Bugün paylaşmak istediğiniz şiir

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
Bir Avuç Sevgi

sen
her kimsen
görmediğim varlıksın
bilmiyorum nerdesin
ama varsın
hayallerimden çık
gerçeğime gel
yıllar yılı
bir avuç sevgine
dilenciyim


Nuran Uzun
 
F

Fırtına

Guest
Sazımla Mızrabım

Korkusuz korsandın, saldırdın bana
Gönlümü çalmanı, önleyemedim
Sen de benim kadar, sevmiştin ama
Sessizce ayrıldın, kal diyemedim

Seninle bir büyü, yakaladım ben
Bozma bu büyüyü, bozma sakın sen
Dedikten sonra da, çekip giderken
Büyün bende kaldı, al diyemedim

Sen bir komutansın, ben de bir erim
Gönül kapısında, nöbet beklerim
Yüreğin sılamdır, gözlerin yerim
Beni bu nöbetten, sal diyemedim

Ne zaman biterse, hayaller düşler
Sevda bulutundan, yağmurlar başlar
Benden gizli gizli, boşanır yaşlar
Sen açık ağlarken, gül diyemedim

Ruhuma pranga, yaparak derdi
Giderken elbet bir, hesabın vardı
Artık senden sonra, gönlümün yurdu
Hüzün kumlarından, çöl diyemedim

Sevdadır hamurum, sevgidir özüm
Ayrılık huysuzu, bahtıma nazım
Kirpiğin mızrabım, gözlerin sazım
Bir sevda şarkısı, çal diyemedim



Mehmet Nacar
 
F

Fırtına

Guest
Hadi Konuş Benimle

hadi söyle bana çocuk,
nedir seni hayata müptela kılan
dünden bugüne taşıdığın umut ne
hadi söyle

bak mevsim çoktan bahara döndü
bu tükenmişlik neden
hiç mi birşey yok payına düşen
hadi söyle

şimdi nerde, kiminle olmak isterdin
kim bir gülümseme katardı
o meleklerden kalma yüzüne
kim savururdu saçlarını
deli rüzgarlara kapıp koyuvermiş gibi
yüreğinin gürültüsü
ne vakit bastırırdı trenlerin bağırtısını

hadi söyle bana çocuk
nedir hayatında payıma düşen
solgun bir resimde tanık
ya da hepten yabancı olduğun bir yüz mü
ya da ezip geçtiğin yollarda
adımlarını kovalayan bir yansıma mı
hadi söyle

suskunluğundan damıttım ben
onca derdi tasayı
suskunluğunda tökezleyip düştüm
kanattım dizlerimi

hadi söyle bana çocuk
gülüşlerindeki gizem neydi
gamzelerinin çukurlarına
hiç düşünmeden attım kendimi her seferinde
ölüme bile

bir uçuç böceği güzelliğinde gelip kondu omzuma
gocunmadım kabullendim
hangi mezar kabul ederdi ki
gamzelerinden başka
bu yalnızlıktan gövermiş bedeni

hadi söyle bana çocuk
konuş benimle
damarlarımda doru atlar dolaşıyor
sen her sustuğunda
ezilen damarlarımda toynaklarının izi
sen gül ki
gamzelensin yanakların
yoksa nerden mezar bulurum kendime
nerde huzur bulurum bu ölü bedenime

hadi konuş artık çocuk
bahardan payına düşeni al
kaldır başını göğü izle
göçmen kuşlar dönmek üzere
bekle çocuk

patlamak üzere canı yanan tomurcuk
ağaca çoktan yeşil yürüdü
içime gövermiş bir yalnızlık
hadi çık gel artık çocuk
mevsim bahara dönmüşken
ve ben kendimi sana adamışken



Özgür Çelik
 
F

Fırtına

Guest
Kusursuz Aşk

Bu zaman da aşk varmıdır
İnsan sevebilir mi kimseyi
Ya da sevgiyle bakabilirmi
Gözlerinin içine uzun uzun

Tutabilir mi ellerini sevgiyle
Dokunabilir mi hassas yüreğine
incitmeden yavaş yavaş

Saçlarını tel tel okşayabilirmi
Yüzüne bakınca görebilirmi
Gökteki yıldızları ışıl ışıl

Ya da seni kimse sevebilirmi
Benim sevdiğim kadar saf ve temiz



Hakan Gökmen
 
F

Fırtına

Guest
Uzadı Uzadıya

Uzadı uzadıya gidiyorum şu yolu
Bitmek bilmez mi diyorum kendime
Ne zaman gelecek bu oyunun sonu
Ne zaman alkışlarla inecek son perde

Uzadı uzadıya kaldı içimde bu soru
Kemirdikçe kemiriyor içimi
Ne kadar silsem gitmiyor izi
Ne kadar sorsam kendime
Karanlıkta kalıyor cevabı

Uzadı uzadıya yalnızım
Yalnızlık ikinci adım
Ne zaman sonu desem bu anın
Hiç sorma arkadaşım
Yalnızlık benim ikinci adım



Zekiye Sarı
 
F

Fırtına

Guest
Beni Dinle, Yazıyorum

Beni dinle, yazıyorum
Burada başladı her şey
En şevkle yazdığım yer burası
Başlarken yazmayı düşündüğüm

Beni dinle, yazıyorum
İşte hatırladığım satır
İşte unuttuğum satır
Ve işte ağladığım satır

Beni dinle, yazıyorum
Az önce bağlandım bu satıra
Yine az önce eğlendim kendimle
Tam burada kızdım kendime

Bu satırda kaybettim ümitlerimi
Bu satırda yitirdim kendimi
Arkama bu satırda dönüp baktım
Her şeye bu satırda son verdim

Beni dinle, diyorum
Çünkü; daha başlamadım yazmaya



Emrah Gürbüz
 
F

Fırtına

Guest
Hiç uykum yok bu gece

Hiç uykum yok bu gece
_____Sohbete var mısın benimle

Konu, ne olursa olsun, hiç önemli değil
Havadan sudan bahsederiz seninle

İstanbul soğuk
İstanbul’un sokakları ayaz kesiyor bu gece
Gökte ne yıldız, ne de ay var
Ne de yatağımda yar

Dizlerim titriyor kar soğuğundan
Dizlerim titriyor yar soğuğundan
Yüreğimde güneşin buzul hali

Gözlerim köprü altlarında yatanlarda
Satırbaşı bile olamamışlar gazete yazılarında
Ana sıcaklığımı sırtlayıp düşüyorum yollara
İki damla yaş süzülüyor çaresiz
Beş para etmiyorum bu gece

Saat olmuş gecenin ikisi
Bir telefon etsem sana şimdi
Desem ki
Ben falancanın kızı / büyük başlardan
Falancanın yeğeni
Falancanın falancası
Sadrazam torunu, anlayacağın kısacası
Çekmek için dikkatini

Diyeceksin ki
Bu kadın yemiş kafayı
Ne paşası
Ne sadrazamı

_____ He vallah
Bahane benimkisi

_Uyuyor muydun

Dediler ki
O düşte şimdi
Beni görüyormuşsun
Merak ettim, sormaya geldim

-Beni seviyor musun

Hiç uykum yok bu gece
_____Sohbete var mısın benimle

Konu ne olursa olsun, hiç önemli değil
Havadan sudan bahsederiz seninle
 
F

Fırtına

Guest
Tut Ellerimi.!

tut ellerimi
yüreğimi tutar gibi

sıkıca hiç bırakma

yanımda sen olunca
buz, ayaz
korkutmaz beni

bilmeliyim ki yanımdasın

sıcaklığınla
tüm çıplaklığınla

fısıldamasan da
sevdaya dair
tek kelime

açık kapılardan
girer bakarım

yazıp ta
söyleyemediğin yerlere

okumam yok
sevgili

sevda yazgısından

başka
bilmem
hiç bir dili

okurum
okurum sadece

seni

tüm çıplaklığınla
gelmiştin

ya

hani
 
F

Fırtına

Guest
Alıp Getirin Şunu.!

Bilmem nerde kiminle
Bulup getirin onu
Batan bir güneş ile
Alıp getirin şunu

Onsuz kül ateş gibi
Yanan ocak buz gibi
Bırakın beklemeyi
Alıp getirin şunu

Selamımı iletin
Ne istiyorsa verin
Yürüyün tez tez gidin
Alıp getirin şunu

Baş vurmadık taşım yok
Beklemedik günüm yok
Onsuz benden hayır yok
Alıp getirin şunu

Tüm engelleri geçip
Bir ömür kalsın gelip
Bu çağrımı söyleyip
Alıp getirin şunu

Onsuz gül diken gibi
Canım bile el gibi
Özledim deli gibi
Alıp getirin şunu




Sedat Hünkar Kravzer
 
F

Fırtına

Guest
Adı Nikahsız Güzel

Dağ kokusu sinmiş üzerine
Ağ kokusu sinmiş üzerine
Bahtsız gözleri ceylan güzel
Sevdiğine de yar olamamış

Parmağı yüzüklü
Adı nikahsız güzel

Saçları kıvır kıvır
Rengi çiçeklerden daha güzel
Ömrüne bedel oldu bu yasak sevdası
Kaderi acımasız

Parmağı yüzüklü
Adı nikahsız güzel

Yar ettiler bu yaban ellere
Geleceğine bakmadan
Körpe güzelliğine doyamadan
Yar ettiler küçük yaşta
Gözü yaşlı

Parmağı yüzüklü
Adı nikahsız güzel

Yağmur değil deniz değil
Yanağını ıslatan hep gözyaşı olacak
Elinde kalan son mirası
Toprağa götürdüğü sevdası olacak
Gözü yaşlı

Parmağı yüzüklü
Adı nikahsız güzel



Zeynep Orcanel
 
F

Fırtına

Guest
Bulutları Kıvırcık

yıl dört mevsim on iki ay
yıl üçyüzaltmışbeş gün
olur olmaz yerinde
gecenin ve gündüzün
tenimde uyanıyor senin
çığlık çığlığa tenin

kütür kütür kırmızı
kanıyor elimde bir karpuz
ne bir uyku gecelerimde
ne düş ne bir huzur

elmaya sakalımı sürtüyorum
yanakların düşünce aklıma
eğilip alıyorum kirazı ıslak
dudaklarını alır gibi ağzıma

gözlerinden akıyor ardarda kaç kuğu
sonra bütün kuğu eğimleri boynunda
omuzlarında sırtının oluğunda
saçların bir gümüş uğultu

uçup uçup ellerimi arasan
memelerin değirmi buğusu
belin
belinin çukuru
deli edecek beni

durduk yerde başlayan
kalçalarındaki müzik
ve çisil çisil uyanmış
bulutları kıvırcık
felâket hüzün

her bahar bir kuş uçursa hüznün
sevgilim kuş bahçesine döner yüzün
büsbütün uçurmalı oysa geceme seni
bilerek isteyerek unutup herşeyi
açlığı şurada kavgayı orada
militanı sorguda işçiyi sokakta
parmaklarımızda gün boyu güneş
böğürtlen yer gibi temmuz tepelerinde
mosmor sevişmeliyiz seninle sabaha kadar



Nevzat Çelik
 
F

Fırtına

Guest
Çocukluğum

Affan Dede'ye para saydım
Sattı bana çocukluğumu

Artık ne adım var, ne yaşım
Bilmiyorum kim olduğumu

Hiçbir şey sorulmasın benden
Haberim yok olan bitenden

Bu bahar havası, bu bahçe
Havuzda su şırılşırıldır

Uçurtmam bulutlardan yüce
Zıpzıplarım pırıl pırıldır

Ne güzel dönüyor çemberim
Hiç bitmese horoz şekerim
 
F

Fırtına

Guest
Havada uçuşan notalar

havada başıboş
uçuşan notaları
hiç gözüm görmedi

görmez

ne zaman ki
birbirine sevgi ile
sımsıkı sarılır
yüreğin bestesi olur

AŞK'a

baştan sona bulaşır
bana müzik olur

o zaman

dünyanın neresinden
gelirse gelsin

gönül kapım sadece
ona, ona açık olur


Ahmet KİK
 
F

Fırtına

Guest
Senin için yasak dediler

Senin için ‘ yasak ‘ dediler
Yasaklar çiğnenmek içindir, dedim

Senin için ‘ imkânsız ‘ dediler
Önemli olan imkânsızı başarmak, dedim

Senin için ‘ olmaz ‘ dediler
Dünya da olmayacak şey yok, dedim

Senin için ’ zor ‘ dediler
Kolay olsaydı değeri olmazdı, dedim

‘ Onda bulduğun nedir ki ‘ dediler
Herkeste arayıp bulamadığım, dedim

Senin için ‘ o ne ‘ dediler
Hayattaki gülen yüzüm, dedim

' Ona öyle nasıl bağlandın ‘ dediler
Ben değil o ”bağladı” dedim

' Oda senin gibi sevdi mi ‘ dediler
İşte cevap veremediğim tek şey buydu

' Eğer bunu bilmiyorsan vazgeç ‘ dediler
Vazgeçecek olsaydım sevmezdim, dedim


CAN YÜCEL
 

esra_

Üye
Üye
Katılım
Haz 27, 2011
Mesajlar
8
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Ben kendi yazdığım bi şiiri paylaşmak istiyorum...


hiç bulamadım ki olmak istediğim yeri..Hep bir sokak köşesinde oldum..
Hiç bulamadım yolumu..
nerde olduğumu bile bilmiyorum..
Huzurun yanında olmak istedim ..
bırakmadı hayat..Bulamadım olmak istediğim yeri...
...Hep engeller çıktı yoluma..
Sessiz bir kentin sokağında olmak isterdim..
Yalnız ve tek başıma ..
 
F

Fırtına

Guest
çok anlamlı sözler... ''hiç bulamadım ki olmak istediğim yeri...'' esra, yüreğine sağlık olsun.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Otuz Beş Yaş

Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünüyorsunuz;
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim:
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? Ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar.
N'eylesin ölüm herkezin başında.
Uyudun uyanamadın olacak
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak.
Taht misali o musalla taşında.

Cahit Sıtkı Tarancı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Yokluğunda Yoksulum

Ben seni bir kış ayazında sevdim.
kar çiçekleri açtı bembeyaz gönül dallarımda.
Kardelen oldu yüreğim kış soğuğuna inat, açtı ayazda.
Ben seni bir yaz sıcağında sevdim.
Çiçekler yemişe döndü.
Kırmızı, sarı, yeşil ve başka renklerde.
Bereket, bolluk sardı ruhumu.

Ben seni bir ilkbaharda sevdim.
Ağaç köklerine su yürür gibi sevgi yürüdü gönlümün kuruyan dallarına,
yeşerdi. yaprak yaprak donandı; kuşlar cıvıldadı üzerinde.

Ben seni bir sonbaharda sevdim.
Sararan yapraklar düşmedi dalından esen hoyrat rüzgarlara, ayaza inat.
Tutundu gönül ağacına sımsıkı.

Ben seni gündüzün aydınlığında, gecenin karanlığında
günün her vaktinde sevdim.
Seninle başladı gün; “günaydın” dediğimde sana, “iyi geceler” dediğimde
bitmedi, rüyalarıma aldım da devam etti sabahıma.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
49
Sensiz Yarım

Her şey yarım
Dışarıda sensiz bir pazartesi
Yeniden başlamak lazım
Hatırlamamak galiba en iyisi
Sensiz yarım
Yaşanacak ne varsa
Bir yanm
Merhaba diyor yeni gelen sabaha
Zifir karanlıkta kalmış
Sensiz yarım
Şarkılar yarım
Susmuş radyolarda aşk
Çekip gidişin gibi
Kapkara büyüyor yokluğun cehennemi
Yaruyor tutuşmuş yarım
Resimler yarım
Gözlerin yok saçların yok
Elele gülmüşüz güllerin önünde
Ellerin yok
Ağlıyor gülen yarım
Sözler yarım
Unutulmuş ne varsa sevdaya dair
En güzel yerinden susmuşsun aşkı
Seni seviyorum desen ne olur
Lal olmuş söyleyen yarım
Kapılar yarım
Vurup gidişin arkana bakmaksızın
Bir sızı bırakmışsın
Acıyor her kapı çalınışta
Seni bekleyen yarım
Sensiz yarım
Yaşanacak ne varsa
Bir yarım
Merhaba diyor yeni gelen sabaha
Zifir karanlıkta kalmış
Sensiz yarım
Aşk yarım
Ben yarım
Her şey yarım
Dışarıda sensiz bir pazartesi
Yeniden başlamak lazım
Hatırlamamak galiba en iyisi

Şiir: İbrahim Sadri
 
Tekerlekli Sandalye
Üst