Bugün paylaşmak istediğiniz şiir

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
Neden Bu Şiirler.?

İnsanı en çok yakını üzermiş
Bilmem ki hayatın kaderi mi bu

Haset ki dostluğa halel getirmiş
Bir adama yapılacak şey mi bu

Dibi kurusun böyle kıskançlığın
Girsin bir ölü gibi yerin dibine

Birlikte kol kola yaşamak varken
Güzelim hayatı zehretmek de niye

Duy sesimi ey!. Duy artık
Bunlardır sebebi şiirlerimin

Aklım başıma geldiği günden beri
Pişmanlığım dağları aştı benim



Suat Özkan
 
F

Fırtına

Guest
Onunla Gelen

Öteden beri
‘Rahmet’ denince
Akla ilk gelen yağmur

‘Yağmur’
Denince de
İllaki rahmet akla gelir

O, bazen
Bir okyanusun
Ortasına iner
Sağanak sağanak

Bazen
Bir dağ başına iner
Sessiz ve ağlayarak

Bazen de
Çöllülere düşer
Çoraklaşmış
Toprakları ürperterek

Sinesindeki rahmeti
Hangi çöl
Ortasından aldığını

Ve bu
Mukaddes yük uğruna
Hangi semada kaldığını
Kim bilir ki

Kim bilir
Kaç derece
Ateşte pişti sinesi de
Doldurdu azığını alelacele

Öyle ya
Bekleyenleri var

Meleklerin refakatinde
İnmesini gözleyenleri var

Düşünmesini
Bilenlere bu yollar
Hikmet nakışlı bir kanaviçe

Yağmurun
İnsandaki izdüşümü
Gözyaşından başka nedir

Ağlayarak
Rahmet kapısı çalınır
Ağlayarak
Elin yetişmediği istenir

Ağlayarak
Açziyet aşılır
Ağlayarak
Yusuflar çağrılır

Ağlayarak
Kanlı gömlek koklanır
Ağlayarak
Af kapısı aralanır

Yağmurun
Zahirî sebeplerinden
Biri güneş olduğu gibi
Ağlamanın da
Güneşi yanık kalbidir

Kalbi
Yanmayanların
Yağmuru
Yağmayacak demektir

Ağlamayanlar ise
Anlaşılamayacaktır

Kalb yanarsa
Gözler
Kayıtsız kalmayacak
Ve kahkaha
Mekân bulamayacaktır

Dertliler
Gittikleri yerlere
Sinelerindekileri taşıyacak
Ve oralarda
Gözyaşlarıyla yeni
Doğuşlara vesile olacaklardır

Kalb
Yangınının adı
Bazen azim gayret, himmet
Bazen de
ızdırap, çile ve derttir

Hâl
Kalbin durumuna
Doğrudan bir işarettir
Onu olduğu gibi ele verir



Mustafa Cilasun
 
F

Fırtına

Guest
Ya Evde Yoksan

Aşkınla ne garip hallere düştüm
Her şeyim tamam da bir sendin noksan
Yağmur yaş demeden yollara düştüm
İçim ürperiyor, ya evde yoksan

Elbisem gündelik, pabucum delik
Haberin olsa da sobayı yaksan
Yağmur iliğime geçti üstelik
İçim ürperiyor, ya evde yoksan

Sarhoşsan kapını çaldığım anda
Fahişeler gibi açık saçıksan
Bir de ufak rakı varsa masanda
İçim ürperiyor, ya evde yoksan

Bakkala gitmeme lüzum kalmasa
Durumu anlardın takvime baksan
Allah vere misafirin olmasa
İçim ürperiyor, ya evde yoksan

Kıvırcık marulun vardır inşallah
Bir salata yapsan, bol limon sıksan
Senin de iştahın iyi maşallah
İçim ürperiyor, ya evde yoksan

Sabahlara kadar içsek, sevişsek
Ne ben işe gitsem, ne sen ayılsan
Derin bir uykunun dibine düşsek
İçim ürperiyor, ya evde yoksan

Ne kadar üşüdüm, nasıl acıktım
İlk önce sıcacık banyoya soksan
Sanırsın şu anda denizden çıktım
İçim ürperiyor, ya evde yoksan

Yanlış mı aklımda kalmış acaba
Muhabbet sokağı numara doksan
Boşa mı gidecek bu kadar çaba
İçim ürperiyor, ya evde yoksan

Ya yolu kaybettim, ya ben kayboldum
Ne olur bir yerden karşıma çıksan
Tepeden tırnağa sırsıklam oldum
İçim ürperiyor, ya evde yoksan



Cemal Safi
 
F

Fırtına

Guest
İstanbul'da Bir Martı

Dokunmayın kanatlarıma
Kızkulesi'nden süzüleyim

Saçlarımı savursun rüzgar
Boğaziçi'nden bir geçeyim

Karışmayın özgürlüğüme
Vapurları uğurlayayım

Bir çocuk, simidini bölsün
Ben havada yakalayayım

Dokunmayın kanatlarıma
Galata'da az dinleneyim

Dalga sesleri eşliğinde
Yenicami'ye gitmeliyim

Karışmayın özgürlüğüme
Turistleri karşılayayım

Bir fotoğraf karesindeki
İstanbul resmi olmalıyım

Güneş kaybolurken ufukta
Ayasofya'ya konmalıyım

Dokunmayın kanatlarıma
Ben bu şehri solumalıyım



Halime Dinç Yamaç
 
F

Fırtına

Guest
Kara, Gri ve Beyaz

Karaydılar kapkara
Sokak araları karaydı
Ayak izleri de karaydı
Gündüzler ve Güneş
Geceler kadar karaydı
Sınıflarda tahtalar
Ezelden karaydı ya
Tebeşirler de karaydı
O zalim yıllarda
Hepsi birbirinden zalim
O kapkara yıllar
Sevda çiçeklerine inat
Kol kola gezdiler ölümle
Yaylalarda kırlarda
En çok da sokaklarda
Hiç biri ama hiç biri
Ve de ölüm acımadı
Yaşanmamış sevdalara
Sarılmamış kollara
Öpüşmemiş dudaklara
Karaydılar kapkara
Griye çalıyor son yıllar
Kapkara olmasalar da
Ama sıradakiler mutlaka
Ve mutlaka beyaz olmalı



M. Gülderen Şancı
 
F

Fırtına

Guest
Yusufçuk Gibi

Canım! Bu sevda ateşinin
Hiç şakası yokmuş

Hazırlıksız geleni
Yakarda kavururmuş

Yanıyorum işte şimdi
Mangalda bir köz gibi

Döndümde yüzüm sürdüm
Hara yusufçuk gibi

Kalbim yanar yanar durur
Sanki hiç sönmez gibi

Haber vermeden gittin
Sanki hiç dönmez gibi

Yanıyorum işte şimdi
Mangalda bir köz gibi

Döndümde yüzüm sürdüm
Hara yusufçuk gibi

Aşkım ne oldu da
Bana artık bitti diyorsun

Seni nasıl sevdiğimi
Sende iyi biliyorsun

Gözlerinle kal derken
Ağzınla git diyorsun

Yanıyorum işte şimdi
Mangalda bir köz gibi

İstiyorsan giderim
Ateşe yusufçuk gibi



Melih Kasap
 
F

Fırtına

Guest
Yürüdüm

Hayat yürümekmiş aslında

İlk emekledim yürüdüm
...Sonra keşfetmek için yürüdüm

Bazen adım adım yürüdüm
Bazen koşar adım yürüdüm

Yalın ayak yürüdüm
Yağmurda yürüdüm
Karda yürüdüm
Ateşte yürüdüm
Kalabalıklarda yürüdüm

Aşk uçalım dedi, ben aşk'a yürüdüm
Yalnız yürüdüm
Yalnızlığa yürüdüm

Düzene uydum kaldırımda yürüdüm
İsyan ettim yol ortasında yürüdüm

Eğri yol bilmedim, hep doğru yola yürüdüm
Dünya üstüme geldi, ben onun üstüne yürüdüm

Ama hep, hep
BAŞI DİK YÜRÜDÜM



Ahmet KİK
 
F

Fırtına

Guest
Bir Vardım, Bir Yoktum

Evvel zaman içinde
Sağırken yalnızlığın ayak seslerine
Bilmezken büyümenin bu kadar çetin olduğunu
Kalmıştım kısa bir süre
Masallar ülkesinde

Kendi ülkemin kraliçesi bendim
Yasa koyar, yasa bozardım

Hükmüm geçerdi
Hem gündüze hem geceye

Ta ki büyüklerim "BÜYÜDÜN" diyene kadar

Sonra kirlendi toz pembe gökyüzüm
Beynime esaret halkası taktılar
Zihin kelepçem benden daha büyük
Korkarım kalacak, ta fecre kadar�



Betül Turan
 
F

Fırtına

Guest
Karşı Pencere

Yaşamak mı
Evet, ama nasıl

Hayatın senin için karaladığı çizgileri birleştirerek mi
Yoksa, kendi kaleminin değdiği çizgileri değiştirerek mi

Sevmek mi
Evet, ama nasıl

Hayatın sana uzattığı ellere doğru yürüyerek mi
Yoksa, yürürken fark ettiğin elleri seçerek mi

Ya da baktığın karşı penceredeki hayatın bir parçası olmak mı

Yoksa, gerçeğe ait olmak mı
Ya da pencereyi kapatmak mı

Hadi söyle, onu severek yaşamak mı

Yoksa, yaşayarak sevmek mi
Hangisi daha dürüstce


Elif Sedef
 
F

Fırtına

Guest
Kurbağaların Şamatası :)

Kurbağaların şamatasını
Hep duyarız

Ama bilir misiniz

Tüm şamatayı çıkaranlar
Erkek kurbağalardır

Bütün kış beklemekten bıkıp
Feryatlarla dişilerini çağırırlar

Bıçak kemiğe dayanmış

Ne derseniz deyin, Tanrı
İnsanları korumuş

Ya biz de baharı beklemek
Zorunda kalsaydık

Avaz, avaz çığlıklar atsaydık
Nice olurdu halimiz


Erkan Yukarıoğlu
 
F

Fırtına

Guest
Yatağım Şahit Sadece

Her gece yattığım yatağım şahit sadece
Göz kapaklarımın yerçekimine inatla direnişine

Seni görme ümidiyle kapanmaksızın her gece
Ay’ı yolcu edip güneşi buyur etmeye

Bendeki sensizliğe
Bu bedendeki tensizliğe

İçimdeki yalnızlığa
Yattığım yatağım şahit sadece



Cenk Erer
 
F

Fırtına

Guest
Öpüş Tadında.!

Bir şiir
Tek bir şiir yazmalıyım

Uyağı rüzgâr olan
Yağmura bürünmüş soluğu

Bir gün
Tek bir gün kalmalı

Benden kalacaksa geriye
Bir öpüş tadı dudağımda

Ve bir öpüş tadında
Olmalı o şiir de




Ahmet UYSAL
 
F

Fırtına

Guest
Bir Rüzgar Esiyor

Bir rüzgar esiyor içimden

Tozu dumana katan duygular içindeyim
Uçmak istemezcesine tutunuyorum
Yüreğimde bazan bir sevinç, bazen hüzün
Koşuyorum durmadan bilmediğim bir yere

Karşıma çıkacakları bilmiyorum
Sonra birden hasretle, bazen cesaretle
Bakıyorum geçmişime geleceğime

Bir rüzgar esiyor içimden



Ayşen Elli
 
F

Fırtına

Guest
Kuş ve Çocuk

Küçücük bir kuşum ben
Vur taşını düşür yere
Bir lokmacık da olsam
Karnın açtır götür eve

Mahzun duruşuma kanma
Sesimle rahatsız ettim
Günahtır, hem küçüksün deme
Say ki kediciğine yettim

Ben küçücük bir kuşum
Tutunca kopar boynumu
Konup pencerende öterim
Boz, daldan dala oyunumu

Bir daha vur benim gibi
Az diye hor gören olur
Acırsan eğer, biri kalkar
"Ne yufka yürekli" diyen olur

Kötü gözle bakmam sana
Güzel kuşum sitemin niye
Küçücük ve şirinsin... varsın
Desinler, yüreği yufka diye

Öt kuşum istediğince
Uç bir daldan bir dala
Şu üç günlük dünyada
Sizin neşeniz var hâlâ

Birbirini yiyen koca dünya
Sensiz aç mı kalır
Bilmem mahzun ötüşünden
Sıkılmadan öç mü alır

Kuşum, isterim ki bundan böyle
Sana vurana herkes darılsın
Bu yetmezse eğer, dileğim
Sana kalkan eller kırılsın



Enver Çetin
 
F

Fırtına

Guest
Güneşin Olsun Gönlünde.!



Kar bile yağsa, ya da fırtına olsa
Gök bulutlarla ve dünya.. kavgayla dolsa
Güneşin olsun gönlünde
O zaman gelsin ne gelirse
Doldurur ışıklarla en karanlık gününü
Bir şarkın olsun dudaklarında
Sevinçli ezgilerle
Seni günlük tasalar bunalıma boğsa bile
Bir şarkın olsun dudaklarında
O zaman gelsin ne gelirse
Yardım eder savuşturmaya en yalnız gününü
Başkaları için de bir diyeceğin olsun
Tasada ve bunalımda
Ve kendi ruhunu şenlendirecek her şeyi
Söyle onlara da, bir şarkın olsun dudaklarında
Yitirme sakın yüreğini
Güneşin olsun gönlünde

Ve her şey iyi olacak



Casar FLAİSCHLEN
 
F

Fırtına

Guest
Hüznün Anlayışı.!

tut ki bir yalnızım ben
tut da kurtulayım bu soğuk bahçeden
hızla geçti günün arzuları
hızla geçti gecenin dinmeyen anıları
sabır taşını ikiye böldüm
geçtim binbir acıdan umuttan

ayışığına muhtacız dedim dinlemediniz
duaya muhtacız selâma muhtacız
muhtacız bahara, bahar sabahına

tut ki bir yalnızım ben
esintine muhtacım ey ulu rüzgâr
bana bir sır gerek şafak vaktinden
hatırama baş-dönmesi

hüznün anlayışını isterim
ey hüzün anlayışını isterim
badısabanın sabahla dostluğunu
badısabanın sabahla savaşını isterim
ey badısaba ekmeğini aşını isterim

isterim hızla geçen arzuyu
bu dansın çağrısı beni bulur, beni arar




Ebubekir Eroğlu
 
F

Fırtına

Guest
Kültirli Aşk Yaşiyah

Bişeyler Öğrenmişem. Gel Değişik Sevah
Sen Beni Sev, Ben Seni... Sevdayi Yaşiyah
Sen Bene Sevdalan Yan, Ben De Sene

Klasik Aşk Neyse Oni Yaşiyah

Ya Da Senin Haberin Olmasın
Ben Seni Arhadan Arhaya Sevim

Platonik Aşk Neyse Oni Yaşiyah

Sevdadan Oturah Yiyah, İçah
İkimizde Tombul Olah

Tombulik Aşk Olursa Oni Da Yaşiyah

İsdirsen Sevdandan Kendimi Kesim
Müzikler Dinliyim Doğriyim, Biçim

Psikopatik Aşk Varsa Oni Yaşiyah

Hele Bah. Ben Kerem Olim Sen Asli
Sonumuz Onlar Gibi Bitsin Yasli

Nostaljik Aşk Neyise Oni Yaşiyah

Kibarlaşah. Tankolar Gibi Sevah
Çoh İnce Olah. Ele Dolanah

Tankoli Aşk Varsa Oni Da Yaşiyah

Yalani Bırahah Hep Doğri Diyah
Berabar Oturah, Berabar Gahah
Elele Dizdiz, Gözgöze Bulunah

Realist Aşk Neyse Oni Yaşiyah

Tarlalara Bahcalara Düşah
Elele Dutuşip Türki Söyliyah

Romantik Aşk Neyse Oni Yaşiyah

Pisigi, Gudigi Sen Diye Sevim
Sen De Horozi Culuği Ben Diye Sev

Sembolik Aşk Da Varsa Onida Yaşiyah

Gel Elele Verah. Gendimizi Elektirige Gapdırah
Zangır Zıngır Titriyah. Ama Ölmiyah

Elektronik Aşk Varsa Oni Da Yaşiyah

Ahorlarda Merek Ve Komlarda Buluşah
Tezek Galahlarının Altında Sinah

Otantik Aşk Varsa Oni Da Yaşiyah

Aman... Bırah Onlari. Beni Sevirmisen
Ben Seni Hegget Sevirem. Ele Şeylari Bırahah

Adam Gibi Sevah, Adam Gibi Yaşiyah



Zinnur Tiryaki
 
F

Fırtına

Guest
Aşkı Yıllanmış Şarap Olsa

İlk yudumu = ilk bakış
İçini yakar kavurur
Sonra sarhoşluk
Ne söylediğini bilmezsin

İkinci yudum = heveslenmek
Yaklaşırsın konuşmak istersin
Havadan sudan konuşursun
Sonra güzelliklerden bahsedersin

Üçüncü yudum = cesaret
Sevdiğini belli edersin
Ona nameler yazar çiçekler alırsın
Gözlerinin içine bakarsın

Dördüncü yudum = çakır keyif
Dünyalar senindir seversin sevinirsin
Dünyayı tozpembe eder onun sıcaklığı
Onsuz hayat düşünülemez

Dördüncü yudum = acılar başlar
Senin olduğunu zanneder divane olursun
Kıskanırsın başka bir muhabbeti kabullenemezsin
Sevginin sevgilinin ne olduğunu unutursun

Beşinci yudum = ŞİŞE BİTTİ
Sabah kalkarsın acılar içinde kıvranırsın
Terk etmiştir
Damarlarından akıp gittiğini hissedersin
Ölmek istersin



Ömer Bardakçı
 
F

Fırtına

Guest
Ay Hikayeleri XI

vakit yok mutluluğa
anlık yaşa
günü kurtar
bu ben değilim
yuvarlanmak belki
ama yaşamak değil
kafdağı
deli dumrul
realite
mutluluk
bu o değil
hamamböcekleri
ekmek kırıntıları
rutubetten nem kap
akrep dolu
zihinler
kaç yelkovan
kaçtı gitti
önümüzden
yıldızları seyret
sırtüstü
ve mutlu ol
orda bir yıldız
gülümsüyor bak
mutluluk paritesi
dolar yüreklere
samanyolu
ışığının peşi sıra
ay da hayat var mı
ay sevmeyi bilir mi
yada sen bilir misin
onu söyle bir
hayat olabilir
eğil, boyun eğ
ayaklarının arasından
seyret dolunayı
ve insanlar
tersten bakınca
küçücükler
küçümse ve gülümse
yılan besle
akrep ve çıyan
derdim derdinle dost
gezmeye çıktılar
sabaha karşı
paylaşacak
çok şeyi var insanların
ev kirası
elektrik su parası
yazlık taksidi
bir sevgiye vakit kalmadı
ayrı düştü
ayrılamayanlar
dua ediyoruz
duyarsan
sende katıl
dua etmek iyidir
iyi olan sensin
tüm iyiler için
eller havada
yürek yanığının
yok ki merhemi
sabır zor bir çare
biz biçare
ver Allah'ım ver
yağ, yağ yağmur
tarlada çamur
çocuk şarkıları
küskün çiçeğim benim
küsme geleceğim



Erkan Bal
 
F

Fırtına

Guest
Zoru Yaşadık

Çetrefilli yolların
Dikenli bahçelerin insanıydık

Vız gelirdi etrafımızdaki soğuk karanlık
Nasıl olsa biz bir gün aydınlatacaktık

Zoru sever, zoru isterdik
Zoru başarmalıydık

Bayırları koşarak çıktık
Zor değildi güneşi avuçlamak

Nasıl olsa içimizi ısıtacaktık
Ta ilerdeki ufuk çizgisini yakalamalıydık

Koştukca uzaklaşsa da
Biz, ona ulaşmalıydık

Ne çıkardı ki nefes nefese kalsak
Nasıl olsa dünyayı yaşanır kılacaktık

O yokuşu çıkınca farkettik
Güneş tam içimizde ve parlak

İçimiz, etrafımız sımsıcak
İşte o zaman ufuğa da ulaştık



Didem Şatır
 
Tekerlekli Sandalye
Üst