---
Cuma 9. ayet
Hayat Kitabı Kur'an - Gerekçeli Meal - Tefsir - Mustafa İslamoğlu - SiZ ey iman edenler! [1] Cuma günü[2] namaza çağrıldığınızda,[3] alışverişi keserek Allah’ın öğüdüne[4] koşun! Eğer (hayır ile çıkar arasındaki farkı) bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.[5]
Tefhimul Kuran Ey iman edenler, Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ı zikretmeğe koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.
Diyanet Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.
F. Kuran Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınız zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer siz gerçeği anlayan kimseler iseniz elbette bu, sizin için daha hayırlıdır.
M. Esed Siz ey imana ermiş olanlar! Cuma günü namaz için çağrıldığınızda her türlü dünyevi alışverişi bırakıp Allah'ı anmaya koşun! Eğer bilseniz, bu sizin yararınızadır.
62/CUMA-9
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا نُودِي لِلصَّلَاةِ مِن يَوْمِ الْجُمُعَةِ فَاسْعَوْا إِلَى ذِكْرِ اللَّهِ وَذَرُوا الْبَيْعَ ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
Yâ eyyuhellezîne âmenû izâ nûdiye lis salâti min yevmil cumuati fes’av ilâ zikrillâhi ve zerûl bey’a, zâlikum hayrun lekum in kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).
Ey âmenû olanlar (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyenler)! Cuma günü namaza nida olunduğu zaman (çağrıldığınız zaman) hemen Allah'ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. İşte bu, sizin için daha hayırlıdır, keşke bilseniz.
Kelime kelime anlamı
1. yâ eyyuhâ : ey
2. ellezîne âmenû : âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler, îmân edenler
3. izâ nûdiye : nida edildiği zaman, seslenildiği, çağrıldığı zaman
4. li es salâti : namaza, namaz için
5. min yevmi : (günlerden) ..... günü
6. el cumuati : cuma
7. fes'av (fe is'av) : o zaman, hemen koşun
8. ilâ zikri allâhi : Allah'ı zikretmeye, Allah'ın zikrine
9. ve zerû : ve bırakın
10. el bey'a : alışveriş
11. zâlikum : işte bu
12. hayrun : daha hayırlı
13. lekum : sizin için
14. in : eğer, keşke
15. kuntum : siz oldunuz
16. ta'lemûne : biliyorsunuz, bilirsiniz