünüyorum
ben düşlüyorum
ve bir gül yaprağı usul usul
gönlüme düşüyor
Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
Birbirine uzanamayan
Boşlukta iki yalnız yıldız gibi
Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca
Kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız
Ne kalacak bizden?
Bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim su kırık dökük şiirim
Sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında
Ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden
Bizden diyorum, ikimizden
Ne kalacak?
Sen yaşadıkça
Ben öksüz sayılmam
Biri varsa hala beni ısıtan
En uzaktan
O sensin bilirim
Her sabah yolumda ışıyan
Ufkuma dualar fısıldayan
Hayalimi kollarıyla saran
Kucaklayan
En olmadık saatlerde
Uykumu çalan
Gönlüme dolan
İçimi yakan
Ve mahşerde bile beni bekleyen
Biri varsa
O sensin bilirim ,,,
Ne zaman otursam gecenin başına
Ne zaman müziğin;
yazamıyorum sözünü etmek istemediğim şeyleri
birbirinden ışığını saklayan uzak yıldızlar gibi
çekiliyor herşey kendi karanlığına..